ANKARA (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partilerinin cumhurbaşkanı adayına ilişkin, "İlk turda tüm CHP'lilerin ve CHP'ye sempatiyle bakan, CHP'nin paylaştığı değerleri paylaşanların tam destek vereceği bir aday gözetilmelidir ancak ikinci tur düşünüldüğünde de diğer partilerden fire vermeyecek bir aday olması gerektiği açıktır. Bu aklın gereğidir, kazanmak istiyorsak kazanmanın gereğidir." dedi.
Özel, parti genel merkezinde düzenlenen tüzük taslak toplantısına katıldı.
Parti binası önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, "Dün Sayın Engin Özkoç bir açıklama yaptı. Bu açıklamada, CHP'nin sanki kendi adayıyla değil de ortak bir adayla 2019 seçimlerine gideceği anlaşıldı. Ne dersiniz?" sorusu üzerine, 2019'da Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerinden birinin yaşanacağını söyledi.
Bu seçimlere yönelik hiçbir ihtimali dışlama lüksleri olmadığını dile getiren Özel, "İki turlu bir seçim olacak. Bu iki turlu seçimin sonunda, kazananların cumhuriyetçiler, demokrasiden ve parlamenter sistemden yana olanlar, olması ön şartımız. Bunun dışında herhangi bir şartımız yok." dedi.
Tüm partilerin ilk turda kendi adaylarını çıkarmayı düşünebileceklerini aktaran Özel, şöyle devam etti:
"Bu son derece saygın, değerlendirilmesi gereken önemli bir duruştur, buna itiraz etmemiz söz konusu olamaz. İkinci tura kalan ve bu Cumhuriyet rejimini savunan adaydaki bir birleşme çok akılcı bir önermedir, reddedilemez. Belli konularda benzer düşünen partilerin ittifaklar kurması ya da bir aday üzerinde anlaşmaları reddedilemez ama biz CHP olarak hiçbir ihtimali dışlamıyoruz, CHP'nin kendi adayı noktasında da hiçbir CHP'linin itiraz etmeyeceği bir adayımızın olacağını söyleyebiliriz."
- Dursun Çiçek'in açıklamaları
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in "Saadet Partisinin adayının Abdullah Gül olmasını temenni ederiz." şeklindeki açıklamaların sorulması üzerine ise Özel, Çiçek'le görüştüğünü, bu açıklamasını sohbet tarzı bir oturumda, kendi temennisi olarak söylediğini aktardı.
Özgür Özel, "Partinin böyle bir resmi görüşü elbette olamaz. Ayrıca 20 milletvekili meselesi bir önceki Anayasa'da mümkün olan ama bu Anayasa'da mümkün olmayan bir sistem. Sayın Dursun Çiçek'in 'Saadet Partisinin adayı şu olsa' diye yaptığı kişisel bir değerlendirme. Bir sohbet olarak orada bırakmak lazım." diye konuştu.
Bolu Milletvekili Tanju Özcan'ın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile yaptığı bir sohbette, "Bozdağ'ın yerel seçimlerin kasım ayında yapılacağını söylediği" yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine ise Özel şu açıklamaları yaptı:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakan yardımcılarını, bakanlarını ciddiye almak zorundayız. Bizim çok güvendiğimiz arkadaşlarımızın yanında böyle şeyler konuşup, kameraların karşısına geçip kesin bir dille 'Erken seçim yok' deyip, hatta 'erken seçim beklentisi olanları' deyip bir aşağılamaya girişen Bekir Bozdağ'ı kamuoyunun takdirine sunmak lazım. Ben Bekir Bozdağ ile Tanju Özcan farklı şeyler söylüyorsa Tanju Özcan'a inanırım. Bekir Bozdağ'a inanmam, geçmiş pratiğimiz kimin doğru söylediğini, kimin doğrudan uzaklaştığı konusunda yüz oyum olsa yüzünü de CHP'li Özcan'a veririm."
Cumhurbaşkanı seçiminde ikinci tura kalınırsa CHP'nin adayının diğer partilerden oy alıp alamayacağının sorulması üzerine ise Özgür Özel, öncelikli amaçlarının gösterdikleri adayın ilk turda seçilmesi olduğunu belirtti.
Özel, "İlk turda tüm CHP'lilerin ve CHP'ye sempatiyle bakan, CHP'nin paylaştığı değerleri paylaşanların tam destek vereceği bir aday gözetilmelidir ancak ikinci tur düşünüldüğünde de diğer partilerden fire vermeyecek bir aday olması gerektiği açıktır. Bu aklın gereğidir, kazanmak istiyorsak kazanmanın gereğidir." dedi.
