Ticaret Bakanı Ömer Bolat, fahiş fiyat artışı, stokçuluk faaliyetleri ve fiyat dalgalanmaları karşısında tüketicileri korumaya yönelik çalışmaların devam edeceğini belirterek, "Elimiz piyasanın üzerinde. Bu noktada hangi alanda, hangi sektörde bir boşluk ya da haksız fahiş fiyat uygulaması ya stokçuluk gibi durumlar gördüğümüzde denetim ekiplerimiz vasıtasıyla orayı denetliyoruz." dedi.
Bakan Bolat, Türkiye Genç İş İnsanları Derneğinin (TÜGİAD) Maslak'taki genel merkezinin açılışında yaptığı konuşmada, 1986 yılından bu yana Türkiye'nin sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteren TÜGİAD'ın yeni genel merkez binasının açılışına katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Gençlerin ve genç girişimcilerin önemine dikkati çeken Bolat, "Bizim bir sloganımız var '2G' diye. O da şu, Türkiye'nin geleceği 'gençlerimiz ve girişimcilerimiz.' TÜGİAD hem genç hem girişimci. İkisini birleştirmiş genç girişimciler derneği olarak, konfederasyon olarak ortaya çıkmış. Bu açıdan Türkiye için önemli bir kazanç." ifadelerini kullandı.
Bakan Bolat, hükümet olarak gençlerin iyi yetişmesi, eğitim almaları, vasıflı, donanımlı olmaları, girişimlerinde başarılı olup Türk ekonomisini daha yukarı seviyelere taşımaları için teşvik mekanizmaları, destek ve hibe fonlarıyla onların yanında olduklarını vurguladı.
Dünya ekonomisinin, ticaretinin zor bir süreçten geçtiğini ancak tüm zorluklara rağmen Türkiye'nin millet, devlet ve ekonomisiyle dimdik ayakta durduğunu belirten Bolat, "Gerek içeride yaşadığımız bu sıkıntılı ilk yarıya rağmen gerekse dünya üretiminin durgunlaşması, dünya ticaretinin yüzde 5'e yakın gerilemesine rağmen bizim büyüme, istihdam ve ihracat cephesinde, dış ticaret ve cari açıkları azaltma cephelerinde karnemiz olumlu." değerlendirmesinde bulundu.
- "Kızıldeniz'de 3-4 haftadır bir geçiş sorunu yaşanıyor"
Kızıldeniz'de yaşanan gerginliğe değinen Bakan Bolat, şöyle devam etti:
"Kızıldeniz'de 3-4 haftadır bir geçiş sorunu yaşanıyor. Süveyş Kanalı üzerinden gelecek ticaret gemileri gelemiyorlar. Orada bir gerilim var, bir jeopolitik ve askeri çatışma ortamı var. Deniz taşımacılık şirketleri Ümit Burnu'nu dolaşmak istiyor. Bu şu demek; Avrupa'ya gelecek mallar, 1 ay gecikecek ve maliyet artacak, lojistik fiyatları artacak. Bizim de o bölgeye yönelik ticaretimiz açısından bir olumsuzluk oluşturuyor ama Türkiye'nin konumu o kadar güzel ki Avrupa, lojistik ve tedarik anlamında bu kayıp karşısında Türkiye'den ithalatı tercih etmeye başlıyor. Çünkü Türkiye'den iki günde biz kaliteli Türk mallarını lojistik gücümüzle beraber Avrupa pazarlarına çok rahat ulaştırabiliyoruz. Yani Türkiye her daim dünyada hangi zorluklar ortaya çıkarsa çıksın Allah'ın izniyle üstünlükleriyle beraber üste çıkmayı ve bu sıkıntıları aşmayı biliyor."
- "KOBİ'lerimizin ihracatını artırmak çok önem verdiğimiz bir husus"
Ticaret Bakanlığı olarak ticareti artırmayı istediklerini vurgulayan Bolat, bunu yaparken de daha rekabetçi, yüksek katman değerli AR-GE inovasyon tasarım ve marka boyutuyla pazar çeşitlendirmesini de öncelik alan bir ihracat yapısı tesis etme politikası izlediklerini bildirdi.
