ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Erdoğan Bayrakdar'ın bugün görevinden alınarak Ankara Cumhuriyet Savcılığına atanması HSK Birinci Dairesinin tasarrufudur. Fakat bu idari tasarrufun Sayın Çakıcı'yı ziyaretimizle ilişkilendirilmesi kuşkusuz yanlıştır, izaha muhtaçtır." ifadesini kullandı.
Bahçeli, Twitter hesabı üzerinden Kırıkkale Başsavcısı Erdoğan Bayrakdar'ın görevinden alınarak Ankara Cumhuriyet Savcılığına atanmasına ilişkin paylaşımda bulundu.
"Vefa, bizim için yalnızca İstanbul'daki bir semtin veya bir faninin adı değildir. Vefa adam olmaktır, ahlaklı olmaktır, mertliktir, iman ve vicdan alametidir." ifadelerini kullanan Bahçeli, dava ve ülkü arkadaşlarına karşı bitmeyecek bir vefa ve eksilmeyecek muhabbetleri olduğunu vurguladı.
Bahçeli, "Değerli dava arkadaşım Alaattin Çakıcı, uzun süredir Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hakkında verilmiş cezasını çekmektedir. Kendisi hem ülkü hem de ülke sevdalısıdır. Bizim taş duvarlar ardında bulunan bir ülküdaşımıza vefa göstermemiz kadar doğal bir şey de yoktur." açıklamasında bulundu.
Çakıcı'nın pek çok hastalığı olduğunu ve tedavisinin Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesinde sürdüğünü ifade eden Bahçeli, sağlık durumuyla ilgili medyaya çok sayıda iddianın bulunduğunu, öncelikle bu durumun netleştirilmesinin şart ve acil olduğunu vurguladı.
- "Bu durumun tavzih ve telafi edilmesi arzum ve beklentimdir"
Hem kader mahkumu hem de sağlık sorunları yaşayan ülküdaşlarını kanuni izinler alındıktan sonra bulundukları yerde ziyaret etmelerinin insani, İslami ve vicdani bir sorumluluk olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Yaptığımız budur, hatta yeri gelirse yine yapacağımız dava görevi de bu olacaktır. Sayın Çakıcı'yı ziyaret etmemiz elbette bazı tartışmalara yol açmıştır. Bunu anlayış ve saygıyla karşılıyorum. Ancak bir ülküdaşımızdan vazgeçmemizi de hiç kimse beklememelidir. Cezaevi psikolojisini herkesin objektif şekilde idrak etmesi samimi temennimdir. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Erdoğan Bayrakdar'ın bugün görevinden alınarak Ankara Cumhuriyet Savcılığına atanması HSK Birinci Dairesinin tasarrufudur. Fakat bu idari tasarrufun Sayın Çakıcı'yı ziyaretimizle ilişkilendirilmesi kuşkusuz yanlıştır, izaha muhtaçtır. Teröristler ziyaret edilirken, buna izin verenler görevlerinin başındayken, her kamu görevlisi, her sorumluluk sahibi şahıs tutarlılık ve samimiyet içinde hareket edecek erdemi doğal olarak göstermelidir, inancım odur ki, göstereceklerdir."
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcısının görevini eksiksiz yaptığını, konuyla ilgili iltimas, kayırma, hukuk ihlali, etik ve ahlak dışı bir durumun da söz konusu olmadığını belirten Bahçeli, her şeyin normal prosedüründe gerçekleştiğini, hata, kusur ve kastın olmadığını savundu.
Bahçeli, "Sayın Başsavcı'nın görevden alınmasının arkasında yatan asıl gerçek ve gerekçenin bizim ziyaretimizle ilgisi olmadığına inanmak istediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Bu durumun vuzuha ermesi, tavzih ve telafi edilmesi arzum ve beklentimdir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Çocuk katillerinin en şiddetli ölçüde cezalandırılması insanlık ve şeref görevidir"
Devlet Bahçeli, sosyal medya paylaşımında, Ankara'nın Polatlı ilçesinde günler süren aramalardan sonra cesedi bulunan Eylül ile Ağrı'da 18 gün önce kaybolan ve bugün cesedine ulaşılan Leyla'ya ilişkin de açıklamada bulundu.
Eylül'den sonra Leyla'nın da cansız bedeninin bulunduğunu ifade eden Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
"Hakikaten Türkiye yasa boğuldu. Ağrı'da günlerdir aranan Leyla gözlerini hayata yumdu. Hem Eylül'e hem Leyla'ya Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabır ve başsağlığı temenni ediyorum. Çocuk katillerinin en ağır, en şiddetli ölçüde cezalandırılması kaçınılmaz bir adalet ihtiyacı, ihmal edilemeyecek insanlık ve şeref görevidir. Bunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızı herkes bilmelidir."