TBMM (AA) - CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, "Ülkemiz, hoca kılıklı din tüccarlarından çok çekmiştir. Kendini 'kainatın hocası' ilan eden bir terörist, 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemizi yıllarca geriye götürmüştür." dedi.
Tüm, partisinin İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Alevilerin ibadetlerine ilişkin bazı açıklamalar yaptığını söyledi.
Erbaş'ın açıklamalarının, AK Parti'nin Alevilere bakış açısını gösterdiğini ileri süren Tüm, "Alevilere ibadethanesini öğretmek kimsenin haddine değildir. Sarayın gölgesinde halkı dinle sömürenlere öncülük eden bir Diyanet İşleri Başkanı'nın da hiç haddine değildir." ifadesini kullandı.
Demokratik laik devletin görevinin tüm inançlara ve mezheplere eşit yaklaşmak ve aynı mesafede durmak olduğunu belirten Tüm, "Diyanet İşleri Başkanlığının tek bir mezhebe hizmet ettiğini" iddia etti. Tüm, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ülkemiz, hoca kılıklı din tüccarlarından çok çekmiştir. Kendini 'kainatın hocası' ilan eden bir terörist, 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkemizi yıllarca geriye götürmüştür. Şimdi bazı din tüccarları kimi siyasi çıkar, maddi çıkar için halkımızın değerlerini yok sayıyorlar. Çocuk istismarını ve sapıklığı meşrulaştıran hocalar türemiştir."
Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstiklal Marşı'na ilişkin açıklamalarını anımsatması üzerine Tüm, "AKP zaten iktidara geldiğinden bu yana Cumhuriyet'in tüm değerleriyle hesaplaşma içindeydi. En son İstiklal Marşı'na da el attılar. Bunu asla kabul etmiyoruz. İstiklal Marşı bu ülkede Kurtuluş Savaşı'nın destanıdır, hepimizin marşıdır. Bunu şiddetle kınıyoruz." diye konuştu.
Aynı soruyu yanıtlayan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ise şunları söyledi:
"Bölmedikleri bir şey kalmadı zaten. Şimdi marşı besteye bölüyorlar, besteyi marştan bölüyorlar. Akıl alır şey değil. Erdoğan'ı gerçekten kendine gelmeye davet ediyoruz. Bunun arkası İstiklal Marşı'nın sözleridir. 'Sözlerde Afrin, Menbiç eksik' mi diyeceksiniz?"