TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis'e girmeye çalışan DHKP-C üyesi iki teröristin gözaltına alınmasına ilişkin, "Sanki Mahmut Tanal ile ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Mahmut Tanal, GBT araştırmasını yapan kişi midir, o kişinin suçlu olduğunu bilmekle görevli kişi midir? Hiçbirisi değildir. Başta DHKP-C olmak üzere bütün terör örgütlerini lanetliyoruz." dedi.
Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
TBMM'nin milletin temsilcilerinden oluşmasına rağmen terörün ortadan kaldırılmasına yönelik bir çalışma yürütmediğini belirten Özkoç, toplumun sorunlarına çare bulması gereken Meclisi, "taziye evi" gibi görev yapmakla eleştirdi.
Özkoç, evlatlarının cenazelerinin annelerinin önüne getirilmesinin önüne geçmeye yönelik TBMM'de adım atılmadığını savunarak, "Çare kapısı TBMM'dir. Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı bununla ilgili bir şey yapmıyor, elleri kolları bağlı oturuyorlarsa, TBMM bununla ilgili bir şey yapmak zorundadır. Milletvekillerinin görevi şehitlerimiz için taziye dilemekten öte onları yaşatmaktır, ana ocağına sağ salim göndermektir. Bunun için bizim TBMM'de oturuyor konuşuyor olmamız, çözüm bulmamız gerekiyor." diye konuştu.
Özkoç, teröre yönelik gerekli önlemleri almak için TBMM'yi göreve çağırdı.
- "Her şey güzel olacak' demek ne zamandan beri suç oldu?"
CHP'li Özkoç, "yürütmenin başındakilerin çeşitli kanunsuzluklarla seçimlerin tekrarlanmasına" yönelik karar aldırdığını öne sürerek, şöyle konuştu:
"Bu ülkemizi daha çok karıştıracak, ekonomik sıkıntıları en yüksek noktaya getirebilecek kargaşaları yaratabilecek bir bahane olmamalıdır. Seçimleri demokrasiye uygun şekilde, özgürlük ortamında, herkesin konuşarak, düşüncesini dile getirerek seçimi gerçekleştirmemiz gerekiyor. İş adamı fikrini söylüyor, Cumhurbaşkanı 'Söylersen sana hesabını sorarım.' diyor. Peki bu seçim demokratik bir seçim midir? 'Her şey güzel olacak' diye pankart açılıyor. İçişleri Bakanı açıklama yapıyor; 'Biz yasaklamadık, vali yasakladı o pankartı.' diye. 'Her şey güzel olacak' demek ne zamandan beri suç oldu?"
Özkoç, siyasi fikirlerini açıklayan sanatçıların tehdit edildiğini iddia ederek, bu tehdit dilinin bir an önce bırakılması gerektiğini söyledi.
TBMM'nin ekonomik sorunlara çözüm üretmek için de bir araya gelerek tedbir alması gerektiğini vurgulayan Özkoç, "Türkiye gittikçe bir bataklığa sürükleniyor. Ne yapacağız? Milletvekilleri olarak buna seyirci mi kalacağız? Meclise araştırma ve soru önergeleri getiriyoruz. 'Konuşalım' diyoruz. İki siyasi parti el kaldırıyor 'Konuşamazsınız.' diyor." ifadelerini kullandı.
Milletvekillerinin aklını başına alarak hareket etmesi gerektiğini belirten Özkoç, seçimle yetki alan siyasilerin toplumu tehdit etmesi karşısında milletin durması gerektiğini dile getirdi.
- "Her türlü provokasyona hazırız"
Özkoç, bir basın mensubunun, terör örgütü DHKP-C bağlantılı iki teröristin dün Meclis'e girmeye çalışırken yakalandığını anımsatarak, değerlendirmesini sorması üzerine, Mahmut Tanal'ın CHP İstanbul milletvekili olduğunu anımsattı. Özkoç, "Aslında her şeyi yapabilirler. İş adamlarını, sanatçıları tehdit edenler 'Her şey güzel olacak.' sözünü yasaklamaya çalışan insanların her türlü provokasyonuna hazırız." dedi.
