Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Yıldırım, Bulgaristan'da 1984 yılında Türklere yönelik başlatılan "Soya Dönüş" programının büyük bir kültürel soykırım kampanyası olduğunu ve buna direnen binlerce Türkün 1989'da göçe zorlandığını söyledi.
Zorunlu göç olayını "sürgün" olarak tanımlayan Doç. Dr. Yıldırım, AA muhabirine Bulgaristan Türklerinin büyük acılar yaşadığı göç olayının üzerinden 35 yıl geçtiğini anımsattı.
Göç tarihi üzerine çalışmalar yapan Yıldırım, 1944 yılında Sovyetler Birliği'nin desteğiyle Bulgaristan Komünist Partisinin yönetimi ele geçirdiğini ve bu dönemden sonra Türklere karşı baskıcı politikaların arttığını anlattı.
Türk okullarının devletleştirildiğini ve Türkçe eğitimin yasaklandığını belirten Yıldırım, Bulgaristan Türklerine karşı 1984 yılında "Soya Dönüş" adı verilen bir programın uygulanmaya başladığını dile getirdi.
Türklere karşı kabul edilemez asimilasyon politikalarının hayata geçirildiğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Soya Dönüş, çok korkunç bir kültürel soykırım girişimiydi. Türkçe isimlerin değiştirilmesi, Türkçe kitapların evlerde yasaklanması, Kur'an-ı Kerim'in yasaklanması, Müslüman çocuklarda sünnetin yasaklanması gibi bir kültürel soykırım kampanyası başlatıldı. 24 Aralık 1984'te başlayan isim değiştirmelere karşı Bulgaristan Türkleri 26 Aralık'ta direnişe başladı, henüz 1 yaşını geçmeyen Türkan bebeğin (Türkan Feyzullah) şehit edilmesi olayı var. Mestanlı'daki gösterilerede silahsız insanların üzerine ateş açılıyor. 1985 yılında da isim değiştirme kampanyası devam ediyor ve binlerce Türkün adı zorla değiştiriliyor."
Yıldırım, asimilasyon politikalarına karşı duran Türklerin demokratik haklarını aradığını ifade etti.
- "2. Dünya Savaşı sonrası yaşanan en büyük göç hadisesi"
Baskılardan yılan Türklerin 1989'da büyük gösteriler gerçekleştirdiğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
"Türkler her şeyi göze alarak 19 Mayıs'ta Cebel'de gösteri yapıyor. Gösteriler 27 Mayıs'a kadar Deliorman ve diğer Türk bölgelerinde devam ediyor. Buralarda sivil göstericilere ateş açılıyor, çok sayıda Türk hayatını kaybediyor. Dünyadaki konjonktürün değişmesi ve bu olaylara dayanamayacağını anlayan Bulgaristan Başbakanı Todor Jivkov, Bulgaristan Devlet Televizyonu'nda 'Türkiye'nin oraya gelmek isteyenleri kabul etmesi gerektiği' yönünde bir açıklama yapıyor.
Ondan sonra 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki Avrupa'daki en büyük göç hadisesi yaşanıyor. Kısa süre içerisinde ağustosa kadar 310 bin Bulgaristan Türkü Türkiye'ye geliyor. İlerleyen süreçte göçler sürüyor ve 350 bine ulaşıyor. Aslında bu göç olayı, Bulgaristan'ın 2007 yılında Avrupa Birliği'ne girdiği döneme kadar devam etmiştir."
Yıldırım, çok kısa sürede ülkeyi terk etmeye zorlanan Bulgaristan Türklerinin o günlerdeki acı hatıraları, derinden yaşamaya devam ettiğini sözlerine ekledi.