İSTANBUL (AA) - Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Dr. Alp Keler, "Özellikle son 6 aydır, faizlerin hızlı düşüşünden dolayı alternatif arayışı oldu, bu, fonlara ve hisse senedi yatırımına yönelmeyi sağladı." dedi.
Vodafone Business ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde düzenlenen CEO Club toplantıları çerçevesinde gerçekleştirilen "CEO Club Banka Dışı Finans Zirvesi"nde sektör öncüleri bir araya geldi.
BNP Paribas Cardiff Üst Yöneticisi Cemal Kişmir moderatörlüğünde düzenlenen "Başkanlar Konuşuyor" panelinde konuşan Keler, sermaye piyasalarındaki değişimler konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada sermaye piyasasının çok farklı noktada olduğuna dikkati çeken Keler, dünyada gündemde çok farklı konuların konuşulduğunu aktardı.
Türkiye'nin gündeminin içeride derinleşme ve genişleme üzerine olduğunu anımsatan Keler, şunları kaydetti:
"Bizim toplam sermaye piyasasının pastasından aldığımız pay düşük. Hane halkı varlıkları içindeki dağılıma baktığımızda, sermaye piyasası ürünlerinin bundan aldığı pay, son yıldaki artısıyla beraber yüzde 15'lere geldi. Bu oran ABD'de yüzde 80'lerde, Brezilya'da yüzde 50'lerde. Türkiye'de sermaye piyasasının derinleşmesi ve şirketlere kaynak sağlaması için yatırımcı sayısının artması gerek.
Bugün Türkiye'de 18 yaşın üstünde yaklaşık 60 milyon civarı nüfus var. Her 20 kişiden sadece 1'i yatırım fonu sahibi, 1000 TL üzeri varlığı olanlardan da her 100 kişiden 1'i hisse senedi sahibi, aslında bu, potansiyeli de gösteriyor. Türkiye'nin sermaye piyasası büyüklüğü, borsada halka açık şirketlerin değeri, üzerine özel sektör borçlanma araçlarını da koyuyorum, GSMH'mizin sadece yüzde 25'i. Kredi piyasasının ise GSMH'ye oranı yüzde 70."
Türkiye'de sermaye piyasasının bir değil bir kaç kat ve hızlı büyümesi gerektiğinin altını çizen Keler, bunun bankacılıktan pay alarak büyüyeceği anlamına da gelmediğini vurguladı.
- "2019 yılında çok farklı bir büyüme dönemine girdik"
Keler, sermaye piyasası ve bankacılık sektörünün birbirini tamamlayan sektörler olduğuna dikkati çekerek, "3 faktörden dolayı Türkiye'de sermaye piyasasının gelişmekte olduğunu ve hızlandığını gözlemledik. Özellikle son 6 aydır, faizlerin hızlı düşüşünden dolayı alternatif arayışı oldu, bu, fonlara ve hisse senedi yatırımına yönelmeyi sağladı. İkincisi dijitalleşme üçüncü olarak da hükümetimizin sermaye piyasasına ve bankacılık dışı alanlara destek vermesi..." değerlendirmesinde bulundu.
Bunların sonucu olarak 2019 yılında çok farklı bir büyüme dönemine girdiklerinden bahseden Keler, 2020'de de bunun devam edeceği öngörüsünde bulundu.
Geçen yıl verilerini de paylaşan Keler, şu bilgileri aktardı:
"Pay senetleri piyasasının GSMH'ye oranı yüzde 19'dan yüzde 25'e yükseldi. Normalde hisse senedi yatırımcısı aylık ortalamalar 336 bindi, yatırımcı sayısı aralık ayında 489 bine çıktı. Vadeli işlemler piyasasında yatırımcı sayısı 17 bindi, Aralık ayında 25 bine yükseldi. Yatırım fonları büyüklüğü, 57 milyar TL'den 127 milyar TL'ye ulaştı, yüzde 124'lük bir artışla.
Kurumsal yatırımcılar da kaba bir hesapla 173 milyar da 284 milyar TL'ye ulaştı. Henüz daha yolun başındayız, dünya ölçeğine baktığımızda daha kat edecek çok yolumuz var. Özel sektör borçlanma araçları stoku da 143 milyar TL'den 145 milyar TL'ye yükseldi, orada da önemli bir büyüme var. Bu ivmenin 2020'de de devam edeceğini düşünüyorum."
