Batan tekneden sağ kurtulan milli sporcu, 4 yaşındaki kızını düşünerek hayata bağlandı

Milli sporcu Emrah Yasin Büyükoral:- "Küçük bir kızım var, Zeynep. Aklıma yüzerken kızım geldi. 'Bir an önce çıkmalıyız, arkadaşlarımızı kurtarmalıyız' dedim"- "Öztürk Abi 'Bir şey olmaz batarsak yelek var' demişti. Ama ben yelek hiç görmedim. Ben yardım getirmeye giderken pet şişelere sarıldılar"

BİLAL KAHYAOĞLU - Kastamonu'nun Cide ilçesinde batan tekneden kurtulan milli sporcu Emrah Yasin Büyükoral (38), 4 yaşındaki kızını düşünerek yaklaşık 2,5 saat kulaç attı.

Gideros Koyu'nun 2 mil açığında 11 Ağustos'ta içerisindeki 6 kişiyle birlikte batan "Maviş" isimli fiber tekneden sağ kurtulan 3 kişiden biri olan Büyükoral, tedavisinin ardından taburcu edildi.

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Büyükoral, dövüş sporlarından ju-jitsu dalında milli sporcu olduğunu söyledi.

Müzikle de alakadar olduğunu anlatan Büyükoral, arkadaşı Ahmet Kaan Karayılan ile sahne aldıklarını dile getirdi.

Olayın olduğu günün akşamında da Cide ilçesinde sahne alacaklarını anlatan Büyükoral, "Tekne kaptanı Öztürk Abi gezmek için bizi çağırdı. Öztürk Abi ile yıllardan beri görüşüyor, konuşuyorduk. Kaan Hoca'nın misafirleri de vardı. 'Biz de gelelim' dediler. Biz tabii o ara 5 kişi olduk. Saat daha erkendi. Üç, dört gibiydi. 'Gideros'u gezmeye gidelim' dediler. Ben denizi sevmem ama yüzmeyi biliyorum. Teknede oturduk, sohbet ettik, balık tuttuk. Öztürk Abi ile Kaan sürekli yüzüyordu. 'Çıkalım müziğe geç kalacağız' dedik." ifadelerini kullandı.

Gideros Koyu'ndan çıkarken teknenin su almaya başladığını anlatan Büyükoral, şunları kaydetti:

"Biz tekneden su atarken bayağı açıldık. 'Öztürk Abi balık yemeden seni yollamayacağım' dedi. Bayağı gittikten sonra 2,5 mile kadar açıldığımızı biliyorum, teknenin arkası daha çok su almaya başladı. Ön taraf da su almaya başladı. Teknenin önü kalktı ve herkesi alabora etti. Çoğumuzu tekne altına aldı. O arada Ayşe'nin battığını gördüm. Yani yaklaşık bir buçuk iki metre falan mesafeden onu çıkarıp yukarı bıraktım, o ara ben de su yuttum. Oradakileri yatıştırmamız gerekiyordu. Biz panik yapmadık. 'Sırt üstü yatın, sakin durun, serbest durun, sırt üstü yüzün.' dedik."

Bir an önce karaya ulaşarak yardım getirmek istediğini anlatan Büyükoral, bu nedenle kulaç atmaya başladığını söyledi.

Arkalarından da Karayılan ile Ayşenur Gürcan'ın geldiğini ifade eden Büyükoral, "Biz bayağı yüzdük. Yani yaklaşık 2,5 saat boyunca denizdeydik. Ben öndeydim Kaan Hoca da sol çaprazımla Ayşe'yle beraberdi. Birbirimize destek vererek geldik. 'Hadi Abi, hadi Hocam, hadi az kaldı' dedik. Ama baktık ki hala uzak bize, olmuyor. O ara bizim şansımıza bir şey oldu. Oradaki balıkçıların motoru bozuldu. Bir, iki, üç deyip 'imdat' diye bağırıyorduk. Son nefesimize kadar bağırdık. Allah razı olsun. Bizim sesimizi duymuşlar. Oradan da İlyas Kaptan işte çıkageldi. Bizi kurtardıktan sonra 2 saat o battığımız yerde arkadaşlarımızı aradık." diye konuştu.

Kulaç atarken ilk olarak aklına ailesinin geldiğini ifade eden Büyükoral, "Film şeridi geçti kafamdan. Yani küçük bir kızım var, Zeynep. Aklıma yüzerken kızım geldi. 'Bir an önce çıkmalıyız, arkadaşlarımızı kurtarmalıyız' dedim. Sadece ben onu düşünebildim. Başka hiçbir şey düşünmedim yani. Hızlı gidip kıyıya varıp arkadaşlarımı kurtarmaktı tek isteğim. Denizi zaten sevmiyorum. Çok iyi yüzücüyüm ama bir daha da gitmem. Girmem yani. Ayağımı da sokmam." dedi.

Denize açılan herkesin tedbirli olmasını isteyen Büyükoral, "Herkes denize girerken tedbirini alsın, sandala binerken, gemiye binerken can yeleğini alsın. Öztürk Abi 'Bir şey olmaz batarsak yelek var' demişti. Ama ben yelek hiç görmedim. Ben yardım getirmeye giderken pet şişelere sarıldılar." ifadelerini kullandı.

Büyükoral, kaptan Öztürk K. ile Hülya M. ve Esmanur G'den haber alınamadığını kaydetti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri