Rahmi M. Koç Müzesi'nin 30. yılı kutlamaları kapsamında, binek araçların kronolojik değişimini ele alan, "Beygir Gücü" sergisi Rahmi M. Koç Müzesi'nde açıldı.
Sergi, milattan önce 2. yüzyıldan günümüze, atın sanatta ve mühendislikteki izlerini sürmeyi ve "beygir gücü" kavramıyla otomobilin endüstri tarihindeki dönüşümünü bir arada keşfetmeyi hedefliyor.
"Atın otomobille, sanatın mühendislikle buluştuğu müthiş bir tarihsel yolculuk" temasıyla açılan sergide, at figürleri, otomobiller, tablolar, oyuncaklar ve çeşitli nesneler izleyiciye sunuluyor.
Sergi, "Rahmi M. Koç Koleksiyonu'ndan At Figürleri" ve "Rahmi M. Koç Müzesi'nden Otomobil Hikayeleri" başlıklı bölümleriyle sanatseverleri ağırlıyor.
Açılış töreninde AA muhabirine açıklamada bulunan Rahmi M. Koç Koleksiyonu'ndan At Figürleri bölümünün küratörü Serra Kanyak, her 10 yılda bir büyük sergiler hazırladıklarını dile getirerek, "30. yıl için yine Rahmi Bey'in özel ilgi alanından bir konu seçelim, dedik. Rahmi Bey, 'Atları ve arabaları, sanayiyle sanayi öncesi dönemi birleştiren bir tema olarak atı seçelim. Böyle bir sergi hazırlayalım.' dedi. Çok geniş bir konu. Ben atlarla ilgili bölümü üstlendim. Rahmi Bey'in koleksiyonunda zaten hali hazırda epeyce atla ilgili objemiz vardı. Onları değerlendirdik, bir araya getirdik." diye konuştu.
Kanyak, bir taraftan da otomobille ilgili olan kısmın hazırlandığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Ailenin geçmişten gelen at merakı, sevgisi olduğu için işimiz çok zor olmadı. Büyük kısmı kendi koleksiyonumuzdan oluşan parçalar oldu. Onun dışında bize destek veren Türkiye Jokey Kulübü, İstanbul Kitaplığı Çelik Gülersoy Vakfı, İnönü Vakfı gibi pek çok kurumdan destek geldi. Hem sanat hem günlük hayatta at binerken kullanılan aksamları, giysileri bir araya getirdik. O yüzden zengin bir koleksiyon oldu"
- Yerli otomobillerin tarihsel serüveni anlatılıyor
"Rahmi M. Koç Müzesi'nden Otomobil Hikayeleri" bölümünün küratörü Gözde Akyüz ise Rahmi M. Koç Müzesi'nin otomobil koleksiyonuyla meşhur olduğuna dikkat çekerek, "Bu sefer farklı ülkelere, dönemlere hitap eden karışık bir koleksiyon yerine, kronolojik bir sergi oluşturmayı hedefledik. Hem eğitici, öğretici bir yanı olsun hem de popüler kültüre hitap edelim dedik. Dolayısıyla 1880'lerin sonundan, yani ilk otomobilden bugünlere, 35 otomobillik bir seçki hazırladık. Aslında serginin önemli bir parçasını kendi koleksiyonumuz oluşturuyor. Oradan bir takım mihenk taşlarını, bazı özellikleriyle ön plana çıkan, ilk güvenlik donanımlarının görülebileceği, iç tasarımıyla, motoruyla fark yaratan modelleri seçtik. Koleksiyonu tamamlamak adına özel koleksiyonerlerden ve otomobil müzelerinden de bazı otomobillerle seçkimizi tamamladık." dedi.
Akyüz, otomobilin icadından bu yana model ve oyuncak otomobillerin de piyasada hızla yerini aldığını aktararak, "Bu da büyük bir sektör. Serginin ilk bölümünde onlara da bir yer vermek istedik. Ana salonda dünya otomobillerinin, avlu kısmında da yer otomobillerin gelişimini vermeye çalıştık. Bizde ilkler mevcut. Bu konuda çok şanslıyız. Avlu kısmında ilk Anadol, Anadol STC, Anadol Böcek, dünya turu yapan bir Fiat Egea, Land Rover Defender var. Son kısımda TOGG ile de hikayemizi noktalıyoruz." ifadelerini kullandı.
Sergi, 10 Haziran 2025'e kadar ziyaret edilebilecek.