Bolat, küresel gelişmeler karşısında da politikalarda çeşitli uyumlar, adaptasyonlar yaptıklarını kaydederek, "KOBİ'lerimizin ihracatını artırmak çok önem verdiğimiz bir husus. Türkiye'de KOBİ'lerin toplam ihracattaki payı artık yüzde 30'a yaklaştı. Bu önemli bir başarı. Yani bundan 20 sene önce KOBİ'lerin ihracattaki payı çok çok düşük seviyelerdeydi." dedi.
Geçen yıl mal ve hizmet ihracatçılarına toplam 11 milyar 700 milyon lira destek verdiklerini anımsatan Bolat, "Bu bizim Bakanlığımızın toplam bütçesinin yüzde 60'ı idi. 2024 yılında bu desteklerimizi 22 milyar lira olarak açıkladık ve yıl bitiminde göreceksiniz bunu biraz daha artıracağız. Siz ihracat yapın biz yanınızdayız, siz yeni pazarlar arayın biz yanınızdayız, gençler ihracata başlasın biz yanınızdayız." ifadelerini kullandı.
-"E-ihracatın toplam ihracattaki payını yüzde 10'a çıkarmayı hedefliyoruz"
E-ihracatın payını da artırmayı hedeflediklerini dile getiren Bolat, "E-ihracatın toplam ihracattaki payı yüzde bir buçuktu. Hedefimiz 2028'de bunu yüzde 10'a çıkarmak. TOBB ve TİM'le beraber bir ortak şirket kuruluşu çalışması tamamlanıyor. Onlarla beraber inşallah Türkiye E-İhracat Platformu bu yılın içinde faaliyete başlamış olacak." diye konuştu.
Bolat, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın genişletilmesi kapsamında da çalışmaların devam ettiğini anlatarak, ayrıca vize engelinin kaldırılması, en azından iş insanları, akademisyenler, öğrenciler için çok kolaylaştırılması konusunda Avrupa Birliği'nin bir çalışma içinde olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin 2024 yılına iyi başladığını belirten Bolat, "2024'te 267 milyar dolar mal ihracatı, 110 milyar dolar hizmet ihracatı ile 377 milyar dolar bir döviz geliri sağlamak hedefindeyiz. Bunun için canla başla çalışacağız." dedi.
-"Elimiz piyasanın üzerinde, denetlemeye devam edeceğiz"
Ticaret Bakanı Bolat, fahiş fiyat artışı, stokçuluk faaliyetleri ve fiyat dalgalanmaları karşısında tüketicileri korumaya yönelik yapılan çalışmalara da değindi.
Otomotiv sektörü, emlak piyasası ve gıda sektörlerinde fahiş fiyat ve stokçuluk noktasında 17 bin 780 denetim ve soruşturma sonucunda yaklaşık 602 milyon lira idari para cezası uygulandığını bildiren Bolat, ayrıca mesafeli sözleşmeler, abonelikler, tehlikeli ürün, sağlığa zararlı ürün, fiyat etiketi aykırılığı gibi konularda da yüz binlerce firmanın denetlendiğini ve 843 milyon lira idari para cezası uygulandığını dile getirdi.
Bolat, "Elimiz piyasanın üzerinde. Bu noktada hangi alanda, hangi sektörde bir boşluk ya da haksız fahiş fiyat uygulaması ya da stokçuluk gibi durumlar görürsek denetim ekiplerimiz vasıtasıyla orayı denetliyoruz. Bir yasal eksiklik varsa hemen yönetmelik, tebliğ yayınlama şeklinde düzenlemelerimizi yapıyoruz." dedi.
Otomotiv sektöründe hayata geçirilen tedbirlere değinen Bakan Bolat, şunları kaydetti:
"Bu sürece yönelik olarak göreve geldiğimizden hemen sonra çıkardığımız düzenlemelerle oradaki belirsizlik ve istikrarsızlık sürecini bitirmiş olduk. Stoklanmış 600 bin kadar araç ortaya çıkarıldı mecburen. İkinci elde fiyatlar düştü. Bununla beraber birinci el satışları durgunlaşınca stoklar da ortaya çıkarıldı. Orada da fiyatlar düştü ve kampanyalar başladı. Piyasa düzene girdi orada. Aynı şey emlak sektöründe de oldu."