- "Tüm partiler kilit parti"
"Kilit parti" olduğu belirtilen Saadet Partisinin rolüne ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Özel, şunları söyledi:
"Seçimde tüm partiler kilit parti, tüm seçmenler kilit seçmen. Bu seçimde kilit davranış biçimi sandığa gidip Cumhuriyet'e sahip çıkmak. Bu seçimde kilit parti olarak tek bir partiyi görmek mümkün değil. Her bir partinin varlığı ve duruşu aynı değerde, değerli. Buradaki kilit davranış biçimi, birlikte olanların birbirine gösterecekleri nezaket, anlayış, birbirinin hukukuna saygı. 16 Nisan sırasında, sonrasında ve şimdi bu nezaketi, bu saygıyı, bu özeni tüm 'hayır' oyunda birleşmiş olan ve 16 Nisan günü Cumhuriyet ittifakı kurmuş olan tüm bileşenlerde görüyorum. Biz de bunu sürdürüyoruz, muhataplarımızdan da bunu görüyor olmaktan memnunuz. Bir tek parti değil, hepimizin birlikte duruşu her birimizi ayrı ayrı kilit parti olarak tutar. Biz çok zor bir yolu hep birlikte yürüyeceğiz, Türkiye Cumhuriyeti rejimi Sırat Köprüsü'nden geçecek. Her birimizin kendi üzerimizden birbirimize iplerle bağlıyız. Bir gönül ittifakımız var, her birimiz birbirimize saygılıyız çünkü Cumhuriyet rejimi için, güçlü Türkiye'yi yeniden inşa edebilmek için, ülkenin yarınları için hepimize hepimizin ihtiyacı var."
- HDP ile ittifak
"16 Nisan'da HDP de 'hayır' demişti. İktidarın sizi özellikle HDP ile yan yana getirme durumu var. Bunun için 2019 seçimlerinde bir formülünüz var mı?" sorusu üzerine de Özel, "Kendilerini ittifaka muhtaç hissedenler ortada, altlarına imza atmışlar, çerçeveyi çizmişler, nereye basarsan bas." ifadesini kullandı.
"Bizim bir ittifaka muhtaçlığımız, bir ittifaka mecburiyetimiz yok. CHP'nin kuracağı ya da kurmayacağı bir ittifakı AKP'nin ve MHP'nin bu kadar sahiplenmesi, kendi tarihi çaresizliklerinden kaynaklanıyor." görüşünü savunan Özel, şunları kaydetti:
"Biz böyle bir kanun teklifi vermedik. Yazdıkları ittifak kanununa imza atmadık. Oy da vermeyeceğiz. Bir ittifak lazımsa ona muhtaç olanlar belli. Biz kendi adayımızı çıkarıp, bizimle gönül ittifakı halinde olanlarla birlikte Cumhuriyet'e sahip çıkacak bir onurlu sergilemeye devam edeceğiz. Koltukta kalabilmek için ya da kendini bir koltuğa çok uzak görüp sadece birilerine yedeklenerek bir saray rejimine bile geçit verip kendini inkar edenlerin kurmuş oldukları ittifak, kendi mahcubiyetlerini ve kendi mecburiyetlerini tarif ediyor. Bizim böyle bir derdimiz yok.
AKP ve MHP kendi ittifakları yetmez gibi bir de kendilerine yarayacak başka ittifaklar tarif etmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok. Tüm partilerle yan yana durabiliriz. Yan yana duruşumuz gökyüzündeki gökkuşağı gibidir, birbirinin içine girmeden, birbirinin işine karışmadan, farklı olduğumuzun bilincinde, aynı olsak zaten birlikte oluruz ama durduğumuz yerin de farkındayız. Cumhuriyet'ten ve demokrasiden yana duran herkesle, farklı renklerdeki herkesle birlikte dururuz. Ama bu birbirimizin içine geçme anlamına hiçbir zaman gelmedi, bundan sonra da gelmez. Ne HDP ile ne Saadet ile ne İYİ Parti ile ne pek diğer saygıdeğer partiyle birlikte de değiliz, yan yanayız. Yan yana durduğumuz yeri çok net tarif ediyoruz: Cumhuriyete bağlılık ve sadakatle demokrasi talebidir."