TBMM (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Barış Pınarı Harekatı'na ara verilmesine ilişkin "Suriye'nin kuzeyinde 444 kilometre uzunluğunda ve 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölgenin yaratılması hayalinin bir haftada çöktüğü görülüyor. Ancak bu bir kayıp değil. Her şeyden önce barışı yakalayacak bir fırsat doğdu ve kan dökülmesi engellendi." dedi.
Çeviköz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, dış politika gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
24 Ekim'in Birleşmiş Milletler'in (BM) 74. kuruluş yıldönümü olduğunu belirten Çeviköz, uluslararası hukuka dayalı ve barış için çalışan bir örgütün mensubu olan Türkiye'nin, kendi bölgesinde barışı öncelemesi ve bütün Orta Doğu'ya barışı yayabilecek bir inisiyatifin öncüsü olması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin, geçen hafta önce ABD'ye daha sonra da Rusya'ya, Barış Pınarı Harekatı konusunda mühlet tanıdığını anımsatan Çeviköz, "Biz, bütün bu süreçlerin sonunda çatışmaların, kan dökülmesinin durmuş olduğunu ve Suriye'de barışa kapı açılması için önemli bir fırsat yakalanmış olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
Harekatın başarılı olup olmadığı tartışmalarına girmek istemediğini dile getiren Çeviköz, "Suriye'nin kuzeyinde 444 kilometre uzunluğunda ve 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölgenin yaratılması hayalinin bir haftada çöktüğü görülüyor. Ancak bu bir kayıp değil. Her şeyden önce barışı yakalayacak bir fırsat doğdu ve kan dökülmesi engellendi." değerlendirmesinde bulundu.
CHP'li Çeviköz, kırmızı bültenle aranan YPG'nin sözde komutanı Mazlum Abdi Kobani'nin, aynı gün hem ABD Başkanı Donald Trump hem Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile görüşebildiğine dikkati çekerek, "Bu önemli bir gelişmedir. Bunun Türkiye açısından çok ciddi değerlendirilmesi gerekir." ifadesini kullandı.
Ünal Çeviköz, Türkiye'nin bir an önce Suriye yönetimiyle diyaloğa başlaması gerektiğini savunarak, bunun başka ülkelerin tavsiyeleri nedeniyle değil, Adana Mutabakatı dolayısıyla yapılması gerektiğini söyledi.
Suriye Anayasa Komitesinin 30 Ekim'de Cenevre'de toplanacağını hatırlatan Çeviköz, Türkiye'nin bu komitenin çalışmalarına destek vermesinin ve sonuç alınmasını kolaylaştırmasının önemini vurguladı.
Çeviköz, en kısa zamanda Türkiye ile Suriye ilişkilerinin normalleşmesine yönelik bir yoklama yapmak üzere öncü bir heyetin Şam'a gönderilmesi, kalıcı ve sürdürülebilir bir diyaloğun başlaması için ilk adımın atılması gerektiğini de ifade etti.
- "Eşit düzeydeymiş gibi anabiliyorsa durum vahimdir"
Ünal Çeviköz, bir basın mensubunun "Kobani'nin Trump ve Rus Savunma Bakanı ile aynı gün görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Bu aslında her iki ülkenin hala bizim terörist olarak adlandırdığımız bazı gruplara ve kişilere başka türlü baktıklarına işaret ediyor. Bu tehlikeli bir durumdur. Dün sahada bazı kazanımlar elde ettiğini düşünerek siyasi bakımdan atılması gereken birtakım adımların da hala atılmadığına dikkati çekmek isterim." yanıtını verdi.
CHP'li Çeviköz, başka bir soru üzerine, "ABD Başkanı aynı teşekkür notunda, hem Türkiye Cumhurbaşkanı hem de Mazlum Kobani'yi bir general olarak eşit düzeydeymiş gibi anabiliyorsa durum vahimdir." dedi.
Suriye yönetiminin YPG konusunda Türkiye'yi rahatsız edecek karar alıp alamayacağı sorusuna karşılık Çeviköz, Türkiye'nin Suriye yönetiminin YPG konusunda alacağı kararlara yönelik endişelerini doğrudan Suriye yönetimiyle diyaloğa girerek iletmesi gerektiğini belirtti.
Çeviköz, Suriye konusundaki her türlü adımın, Suriye halkının kararlarına bağlı olmasını istediklerine işaret ederek, "Önceliğin Anayasa Komitesi çalışmalarına verilmesi gerekir. Türkiye, Anayasa Komitesinin çalışmalarında aktif ve kolaylaştırıcı bir rol üstlendiği takdirde Türkiye'yi endişeye sevk edecek bazı gelişmelerin önü Cenevre'de alınmaya başlanabilir." diye konuştu.