ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, bedelli askerlik taleplerine ilişkin, "Cumhurbaşkanımız, başkomutanımız son noktayı koydu. Seçim sonrasında konuşulacak, gündeme gelecek, bunu söyleyebiliriz." dedi.
Canikli, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
Milli Savunma Bakanlığının bedelli askerlik konusunda bir çalışmasının olup olmadığına ilişkin soru üzerine Canikli, "Cumhurbaşkanımız, başkomutanımız son noktayı koydu. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu konuda ne söylemişse o dur. Başkomutan, dolayısıyla doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımızın ilgilendiği bir konu. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Seçimlerden sonra biz Genelkurmayımızla Milli Savunma Bakanlığımızla görüşürüz. Onların düşüncelerini alırız, ihtiyaç varsa gerekeni yaparız.' şeklinde bir açıklaması oldu. Bizim de söyleyeceğimiz budur. Seçim sonrasında bu konu konuşulacak, gündeme gelecek, bunu söyleyebiliriz." dedi.
Canikli, yaşa göre şu anda 25 yaş ve üzeri olanların sayının da belli olduğunu ancak bunları paylaşmanın anlamlı olmadığını belirterek, "Seçimden sonra böyle bir uygulama olacak mı, onu bilmiyoruz. Olacaksa hangi yaşa göre karar verilecek o da belli değil. Yaşlar üzerinden de bir değerlendirme yapmak yanlış anlamalara yol açabilir." ifadelerini kullandı.
Bedelli askerlikle ilgili daha önce yürütülen çalışmalara ilişkin de bilgi veren Canikli, 1987'de, 1992'de, 1999, 2011 ve en son 2014'te bedelli askerlikle ilgili kanun çıkarıldığını söyledi.
13 Aralık 2014'te bedelli askerlikle ilgili çıkan kanunun 26 yaş ve üzerini kapsadığını ve bu kanundan 203 bin 950 kişinin faydalandığını vurgulayan Canikli, bedelli askerlik ücreti için de o dönemde 18 bin lira alındığını aktardı.
Canikli, 15 Aralık 2011'de çıkarılan bedelli kanunundan 30 yaş ve üzeri olan 70 bin 120 kişinin faydalandığını dile getirerek, bedelli askerlik ücreti olarak da o dönemde 30 bin lira alındığını kaydetti.
Bakan Canikli, 4 Kasım 1999'da çıkarılan bedelli askerlik kanunundan ise 27 yaş ve üzeri için çıkarıldığını bildirdi.
Askerlik süresiyle ilgili vaatlerin seçim sürecinde cumhurbaşkanı adayları tarafından gündeme getirildiğinin hatırlatılması üzerine ise Canikli, askerlik süresiyle ilgili herhangi bir çalışmalarının olmadığını söyledi.
- "Yükümlü sistemi devam edecek"
Türk Silahlı Kuvvetlerinin büyük oranda profesyonel orduya geçtiğini vurgulayan Canikli, şöyle konuştu:
"Operasyon bölgelerinde ya da doğrudan çatışmaya iştirak eden yükümlü hiçbir asker yok. Onlar geri hizmetlerde değerlendiriliyor. Doğrudan savaşan, doğrudan muharip görevi aktif olarak katılanların hepsi profesyonel. Bu önemli yükümlüler de daha geri hizmetlerde kullanılıyor. Şu anda büyük oranda Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu yönüyle profesyonel orduya geçtiğini söylememiz mümkün.
Yükümlü sisteminin uygulanmasına ihtiyacımız var ve bu sistemde devam edecek. Türk Silahlı Kuvvetleri büyük oranda profesyonel orduya geçerse o zaman artık yükümlü sisteminden vazgeçilir mi gibi bir soru zaman zaman gündeme geliyor. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde bu sistemden vazgeçmeyeceğiz. Bu çok önemli. Türk Silahlı Kuvvetleri ve milletin arasındaki en önemli bağlardan birisidir. 'Milletin ordusu' diyoruz ya bu tanımlama, yükümlü askerler vasıtasıyla onların köprü olması şeklinde ortaya çıkıyor.
Bu çok büyük bir imkandır. Bu imkanı hiçbir zaman ortadan kaldırmayacağız. Yükümlü sistemi, devam edecek. Şu an itibarıyla muharip birliklerimizle ihtiyacımızı tamamen karşılamış vaziyetteyiz bir açığımız yok. Sözleşmeli, astsubay ve profesyonel kadrolarımız için talepler çok fazla."
Canikli, en son Harp Okulları için yapılan sınava 300 bin kişinin başvurduğu bilgisini vererek, alınacak kişi sayısının ise 3 bin 500 olduğunu bildirdi.
15 Temmuz'dan sonra bütün askeri eğitim kurumlarının hepsinin kapatıldığını ifade eden Canikli, şunları kaydetti:
"Örgüt sistemin her tarafını kontrol eder hale gelmiş. Alınan tüm öğrenciler, örgütün kontrolünden geçerek alınmış. Örgüt, tüm sınav sistemine hakim olmuş. Raporu veren sağlık sistemine hakim olmuş. Aynı şekilde diğer mülakatları yapan bütün kadroya hakim olmuş. Onların gözetimi, kontrolü, icazeti ile oluşmuş. Orada kısmi tedbirlerin işe yaramayacağını gördük. Öğretmenlerin de tümü örgüt mensuplarından oluşmuş. Bu nedenle bütün okullar kapatıldı. Milli Savunma Üniversitesi Bakanlığımız bünyesinde faaliyette bulunmak üzere açıldı. Kapatılırken 9 bin öğrenci vardı şu anda da öğrenci sayısı, 6 bin 926'ya ulaştı. İki yıl sonra sistem normale dönmeye başlar."
(Sürecek)