Bursa Uludağ Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Halis Akalın, M çiçeği virüsü nedeniyle yeni salgın süreci beklemediklerini belirterek, "Korunmak açısından hijyen büyük önem taşıyor. Sık sık sabunla el yıkamak gerekiyor. Bunun dışında alkollü el dezenfektanlarına da çok alıştık, günlük yaşamımızın bir parçası oldu. Bununla da el hijyeni sağlayabiliriz." dedi.
Prof. Dr. Akalın, gazetecilere, M çiçeğinin (mpox) yeni bir hastalık olmadığını, Afrika'da yıllardır görüldüğünü söyledi.
İlk kez 1959 yılında Danimarka'da maymunlarda tespit edilen virüsün, 1970'te Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde 9 aylık bir bebekte raporlandığını belirten Akalın, virüsün, insanlardaki bulaş bakımından 2003'e kadar Afrika kıtası dışına çıkmadığını dile getirdi.
Akalın, İngiltere'de 2022'de 8 kişiden hastalığın küresel yayılımının başladığını, bu nedenle "acil durum" ilan edildiğini, 2023'ün sonlarında ise hasta sayısının arttığını anlattı.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından geçen hafta yeniden "acil durum" ilan edildiğini anımsatan Akalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"M çiçeği bir virüs hastalığı. Hayvanlardan insanlara geçen mikroorganizmalar nedeniyle oluşan hastalıklar ama bu sadece hayvanlardan insanlara değil, insanlardan insana da geçiyor. Bulaş yoluna baktığımız zaman özellikle hasta kişilerle yakın temas sonucu geçiyor. Yani kişilerin salgılarından geçebilir. Kullandıkları eşyalara temas yoluyla geçebilir. Metroda seyahat ediyorsunuz, tutundunuz, elinizde yara bere, çatlak yok, böyle bir risk yok. Yani burada önemli olan tabii hijyen kurallarına uymak yani sık sık ellerimizi yıkamak. Cinsel yolla da bulaşabiliyor. Özellikle 2022'de ilk acil durumdaki Avrupa ve dünyanın çeşitli ülkelerinde görülen hastalara baktığımız zaman cinsel yolun birazcık daha ön planda olduğunu görüyoruz."
- "Aynı ortamda hava yoluyla bulaşmıyor"
Prof. Dr. Akalın, M çiçeği hastalığının ilk belirtilerinin yüksek ateş ile baş, kas ve sırt ağrıları olduğunu, daha sonra ise vücutta döküntü ve içi sıvı dolu küçük keseciklerle kendini gösterdiğini aktardı.
Vücudunda yara olmayan kişilerle tokalaşmakla hastalığın bulaşmadığını vurgulayan Akalın, şunları kaydetti:
"Aslında aynı ortamda hava yoluyla bulaşmıyor. Onu çok net söyleyebilirim. Bütün bulaşlara baktığınız zaman yakın temas, cinsel yolla bulaş, hasta kişilerin kullandıkları eşyalara temas ederek bulaş ön planda. Günlük yaşamda eldiven kullanımı gibi bir olay asla yok. Yani normal yaşantımıza devam edeceğiz. Kovid-19 gibi bir salgın, pandemi beklemiyoruz. Korunmak açısından hijyen büyük önem taşıyor. Sık sık sabunla el yıkamak gerekiyor. Bunun dışında alkollü el dezenfektanlarına da çok alıştık, günlük yaşamımızın bir parçası oldu. Bununla da el hijyeni sağlayabiliriz. Bunun dışında endişeye bir gerek yok."
Ciltte iyileşme süreci tamamlanıncaya kadar bulaşıcılığın devam edebileceği uyarısında bulunan Akalın, "Aslında ölüm oranlarının düşük olduğu yani mortalitesi düşük bir hastalık. Afrika'da en son 2024 yılındaki salgında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde yüzde 3 ölüm oranı bildirildi. Oradaki hastalık izlem sistemlerinin çok olmaması dolayısıyla bu ölüm oranları bile yüksek." diye konuştu.