Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin, İsrail askerlerince öldürülmesiyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığını bildirdi.
Tunç, bir otelde düzenlenen Türkiye'de Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Geliştirilmesi Projesinin Kapanış Konferansı'nda, Türkiye-Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) kapsamında bugüne kadar 17 projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Bu projelerin, mevzuatın geliştirilmesi, yargı alanındaki uygulamaların iyileştirilmesi, adaletin etkinliği ve vatandaşların adalete erişimi konularında çok faydalarını gördüklerini dile getiren Tunç, Türkiye'de yargı reformlarının planlı şekilde devam ettiğini aktardı. Yılmaz Tunç, 2024-2028 yıllarını kapsayacak yeni bir yargı reformu strateji belgesini bu ayın sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuoyuyla paylaşacağını bildirdi.
Bu belgeyi hazırlamak için bir yıldır geniş bir çalışma yürüttüklerini ve bütün tarafların görüşlerini aldıklarını anlatan Tunç, "Hedefimiz, vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden en etkin bir şekilde yararlanabilmesini, gecikmeden adaletin tecellisini sağlamak." ifadesini kullandı.
Bugün kapanışı yapılan projenin yaklaşık 4 yıl sürdüğünü anımsatan Tunç, bu proje sonrası alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesiyle ilgili çalışmaları farklı vesilelerle devam ettireceklerini dile getirdi.
- "İç hukuktan kaynaklanan yetki kullanılarak soruşturma başlatıldı"
Filistin ve Gazze'de 7 Ekim'den bu yana soykırım suçu işlendiğini belirten Tunç, İsrail saldırıları sonucu bu bölgede 40 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü ve 6 Eylül'de de insan hakları savunucusu, aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin öldürüldüğü haberinin geldiğini hatırlattı.
İsrail askerlerince başından vurulan Eygi'ye Allah'tan rahmet dileyen Tunç, İsrail askerlerini de lanetledi.
Eygi'nin hak ve hukukunu savunmaya devam edeceklerini belirten Tunç, şunları kaydetti:
"Vatandaşımızın orada hukuksuzca bir terör saldırısıyla, İsrailli saldırganların saldırısıyla şehit olmasına sessiz kalamazdık. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız, iç hukuktan kaynaklanan yetkimizi kullanarak bir soruşturma başlatmış durumda. Aynı zamanda yine uluslararası hukuk anlamında da takiplerimizi devam ettireceğiz. Birleşmiş Milletler Yargı Dışı ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörünün derhal harekete geçmesi, bağımsız bir soruşturma komisyonu oluşturarak bir rapor hazırlaması için çalışmalar yürüteceğiz. Daha sonra bu raporun Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne, İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda devam eden soykırım davasına yine Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde devam eden soruşturmaya dahil edilmesiyle ilgili çalışmalarımızı da sürdüreceğiz."
- "Kişi ve kurumlar arasında uyuşmazlıklar arttı"
Yılmaz Tunç, birçok alanda kişiler ve kurumlar arasında uyuşmazlıkların arttığına ve suçların çeşitlendiğine işaret ederek, bu ihtilafları büyümeden, zararlı sonuçlarını artırmadan, barışçıl ve yapıcı şekilde çözümlenmesine yönelik çalışmalar yapmanın, yeni usul ve yöntemler ortaya koymanın görevleri olduğunu aktardı.
Bu noktada alternatif uyuşmazlık yöntemlerinin öneminin ortaya çıktığını kaydeden Tunç, bu yöntemlerle anlaşmazlıkların dostane, en az maliyetle ve makul sürede çözüldüğünü vurguladı.
Tunç, en etkin alternatif uyuşmazlık çözüm yönteminin arabuluculuk olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz bir yıla baktığımızda 1 Eylül'den itibaren yeni getirdiğimiz kira davalarında özellikle önemli bir başarı sağlandığını görüyoruz. Kira fiyatlarında son günlerde fahiş artış nedeniyle birtakım tartışmalar ortaya çıkmaya başlamıştı. Dikkat ederseniz, 1 Eylül'de dava şartı arabuluculuk başladıktan sonra bunun biraz daha sönümlendiğini ve tarafların anlaşmaya, uzlaşmaya vardığını görüyoruz. 1 Eylül'den itibaren kira konusunda arabulucuya başvuru sayısı 240 bin 852 kişi oldu. Bu başvurulardan 108 bin 751'i anlaşmayla sonuçlandı. İki tarafı var. 216 bin kişinin mahkemeye düşmeden sorunlarını karşılıklı dostane şekilde çözmüş olduklarını görüyoruz. Yine ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarından kaynaklı 73 bin 804 başvuru oldu, 14 bin 600'ü anlaşmayla sonuçlandı. Yine kat mülkiyetinden doğan uyuşmazlıklarda 11 bin başvuru oldu. 3 bini anlaşmayla sonuçlandı. Kira uyuşmazlığından kaynaklanan 240 bin 852 başvuruyu eklersek 1 Eylül'den itibaren toplam 330 bin 424 başvurunun gerçekleştiğini görüyoruz. Burada neredeyse yüzde 50'ye varan bir anlaşmanın söz konusu olduğunu ve başarıyla sürdüğünü söylemek mümkün."
2013'ten bu yana arabulucuların önüne gelen başvuru sayısının 6 milyon 336 bin olduğunu ifade eden Tunç, bu başvurulardan 4 milyon 36 bininin (yüzde 66) anlaşmayla sonuçlandığına dikkati çekti.
Tahkimle ilgili de bugüne kadar önemli ilerlemeler sağladıklarını anlatan Tunç, İstanbul Tahkim Merkezine 2020'de 55, 2021'de 94, 2022'de 107, geçen sene 138 ve bu yıl şu ana kadar 95 başvuru yapıldığını söyledi.
Bakan Tunç, uzlaştırma konusuna da değinerek uzlaştırmayı 2005'te ceza adalet sistemine dahil ettiklerini anımsattı.
- "Müzakere edilen dosyaların yüzde 83'ü uzlaşmayla neticelendi"
Uzlaştırma kurumunun toplum tarafından en üst düzeyde kabul edildiğini vurgulayan Tunç, "2017 yılından günümüze kadar uzlaştırma müzakerelerine geçen toplam 2 milyon 93 bin 543 dosyadan 1 milyon 734 bin 951'inde uzlaşma sağlandı. Yani müzakere edilen uzlaştırma dosyalarının yüzde 83'ü uzlaşmayla neticelendi." dedi.
Son 22 yılda ceza hukukunda uzlaştırma müessesesi dışında diğer alternatif çözüm yöntemlerini de kapsama aldıklarını anımsatan Tunç, şunları paylaştı:
"2017'den itibaren 879 bin 738 dosyada kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildi. Bir başka alternatif uyuşmazlık yöntemi olan ön ödemede ise 2017'den itibaren 238 bin 378 dosya ön ödemeyle sonuçlandı. Bu yıl uzlaştırma, seri muhakeme, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve ön ödeme yöntemleriyle 363 bin 36 dava sonuçlandı. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemini daha da geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Dostane çözüm yöntemi, barışçıl çözüm yöntemi ve toplumsal barışa da hizmet eden, vatandaşlarımızın yargıda yıpranmadan haklarına kavuşmasını sağlayan bu yöntemin çok önemli olduğunu düşünüyoruz."