Özellikle TBMM Grup toplantısının yapıldığı salı günleri, birçok milletvekiline yoğun ziyaretçi talebinde bulunulduğuna dikkati çeken Özkoç, şöyle devam etti:
"Danışmanlarıma gerekli izinlerin alınması için söylüyorum. Bir gün içerisinde 3 bin kişi içeriye girmiş. 3 bin kişinin ne suçla arandığını hiçbir milletvekili bilemez. Tedbirini alması gerekenler oradaki görevlilerdir. Koruma Müdürü ile konuştum, 'GBT'den göremediniz mi bu adamın arandığını?' 'Aranıyor olsaydı, görürdük. Kişiye özel olarak araştırmazsak bunu GBT'den görmek mümkün değil.' dedi."
Söz konusu terör örgütü üyelerinden erkek olanın, "Pasaportuma el konuldu, hastam var yurtdışına çıkmam gerekiyor. Yardım edin" gerekçesiyle Tanal ile milletvekili odasında görüştüğünü anlatan Özkoç, Tanal'ın da hukuki yollara başvurması gerektiğini belirterek görüşmeyi bitirdiklerini aktardı.
Meclis'ten çıkış yapan bu terör örgütü üyesinin, TBMM'ye giriş yapmasına izin verilmeyen kadın örgüt üyesiyle birlikte tekrar içeriye girmek istediğini ve bir kargaşa çıkarttığını söyleyen Özkoç, bu sırada da gözaltına alındıklarını anlattı.
Engin Özkoç, "İstanbul seçimleriyle ilgili daha önceden yaşadığımız senaryoların aynısı yaşayabileceğimizi görebiliyoruz. Karşımıza çıkıyor. Soğukkanlılıkla bunların karşısında dik durmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı CHP'li yöneticilerin saldırıya uğramasına, feryat figan ederek tepki vermek yerine adaletin yerine gelmesi için çalışarak karşılık verdiklerini vurgulayan Özkoç, "Ne yaparlarsa yapsınlar, görevimizin sorumluluğu içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz." dedi.
Özkoç, "TBMM'ye girmeye çalışan bu teröristlerin durumunu senaryo alarak mı değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık da bunu senaryo olarak değerlendirmediğini söyledi. Bu tür insanların elini kolunu sallayarak Meclis'e girebilmesinin anlaşılır olmadığını ifade eden Özkoç, "Sanki Mahmut Tanal ile ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Mahmut Tanal, GBT araştırmasını yapan kişi midir, o kişinin suçlu olduğunu bilmekle görevli kişi midir? Mahmut Tanal, kendisini ziyaret edip ayrıldıktan sonra bu girişimde bulunan kişinin hamiliğine soyunan bir kişi midir? Hiçbirisi değildir. Başta DHKP-C olmak üzere bütün terör örgütlerini lanetliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Çalan, kılıfını hazırlayan belli"
Özkoç, "15 Temmuz sonrası Meclis'te güvenlik önlemleri artırıldı. Bu olaya bakarak güvenlik zafiyetinden söz edebilir miyiz? Milletvekillerinin can güvenliği tehdit altında mı?" sorularını da şöyle yanıtladı:
"Mahmut Tanal'ın odasında bir saldırı gerçekleşmiş olsaydı çok vahim şeyleri konuşuyor olurduk. Başka amaçla, gereğini yapmak için gelen birisi olsaydı şu anda çok başka bir şeyi konuşuyor olurduk. Önemli olan emniyet tedbirlerini yeterince artırmak değil, uygulamaktır. Emniyet tedbirlerini uygulamadıkları için Genel Başkanımız ölüm karşılığında linç edilirken, jandarma ve emniyet görevlileri görevini yapmadığı için çok önemli bir tehlikeyi atlattı."
İstanbul seçimlerine ilişkin bir soru üzerine de Özkoç, şöyle konuştu:
"Dün akşam Binali Yıldırım televizyonda konuşuyor. Muhatabı da soruyor 'CHP mi çaldı?' 'Öyle demiyorum ama bir şey oldu.' Kimin ağzı bu? Ali İhsan Yavuz'un ağzı. Ne diyor, anlayan var mı bugüne kadar? Onlar 'Çaldınız' derken dahi, biz 'Çalmadık.' falan diyeceğiz diye bir beklenti içindeler. Öyle bir şey yok. Çünkü çalan, kılıfını hazırlayan, hukuksuz davranarak İstanbul seçimlerini yenileyen belli. Bizimle ilgili elinizde ufacık bir delil varsa, bunu yetkili makamlara iletmiyorsanız namertsiniz."