Sermaye piyasalarının istenen ölçeğe ulaşması için neler yapılması gerektiğinden bahseden Alp Keler, birlik olarak doğru platformda doğru adımlar atmak için çalıştıklarını ve bunun için uğraştıklarını anlattı.
- "Sigortacılık sektörü, hak ettiği yerin altında bir büyüklüğe sahip"
Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, sigortacılık sektörünün mevcut durumu ve gelecek beklentileri konusunda bilgi verdi.
Sigortacılık sektörünün hak ettiği yerin altında bir büyüklüğe sahip olduğuna işaret eden Benli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yapacağımız çok iş var. Öncelikle kamu tarafında, sigorta sektörüne son dönemde ciddi bir yapısal dönüşüm tarafında destek var. Kamunun öncü hareketinden anlıyoruz ki, artık bankaların bağımlılığından kurtulmuş bir banka dışı finans sisteminin büyümesi destekleniyor. 2019'da son 10 yılın en iyi ikinci büyümesini gerçekleştirdik ancak baz etkisini düşündüğümüzde ve olmamız gereken yere baktığımızda, bunların çok altındayız.
Şu an günlük 150 milyon TL hasar, tazminat ödüyoruz. GSYH'mizin 35 katına kadar hazırda teminatımız var, daha da kapasitemizi kullanabiliriz ama penetrasyon sorunumuz var. Bu sorun nedeniyle kapasitemizi dahi kullanamıyoruz. Yeni bir nesil geliyor, esnek yapılar kurmamız gerek. Kısa ve orta vadedeki stratejimizin kalbine dijitalleşme oturdu ama tek başına yeterli değil. Veriyi anlamlandırarak yeni nesile uygun, zamandan mekandan bağımsız ürünler geliştirmeliyiz."
Atilla Benli, nesnelerin internetinin hem bireyler hem de şirketler için önemli fırsatlar barındırdığını dile getirdi.
Buna hazırlık yapılması gerektiğinin altını çizen Benli, çok esnek ürünlerle hizmet verilmesi gerektiğini, topluca tüm ihtiyaçlara yanıt veren ürünler geliştirilmesinin önemine işaret etti.Benli, bunlarla ilgili sektörün yatırım içinde olduğunu bildirerek, altyapının buna hazır olmasının da önemli olduğunu aktardı.
- "2020'yi çok pozitif görüyor ve bekliyoruz"
Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Aynur Eke, finansal kiralama, faktoring, finansman sektörlerini bünyesinde barındıran Birlik hakkında bilgi verdi.
Hem yatırımı hem de ticareti finanse ettiklerini belirten Eke, hepsinin tabanında üretimi desteklemek olduğunu aktardı.
Eke, temele indiğinde KOBİ'leri destekleyen bir yapıları olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Daha da büyüyüp ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamamız gerekiyor, hedefimiz bu. 2019 çok zorlu bir yıldı. 2018 yılında tek küçülen sektörümüz faktoring oldu, diğerleri büyümeyle kapattı. 2019'da ise diğer sektörlerimiz küçülürken, son çeyrekte faktoring sektörümüz bütün yılın küçülmesini kapatıp, yüzde 8,3 gibi bir büyümeyle kapattı.
Burada biz, artık dengelenme sürecinin bitip, büyüme ve değişim sürecine başladığımızı gördük. 2020'yi bu ışık çerçevesinde çok pozitif görüyor ve bekliyoruz. Faktoring işlemlerinin her faturasının girildiği Merkezi Kayıt Sistemi'mizin verilerimize göre, 2020'nin ocak ayında, 2019'un ocak ayına göre, işlem tutarımız yüzde 40 artmış, bu bizim 2020 ile ilgili pozitif yaklaşımımızın reel olarak ortaya çıktığını gösteriyor."
Eke, her ürünün ihtiyaç halinde çıktığını bildiren, bankacılık varken bu sektörlerin ortaya çıkmasının da ihtiyaçtan dolayı çıktığını, bankacılığı rekabet unsuru değil iş birlikçi olarak gördüklerini anlattı.