MUHAMMED KAYGIN - Çankırı'da Hititler döneminden beri tuz elde edilen ve "Yer Altı Tuz Şehri" diye adlandırılan mağarada, astım ve KOAH hastaları tedavi görmeye başladı.
Çankırı Valiliği koordinesinde Çankırı Belediyesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Yeşilay Çankırı Şubesi, Özel Çankırı Karatekin Hastanesi ve Tuz Rehabilitasyon ve Sağlık Turizmi Derneği tarafından başlatılan "Daha Güçlü Bir Nefes Projesi" kapsamında Türkiye'nin çeşitli illerinden 15 astım ve KOAH hastası Çankırı'ya getirildi.
Çankırı Karatekin Hastanesi'nde kontrolden geçen hastalar, 15 gün boyunca Yer Altı Tuz Şehri'nde çeşitli egzersiz ve etkinliklere katılarak burada 4-6 saat vakit geçirecek.
Yapılan çalışma sonrası doktorlar tarafından hastaların sonuçları tekrar incelenerek, gelişmeye ilişkin rapor hazırlanacak.
Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, AA muhabirine, Çankırı Yer Altı Tuz Şehri'nin proje kapsamında sağlık turizmine ev sahipliği yapmaya başladığını söyledi.
Mağaranın 5 bin yıllık geçmişe sahip önemli bir turizm merkezi olduğuna dikkati çeken Taşolar, "Turizmin çeşitlendirilmesi kapsamında ve Avrupa'da 19'uncu yüzyılda başlayan ve süregelen sağlık turizmini ilimizde de ortaya koymak adına Daha Güçlü Bir Nefes Projesi'ni başlattık. Misafirlerimizi 15 gün boyunca 09.00 ile 15.30 saatleri arasında Yer Altı Tuz Şehri'nde ağırlıyoruz. Mağarada bulundukları süre içinde tedavi oluyorlar, aynı zamanda farklı etkinliklerde bulunuyorlar." diye konuştu.
Nefes darlığı çeken, KOAH hastası olanlara Yer Altı Tuz Şehri'nin iyi geldiğini, olumlu manada katkı sağladığını bildiklerini ancak mağarayı Türkiye çapında merkez haline getirmek için çalışma yaptıklarını belirten Taşolar, "İnanıyorum ki bundan sonra Çankırı Yer Altı Tuz Şehri nefes darlığı çeken, KOAH hastası olan çoğu hastamız için şifa kaynağı olacak, sağlık turizmi anlamında Çankırı'ya ciddi katma değer sağlanacak. Akciğer dostu yer altı tuz şehrimize tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
- Hastalarda olumlu yönde ilerleme gözlendi
Özel Çankırı Karatekin Hastanesinde görevli dahiliye uzmanı Dr. Tuba Öztürk Haliloğlu da projenin tuz terapisi içerdiğini anlattı.
Tedavi görmeye gelen hastaların 35-85 yaş aralığında hafif, orta ve ağır olmak üzere KOAH ve astım hastası olduğunu dile getiren Haliloğlu, "Tuz terapisinin iki çeşidi mevcut, speleoterapi (mağara tedavisi) ve haloterapi (tuz terapisi). Çalışmamızda iki yöntemi de kullanıyoruz. Hastalarımız günde 4-6 saat mağarada vakit geçirdikten sonra hastanemizde 20 dakika kadar haloterapi seansı alıyor. Hastaların yaşam kalite endekslerini ölçüp kan tahlillerini, akciğer filmlerini çekip 15 günün bitiminde bu testleri tekrarlamayı planlıyoruz." diye konuştu.
Haliloğlu, tedavinin ikinci gününden itibaren hastaların rahatça mukus salgısı çıkarabildiklerine, efor ve yürüme kapasitelerinde artış, nefes darlıklarına azalma olduğuna dair geri dönüş aldıklarını kaydetti.
- "3 gündür aldığım nefesi 10 yıldır alamıyordum"
Yer Altı Tuz Şehri'nde tedavi görmek için Antalya'dan gelen astım hastası 37 yaşındaki Nursel Sümer, 10 yıldır astım hastalığı bulunduğuna işaret etti.
Sürekli ilaçlarla ayakta durmaya çalıştığını vurgulayan Sümer, "3 gündür aldığım nefesi 10 yıldır alamıyordum, sürekli kısa kısa nefes alıyordum, derin nefes alamıyordum. Gerçekten çok etkilendim. Derin nefes alabiliyorum, rahat konuşabiliyorum, rahat uyuyabiliyorum, migrenim yok 3 gündür, gerçekten çok mutluyum." dedi.
Bursa'dan gelen astım hastası Ahmet Us, mağaranın çok faydalı olduğunu belirterek, "3 gündür buradayız. Gün geçtikçe nefes konusunda çok ciddi ilerleme yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Başlangıçta 200-300 metre gitmekte zorlanırken şu anda çok rahat şekilde oldukça uzun gidebiliyoruz. Nefesimizde de çok ciddi rahatlama hissetmeye başladık." diye konuştu.
Kırıkkale'den gelen KOAH hastası Aysun Özdemir de mağaraya geldiğinden beri rahatlama hissettiğini, burada şifa bulacaklarına inandığını ifade etti.