Yunus Emre Enstitüsünün (YEE), Kültür Yolu Festivali kapsamında başkentteki Cumhuriyet Müzesi'nde (2. TBMM binası) düzenlediği "Tarih Boyunca Türkçenin Farklı Kıtalardaki Serüveni" programında, Türkçenin dünya tarihindeki yolculuğu ele alındı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı İsmail İlhan Hatipoğlu, YEE Başkanı Abdurrahman Aliy, büyükelçiler ve davetlilerin takip ettiği programa, Yunus Emre Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı konuşmacı olarak katıldı.
YEE Başkanı Aliy, yaptığı açılış konuşmasında, "Türkçe, imparatorluklar kurmuş, dünya kültürlerini aşılayarak birbirlerini tanıtmış ve bu vesileyle dünya barışına hizmet etmiş bir milletin dilidir." dedi.
"Bugün büyük krizlerin ve belirsizliklerin gölgesinde, köklü geçmişinden almış olduğu güçle Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla ilerleyen Türkiye, Türkçe ve Türk kültürünün öğretim noktasında da üstün çabalar göstermektedir." ifadesini kullanan Aliy, YEE'nin, Türk dili ile kültürünün Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Amerika'ya birçok coğrafyada tanıtılması için bütün imkanlarıyla çalıştığını kaydetti.
Aliy, YEE'nin eğitim diplomasisini etkin biçimde kullandığını belirterek, kültürel diplomasi çalışmaları kapsamında 60'tan fazla ülkede Türkçe öğretim faaliyetlerini sürdürdüklerini söyledi.
- Türkçenin tarihsel serüveni
Prof. Dr. Ortaylı da Türkçenin tarihsel süreç içerisinde dünyada bıraktığı izlere işaret ederek, dilin çeşitli dillerle etkileşimi ve dünya dilleri arasındaki yeri hakkında dinleyicileri bilgilendirdi.
Türkiye'de en yaygın şekilde Oğuz dil grubunun kullanıldığına işaret eden Ortaylı, Oğuz Türkçesi'nin Anadolu ve Rumeli'de kullanıldığını söyledi.
Prof. Dr. Ortaylı, Türkçenin ve Türk yazı dilinin geçmişinin dünyadaki en eski dillerden sayılabileceğini aktararak, "Türkçe, eski bir dil grubuna mensup bir dildir. Kullanışı, gramatik yapısı, fiilleri ve fiillerin çekimi dolayısıyla eski bir dildir. Türkçe, dünyadaki birçok dilden daha eski yazılı metinlere sahiptir. Aynı zamanda bilim, ilim ve felsefe dilidir. Aristoteles'in 'Ahlak'ın Kökeni' adlı eserinin en iyi çevirisi Türkçe ile yapılmıştır. Böylelikle Türkçenin felsefe dili olduğu da net bir şekilde görülmektedir." dedi.
Ortaylı, Türkçenin geniş coğrafyada konuşulduğunu vurgulayarak, Çağatay Türkçesi ile Sibirya Türkçesinin kullanımına ve bu dillerin incelenmesine ilişkin detaylara değindi.
Türk devletlerinin, ordularında Türkçe kullanıldığının altını çizen Ortaylı, tarih boyunca Anadolu beyliklerinde de Türkçenin hakim olduğunu dile getirdi.
Ortaylı, her dilin değişime açık olduğunu kaydederek, dilin korunmasının önemini vurguladı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı da yaptığı kapanış konuşmasında, Ortaylı'ya, Türk kültürü ve diline yaptığı katkıdan ötürü teşekkür etti.
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Hatipoğlu, Ortaylı'ya hediye takdim etti.
Programın sonunda, 2'nci Meclis binası önünde hatıra fotoğrafı çekildi.