CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifinin bu haliyle bir meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğunu belirterek, "Bu teklif, atanmayan öğretmenlerin diplomalarını çalma projesidir. İlk günden beri bunu böyle nitelendirdik, nitelendirmeye devam ediyoruz." dedi.
Özgür Özel, CHP Genel Merkezinde, farklı illerden gelen eğitim alanında örgütlenen sendikaların yöneticileriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Özel, ulusal mutabakatla bir bütün olarak ele aldıkları eğitimin ana gövdesinin değişmeyeceği, doğru hedeflerin belirlenebileceği bir çalışmayı sürdürmek istediklerini söyledi.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinin başarısının altında "mutabakata varılmış ulusal bir eğitim programı" olduğuna dikkati çeken Özel, "Müfredat yapmayı anayasa kadar önemli gördüğümüz değerlendirmemizin bir kez daha altını çizmek isterim. Müfredat yapmak ulusal bir meseledir. Hep birlikte olunması gereken bir meseledir. Gittikçe yıpranan değil, birlikte yapıldığı için gittikçe güçlenen metinlerin ortaya çıkması gerekmektedir. Üzerinde bir mutabakatın olması gerekmektedir." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özel, Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun, yeniden Meclis'in gündemine getirildiğini, yeterince tartışılmadan "dayatmacı bir anlayışla" geçirilmeye çalışıldığını ve ciddi eleştiriler aldığını belirtti.
Kanuna ilişkin görüşmelerin ekim ayına bırakıldığını anımsatan Özel, şunları kaydetti:
"Bu teklif bu haliyle bir meslek kanunu olmaktan çok uzak. Bu teklif, atanmayan öğretmenlerin diplomalarını çalma projesidir. İlk günden beri bunu böyle nitelendirdik, nitelendirmeye devam ediyoruz. Türkiye'de iktidar partisi, atanmayan öğretmenlere, 'atanamayan öğretmenler' diyor ve maalesef bu tanımlamayı yaygın olarak herkesin terminolojisine sokmuş durumdaydılar. Biz, uzun süredir buna itiraz ediyoruz. Sayın Tayyip Erdoğan iktidara gelmeden birkaç ay önce devrin Başbakanını '68 bin atanmayan öğretmen var, madem atamayacaktın, niye okuttun?' diye eleştiriyordu. Diyordu ki, 'Gelir gelmez bu sorunu kökünden çözeceğiz.' Geldi ve 22 yıldır iktidarda. Sonunda atanmayan öğretmen sayısı 1 milyonu geçmiş durumda."
- "Mülakatı kaldırma sözü verenler, şimdi mülakatın daniskasını yapıyorlar"
Öğretmenlik mezunu olanların öğretmen adayı statüsüne döndürülüp, Milli Eğitim Akademisinde 2 yıl eğitime tabii tutulmasının ardından ihtiyaca göre atanmasına ilişkin teklifi de eleştiren Özel, şöyle devam etti:
"Eğitim fakültelerini kapatsak, formasyonla geçişleri durdursak, bu hesabı uygulasak,1 milyon atanmayan öğretmenin hepsinin bu imkana kavuşması için 48 yıla ihtiyaç var. Son seçimlerin yapıldığı mayıs ayında mülakatı kaldırma sözü verenler, şimdi mülakatın daniskasını yapıyorlar. Belli sayıda öğretmeni alacak, akademiye getirecek, 2 yıl boyunca güya eğitecek, değerlendiremeye tabii tutacak ve sonunda mezun olabilen, kendisine uygun yapıda olanları atayacak, geri kalanları da dışlayacak. Bu herhalde Cumhuriyet tarihinde devletin millete, milletin evladına, öğretmen olarak bir grup 1 milyon gence kurmuş olduğu en büyük kumpastır."
Özel okullarda öğretmenlerin asgari ücret ve altında ücretlerle çalıştırıldığını belirten Özgür Özel, taban maaş uygulamasına derhal geri dönülmesini istedi. Öğretmen maaşlarının, 2002'den günümüze düştüğünü anlatan Özel, AK Parti iktidarı boyunca öğretmenlerin ayda 10 çeyrek altın kaybettiğini ileri sürdü.
Özgür Özel, CHP'nin hem ekonomik olarak hem de eğitim alanında çok önemli hedefler koymak durumunda olduğunu belirterek, bu konuları 4-9 Eylül'de yapacakları İkinci Yüzyıl değişim kurultayında ele alacaklarını aktardı.
Tüzük değişikliklerinin ele alınacağın kurultayın, ilk gününün sembolik olarak Sivas'ta yapılacağını ifade eden Özgür Özel, "İkinci ve üçüncü gün, 5'inde ve 6'sında Ankara'da tüzüğümüzü değiştireceğiz." dedi.
Kurultayda, tüm icraat alanları için parti programı üzerinde ayrı ayrı çalışacaklarını anlatan Özel, CHP'nin iktidar programı olarak ele alacakları bu programa 2025 yılının bahar aylarında son halini vereceklerini belirtti.
Özel, hazırlayacakları programın en önemli kısımlarından birinin milli eğitim, müfredat, meslek kanunu, yükseköğretim gibi konular olduğunu dile getirerek, "Son derece çağdaş, geleceği kucaklayan, bugünün hatalarından arınan bir programı milli eğitim alanında da ortaya koyacağız." diye konuştu.