İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Seçime kalmış bir ay, değerlendirme kuruluşları Türkiye'nin notunu, bankaların notunu düşürüyorlar. Bu size normal geliyor mu? Bunların hepsi oyun. Şurada 4 günümüz kaldı. 4 gün sonra onların da tezkerelerini ellerine vereceğiz, geldikleri yere göndereceğiz." dedi.
İzmir'de bir otelin kongre merkezinde muhtarlarla buluşan Başbakan Yıldırım, İzmir'in Türkiye'nin bir özeti olduğunu, Türkiye'nin her tarafından vatandaşların İzmir'de bulunduğunu belirtti.
Yıldırım bu nedenle "Güneydoğu'da terör var, bundan İzmir'e ne deme" şanslarının olmadığını kaydederek, terörün yurdun hangi köşesinde olursa olsun bir başka köşesini de rahatsız ettiğini, çünkü o insanların akrabalarının İzmir'de yaşadığını, o bakımdan bu mücadelenin bölgesel değil, bütün ülke çapında bir olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 16 yıl Türkiye'ye büyük hizmetler yapmaya çalıştıklarını anlatan Yıldırım, "Yapamadıklarımız da elbette vardır. Ancak 15 yıl içerisinde Türkiye'yi 3,5 kat büyüttük. Hayal olan birçok projeyi gerçeğe dönüştürdük." diye konuştu.
Yıldırım ilk defa 2011 yılında İzmir'den milletvekili adayı olduğunu hatırlatarak, verdiği sözler bulunduğunu, 35 proje sözündeki projeleri teker teker yaptığını bildirdi.
İzmir'e yapılan hizmetlere değinen Başbakan Yıldırım, "Daha var saymıyorum, burada bırakıyorum. Gerisini Aziz Kocaoğlu saysın." dedi.
- "Tezkerelerini ellerine vereceğiz"
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin her bakımdan iyiye gittiğini vurgulayarak, "Ülkemizde kaos, kriz, dedikodu, yalanların belirli kaynaklardan beslendiğini unutmayın. Amaç Türkiye istikrarsızlığa sürüklensin ve bölgedeki dış güçler planlarını sorunsuz bir şekilde uygulasın. Seçime kalmış bir ay, değerlendirme kuruluşları Türkiye'nin notunu, bankaların notunu düşürüyorlar. Bu size normal geliyor mu? Bunların hepsi oyun. Şurada 4 günümüz kaldı. 4 gün sonra onların da tezkerelerini ellerine vereceğiz, geldikleri yere göndereceğiz." ifadelerini kullandı.
Geçen sene rekor büyüme sağladıklarını, bir önceki sene büyük bir darbeden, felaketin eşiğinden dönüldüğünü anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Orada da siz sahip çıktınız. Bayrağı indirtmediniz, ezanları dindirtmediniz. Meydanları doldurdunuz. alçaklara, FETÖ'cülere bu ülkeyi temsil etmediniz. Bu sene yine ilk 4 ay rekor büyüme yaptık, yüzde 7,4. İşsizlik... Mart ayı, bir önceki mart ayına göre yüzde 1,6 azaldı. Son 1 senede 1 milyon 20 bin vatandaşımıza yeni iş bulduk. Şu anda toplam çalışan sayısı 28 milyon 500 bini buldu. İhracatımız, turizmimiz artmaya devam ediyor. Avrupa'nın 6, dünyanın 17. ekonomisi konumuna gelmişiz. Fakat bütün bu gelişmeler ortadayken birileri rahatsız. Seçim tabii, kampanya, herkes bildiğini söyleyecek, sizler de dinleyeceksiniz, kararınızı sonunda vereceksiniz. Bakıyorum adayların ortak bir söylemi var. Hepsinin ortak söylemi, muhalefet adaylarının hepsinin ortak söylemi 'Recep Tayyip Erdoğan'ı indirelim de ne olursa olsun.' Bazı dış mihraklar da aynı şeyi söylüyor. Bu tesadüf mü? Niye, Recep Tayyip Erdoğan onların burada rahatça at oynatmasına izin vermiyor, onun için rahatsız oluyorlar. 'Bizim Türkiye'yle problemimiz yok, bizim problemimiz Recep Tayyip Erdoğan' diyorlar. Bizim adaylar da bunu söylüyor. Ne kadar tesadüf. O halde onlara inat milletin adamı, Türkiye sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan'ı yeni sistemin cumhurbaşkanı seçecek miyiz?"
Muhalefet adaylarının yapılan projeleri durduracaklarını söylediğini aktaran Yıldırım, "Külliyeyi yıkacağız, Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız, nükleer santrali kapatacağız, hızlı trene ne lüzum var' diyorlar, göçü artırırmış. 'Yerli otomobil projesi ilkelliktir' diyorlar. Yapılanı bozmak, işleri durdurmak, milletin faydasına olan herşeyi durdurmak, bu ne biçim bir iş. Böyle bir siyaset olur mu, böyle bu ülkeye hizmet edilir mi?" diye konuştu.
- "Bari taş koymayın"
Milletin yapılanları bildiğini, yapılanlara da kimsenin dokunmasına izin vermeyeceğini vurgulayan Yıldırım, "Sağolun, milletimize müteşekkiriz. Yaptıklarımızı onayladığınız için, 12 seçimde arka arkaya bize destek verdiniz. Biz milletin yoluna baş koymuşuz. Siz, bari milletin yoluna taş koymayın yeter." dedi.
Başbakan Yıldırım, İzmir'in Ege'nin incisi olduğuna değinerek, şu görüşlerini paylaştı:
"İzmir'i ihmal eden Türkiye'yi ihmal etmiş olur. İzmir'in marka şehir olmasını istiyoruz. Türkiye'nin 3. büyük şehrinin binalarının yüzde 65'i kaçak, ruhsatız. 'Her yer İzmir gibi olsun' diye övündüğün tablo bu mu? Yüzde 65'i kaçak, ruhsatız, depreme dayanıksız olan bir İzmir mi övünme kaynağımız olacak. Elbette değil, onun için imar barışını çıkardık. Sizden önemli ricam bu, imar barışını anlatın. Bu, İzmir'in kurtuluşu olacak. Cumhuriyet tarihinin en büyük barışıdır. Artık vatandaşlar, belediyeler, devlet el sıkışıyor, geçmişteki bütün eksikleri yanlışları bir tarafa bırakıyoruz. Yeni bir sayfa açıyoruz. Mülkiyet problemi olanlar, imara aykırılıklar olanlar, başkasını yerine hazine, orman, vakıf, inşaat yapmış olanlar, kat mülkiyeti olmayanlar, plan projesiz yapılar, hepsi bu imar barışı içerisinde çözüme kavuşturuluyor."
(Sürecek)