ANTALYA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart 2019'da İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere, diğer bütün büyükşehir yönetimlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ruhuna ve doğasına uygun şekillenmesini ümit ettiklerini belirterek, "Biz dağdaki bölücülerin gelip de büyükşehir belediyelerine konuşlanmasına razı olamazdık. Biz HDP'nin, CHP ve İP'in mihmandarlığında İstanbul'dan İzmir'e kadar yerel yönetimlerde mevzi elde etmesine tahammül gösteremezdik."dedi.
Bahçeli, Antalya'daki bir otelde yapılan il başkanları ve belediye başkanları ortak toplantısında yaptığı konuşmada, MHP'nin gücüne güç katarak yürüdüğünü söyledi.
Türkiye iç ve dış tehditlerle boğulurken, yeni sistemi tasfiye planları yapmanın, "Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin" anlayışına çivilenmenin ne millete duyulan muhabbetle ne de vatana hissedilen sevgiyle bağdaşmadığını aktaran Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi kararlı olduğunu, 2023'e, 2123, 2223 ve daha nice Cumhuriyet'in yıl dönümlerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ulaşılacağını, bu kararı yeni değil, on yıllar önce verdiklerini bildirdi.
1990'lı yılların başında 2023 hedefini gösterdiklerine işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Fedakarlığımız fikrimizin faziletidir. Allah şahittir ki mücadelemiz aziz ve necip Türk milleti, büyük ve muasır Türkiye Cumhuriyeti içindir. Yeni sistemin yerleşmesi, kurum ve kurallarıyla inşa faaliyetinin en temel gündem. Özellikle başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere, ilaveten diğer 27 büyükşehir belediye yönetiminin zillete yakasını kaptıran partilerin kontrolüne girmemesi, yönetimine geçmemesi uyarısında bulunmuştum. Kayyumla yönetilen belediyelerin milletimizin iradesi doğrultusunda, yeni sistemin yapısına uygun olacak şekilde tezahürünü önermiştim. Milliyetçi Hareket Partisi'nin halihazırda var olan büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyelerini muhafaza edip bunların yanında daha fazlasını kazanmak istediğini vurgulamıştım. 13 Eylül 2018'de Polatlı'da yapmış olduğum konuşmamda aynen şunları dile getirmiştim. 'Biz 31 Mart 2019'a Cumhurun ittifak ruhunun damga vurmasını istiyoruz. Biz 31 Mart 2019'da İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere, diğer bütün büyükşehir yönetimlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ruhuna ve doğasına uygun şekillenmesini ümit ve temenni ediyoruz."
19 Eylül'de de gazetecilere İstanbul'dan aday göstermeyebileceklerini anlattığını belirten Bahçeli, bunun ardında bazı olumsuzlukların nüksettiğini, yanlış değerlendirmelerin yapıldığını söyledi.
- "Biz Cumhur İttifakı'na asla taktiksel bakmadık"
Yerelde ittifak önerilerinin zamana yayılıp tavsamasının istendiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Amacımız ya anlaşılmadı ya da anlaşılmak istenmedi. Sabote edildik, görüşlerimiz çarpıtıldı. 30 Eylül 2018'de Kızılcahamam'da yapılan Milletvekilleri-MYK üyeleri ortak toplantısında da şunları söylemiştim. '31 Mart 2019'a sadece belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, il genel meclis üyelerinin, köy ve mahalle muhtarlarının seçimi olarak bakmıyoruz. Türkiye'nin 2023'ten önceki son virajı, yeni hükümet sisteminin son imtihanı olarak yorumluyoruz. Bu itibarla Cumhur İttifakı'nın milli görev ve tarihi sorumluluğunu bir kez daha icra etmesini mühim görüyoruz. Açıkça bir kez daha Türkiye'nin sistemsel olgunluğu, yeni hükümet sisteminin emniyeti, herhangi bir kazaya uğramaması nedeniyle parti olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday çıkarmayacağımızı belirtmiştim. Biz Cumhur İttifakı'na asla taktiksel bakmadık, bakmayacağız. Samimi ve dürüst davrandık, muhataplarımızdan da bunu bekledik."
