TBMM (AA) - CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, "Ekonomi, çevre, sağlık gibi çok çeşitli yönlerden ülke ve insan yararına olmayan kömüre dayalı enerji üretim politikasından vazgeçilmelidir." dedi.
Özcan, TBMM'de, Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy, Karacahisar, Çamköy mahallelerinden gelen bazı vatandaşlarla basın toplantısı düzenledi.
Vatandaşların, köylerinin ve yaşadıkları alanların kömür sahalarının genişletilmesi nedeniyle istimlak edildiğini ve seslerini duyurmaya geldiklerini belirten Özcan, Muğla'nın, dünyadaki havası en kirli 10 şehirden biri olduğunu, bu durumun 35 yılı aşan bir zamandır sürdüğünü ifade etti.
Yapılan çalışmaların 35 yılda üç santralden kaynaklanan hava kirliliğinin geniş bir coğrafyada 45 binin üzerinde insanın erken yaşta ölümünden sorumlu olduğunu gösterdiğini anlatan Özcan, "Özelleştirme sonrası santraller ve madenler kar uğruna 25-30 yıl daha çalıştırılırsa, Muğla’da yaşanan felaket katbekat büyüyecek. İleri teknolojik çevre yatırımları yapılsa bile yılda iki yüz civarında insanımızın ölmesine yol açmaya devam edecek." diye konuştu.
Özcan, şunları kaydetti:
"7 bin hektarlık alanda yapılan açık ocak linyit madenciliği yüzünden binlerce hektar orman yok edildi. Engel olunmazsa, birkaç ay içinde İkizköy-Çamköy-Karacahisar köylerimizin ortasındaki 90 hektarlık yaşlı bir doğal kızılçam ormanı daha pek yakında yok olacak. Bugüne kadar toplam sekiz köyümüz yok oldu, binlerce köylümüz yerinden oldu, mecburen şehre göç etti. Bunların bazıları birden fazla kez taşındı. Şimdi de burada toplanan hemşerilerimizin köyleri, zeytinlikleri, tarlaları-bahçeleri; dolayısıyla, geçimleri, hayatları, geçmişleri, kamulaştırma ile yok olma tehdidi altında. En yakın zamanda Milas’ın Çamköy, İkizköy ve Karacahisar; Yatağan’ın Turgut köyleri yok olacak."
"Biz Muğlalılar, artık, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyecek halde olmadığımızı biliyoruz." ifadesini kullanan Özcan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kömür maden sahaları büyüdükçe, İkizköy, Karacahisar, Çamköy köylerimizin çevresindeki su kaynaklarının yok olduğunu; devasa miktarlarda suyun santraller tarafından tüketildiğini biliyoruz. Bu gidişe dur denmezse, yakın gelecekte Bodrum’un, Güllük’ün, Milas havaalanının ve çevresinin su sıkıntısı yaşayacağı, tarım ve kentsel kullanım için su bulamayacağımız ortada. Hayatlarımızı söndüren, geleceğimizi karartan gidişata artık 'dur' denmek zorunda."
Özcan, "Çocuklarımızın temiz hava soluma, yeşillik içinde büyüme, köylerimizi, tarımı, yaşam biçimlerini ve kültürlerini sürdürme haklarını ellerinden almayın. Ekonomi, çevre, sağlık gibi çok çeşitli yönlerden ülke ve insan yararına olmayan kömüre dayalı enerji üretim politikasından vazgeçilmelidir. Ekonomik açıdan bakıldığında, karlı olmayan, kamu destekleriyle ayakta kalmaya devam eden enerji üretim şirketleriyle yüz yüzeyiz. Bu sektörde yer alan şirketler, ülkemizin en yüksek borçluluk oranına sahip, iflasın eşiğine gelmiş şirketler. Kamunun, hepimizin kaynaklarını bu şirketleri ayakta tutmaya harcamayın. Düşük kalorili kömürle enerji üretimini bırakıp; rüzgar, güneş ve diğer alternatif enerji üretimine planlı bir şekilde geçiş yapmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.