Balıkesir'de 17 yaşındaki E.Ö, tarafından bıçaklanarak öldürülen motokurye üniversite öğrencisi Ata Emre Akman'ın babası Erol Akman, azmettirmekten yargılanan sanığın babası hakkında beraat kararını kabul etmediklerini bildirdi.
Ata Emre Akman'ı öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık E.Ö'nün 18 yaşından küçük olması nedeniyle en üst sınır olan 24 yıl hapisle cezalandırıldığı, oğlunu azmettirdiği öne sürülen baba Orhan Ö'nün ise beraat ettiği karar duruşmasının ardından maktulün ailesi ile avukatları değerlendirmede bulundu.
Maktulün babası Erol Akman, adliye önünde gazetecilere, oğlunu azmettirdiği iddiasıyla yargılanan Orhan Ö'nün beraatına karar verilmesini doğru bulmadıklarını söyledi.
Sanık babanın çok sayıda suç kaydı olduğuna dikkati çeken Akman, sanığın dışarıda olduğu her seferinde ayrı bir suç işlediğini dile getirdi.
Akman, azmettirmek için neyin ispat edilmesi ve neyin gösterilmesi gerektiğini anlamadığını dile getirerek, "Bütün tanıkların ifadesi dikkate alınmaksızın 'azmettirmeyle ilgili yeterli kanıt bulunamamıştır' deyip de beraatine karar verilmesini kabul etmiyor gönlüm, yüreğim, ciğerim. Tahmin ediyorum benimle beraber bütün Türk halkı da bunu kabul etmeyecektir." dedi.
Mahkeme heyetine teşekkür eden anne Zuhal Akman da mahkemenin gerekçeli kararı Adalet Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonuna göndereceğini açıkladığını belirterek, şöyle konuştu:
"Yani onlar da bu kararı vermekten mutlu değil, vicdanen azap çekiyorlar. Ceza infaz yasaları derhal değişmeli. Burada anayasal bir suç işleniyor. Suçu ve suçluyu övmek. Suç, cinayet, suçluya verilen bu ceza azmettiriciye verilen bu ceza da suçluyu övmektir. Bu sadece insanlara karşı değil, insanlığa karşı da değil, bu Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı işlenmiş bir suçtur. Bu ülkede azmettiricilik bir suçtur. Can almak suçtur. Katillik suçtur. Ata her yerde. Ata'yı görüyorsunuz. Daha Ata'yı çok göreceksiniz. AYM'de göreceksiniz, AİHM'de göreceksiniz, dünyanın her yerinde göreceksiniz çünkü Ata'nın sadece Türkiye'de sevenleri yok. Çünkü sevmek sadece şöyle koluna tutmakla, omzuna yaslanmakla, bir tane öpücük kondurmakla değil. Sevmek yürektedir ve gördüğüm ya da görmediğim herkeste yürek var."
- "Hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek"
Ailenin avukatlarından Özden Başak, verilen hiçbir cezanın kayıplarını geri getirmeyeceğini ifade etti.
Mahkemenin, sanık hakkında herhangi bir indirim uygulamadan en üst hadden ceza vermesinin bu mevcut konjonktürde bir hukukçu olarak kendilerini tatmin ettiğini dile getiren Başak, "Fakat azmettiren olduğu çok ortada olan birinin beraat etmesinden dolayı çok üzgünüz. Bununla alakalı hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek." diye konuştu.
Avukat İbrahim Erenci de bu kararı asla kabul etmediklerini belirterek, "Bu davayla ilgili gidilebilecek her yere aileyle gideceğiz. Bunun için de Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Adalet Komisyonu Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceğiz." dedi.
Erenci, sanıkların davadan önce cezaevindeyken görüştüklerini ve yargılama sırasında pişman olduklarını dahi beyan etmediklerine dikkati çekerek, "Verilen ceza bu. 'Üzgünüz' bile demediler. Biz azmettirmeyi nasıl kanıtlayacağız bu kadar tanık varken? Tanık beyanını esas almadan gerekçeyi göreceğiz. Tanık beyanı yanıltıcı olabilir ama birden çok tanık aynı şeyi söylüyor. Biz bu davanın sonuna kadar peşindeyiz." ifadelerini kullandı.
Öte yandan çok sayıda vatandaş da adliye önünde pankart ve sloganlarla aileye destek verdi.