Kızılcahamam'da ayrıca "İstanbul'un dışındaki her seçim bölgesinde, her büyükşehir, il, ilçe ve beldede diğer siyasi partiler gibi adayları olacağını, milletin huzuruna çıkacağını anlattığını anlatan Bahçeli, "Malumunuz 23 Ekim 2018 tarihli Meclis Grup Toplantımızda, yerelde ittifak arayışımızın artık kalmadığını ifade etmiştim. Zira gelişmeler bu şekilde gerçekleşmişti. Bazı müessif beyanlar, Cumhur İttifakı'nın ruhunu zedeleyen açıklamalar, üstten ve üst perdeden konuşmalar yereldeki ittifak çabalarını sekteye uğratmıştı. Sanki bir taraf istiyor da diğer taraf nazlanıyor, zamana oynuyor izlenimi doğmuştu. Bu gelişmeler karşısında yerelde ittifak çalışmaları soğumaya alındı. Eşitliğe ve hakkaniyete mugayir tavırlar, yanlış anlamalar veya yanıltıcı bilgilendirmeler Cumhur İttifakı'nın çatladı çatlıyor polemiklerine bile kapı araladı." diye konuştu.
Bu durum karşısında siyasetin farklı bir faza girdiğini vurgulayan Bahçeli, ortamın müsait olduğunu gören zillet ittifakının paydaşlarının saklandığı inden bir bir çıkarak, sistematik olarak temaslara başladığını, netice itibariyle siyasi risk ve belirsizliklerin iyice ayyuka çıktığını dile getirdi.
CHP-İP arasındaki görüşmelerin seriye ve sisteme bağlandığını, PKK'nın siyasi şubesi HDP'nin de arkaya alındığını aktaran Bahçeli, şunları kaydetti:
"Terörle mücadelenin bu kadar yoğun ve yüksek bir moralle yapıldığı dönemde, PKK'nın İstanbul başta olmak üzere, diğer büyükşehir, il ve ilçe belediyelerine zillet ittifakı kulvarından yerleşme ve yuvalanma kepazeliğine nasıl olur da seyirci kalacaktık? Beka diyen, Cumhur İttifakı'na bağlılığını her fırsatta haykıran Milliyetçi Hareket Partisi bunu nasıl görmezden gelecektir? Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben demiyor muyuz? Bunu yıllardır söylemiyor muyuz? Biz Türkiye'nin suikasta uğramasına hiç duyarsız kalır mıyız? Türkiye üzerinde oyun kuranlar azıtmış, bölgesel tehditler hepten artış göstermiştir. Biz bu sürece tepkisiz kalamazdık. Olan bitenleri hareketsiz şekilde seyredemezdik. Gelişmeler mucibince, siyasi stratejimizde manevralar yapmak ülke yararına ise, bundan niye kaçalım, bundan neden çekinelim?
"Türkiye'nin çıkarları neyi ve nereyi işaret ediyorsa oradayız"
Bahçeli, ABD'nin terör örgütleriyle beraberliğinin, Demirtaş üzerinden yeni bir senaryo hazırlığının, ekonomik saldırıların, sosyal gerginliklerin, demokrasi dışı eğilim ve özlemlerin tehlike sinyallerini aşırı derecede yoğunlaştırdığını söyledi.
"Biz dağdaki bölücülerin gelip de büyükşehir belediyelerine konuşlanmasına razı olamazdık. Biz HDP'nin, CHP ve İP'in mihmandarlığında İstanbul'dan İzmir'e kadar yerel yönetimlerde mevzi elde etmesine tahammül gösteremezdik. Türkiye'nin çıkarları neyi ve nereyi işaret ediyorsa oradayız." diyen Bahçeli, Türk milleti ne diyorsa onu yapacaklarını bildirdi.
31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nden alınacak sonuçlar ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi arasında kapatılamayacak uçurumların olmaması için ellerini taşın altına koyacaklarını belirten Bahçeli, fedakarlık yapacaklarını söyledi.
(Sürecek)