TBMM (AA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Türkiye, demokrasi fukarası Rusya ve Çin'le birlikte anılmayı hak etmiyor. Türkiye, bir kabile devleti muamelesi görmeyi hak etmiyor." dedi.
Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına Bingöl depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyerek başlayan Meral Akşener, salgın sürecinde hükümetin uyguladığı politikaları eleştirdi.
Türkiye'nin 1 Haziran itibarıyla normalleşme sürecine girdiğini anımsatan Akşener, "Dikkat edin, normale dönüş süreci, hastalığa dönüş süreci haline gelmesin." ifadesini kullandı.
Hafta boyunca gelen verilerin herkesi endişelendirdiğine dikkati çeken Meral Akşener, "İyileşen hasta sayımızın altına düşmüş olan vaka sayısı, yeniden ikiye katlandı. Buradan tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum; Tehlike geçmiş değil. Görüyoruz ki ipin ucunu bıraktığımızda risk çabucak artıyor. İşte bu nedenle kararlı olalım, tedbiri elden bırakmayalım. İktidarın siyasi saiklerle söylediği, rahatlatan sözlerine kulak asmayalım. Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu tedirgin bir şekilde uyarıyor. Bu uyarılara uyalım ki büyük bir mücadele veren sağlık ordumuzun emekleri boşa gitmesin. Kendimizi, sevdiklerimiz için korumaya devam edelim." diye konuştu.
- Başak Demirtaş'a yapılan hakaret
Akşener, toplum için sadece doğal felaketlerin değil ahlaki bozulmaların da çok büyük tehlike teşkil ettiğini belirterek, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'a sosyal medyadan yapılan hakaretleri anımsattı.
"Bu ahlaki bozulmanın tezahürlerinden biri olan, bugün devleti yönetenlerin çeyrek asırdır bir türlü kurtulamadığı 'kadın üzerinden siyaset yapma' hastalığı, en pespaye, en alçakça ve en haysiyetsiz şekilde, maalesef toplumumuza da yansıyor." diyen Meral Akşener, şöyle konuştu:
"Devleti yönetenler, bizi biz yapan değerlere yabancılaştıkça, onları takip eden birtakım yarım akıllılar meseleyi daha da batak bir hale getiriyor. Bunun son örneğini, bu seviyesizliği takip etmeyi meziyet sanan bir kendini bilmezin, sosyal medyadan Başak Demirtaş'ı hedef alan ahlaksızlığında gördük.
Bu ahlaksızlık, işine geldi mi kadının iffetinden dem vurup, icap ettiğinde kadınlarımıza yönelik her tür alçaklığa yol veren bir çürümüş zihniyetin ürünüdür. Başak Demirtaş ne ilk ne de son olacaktır. Bunu birebir şahsen yaşamış bir kadın olarak, nelere tekabül ettiğini bu salonu şereflendiren bütün kadınların mutlaka tecrübe ettiği bir iğrençlik ve alçaklıktır. Umarım son olur ama bu bir zihniyet meselesidir.
Bizi yönetenler bu konuda net bir tutum alamadıkları takdirde bu çürümüşlük, iğrençlik elbette devam edecektir. İftiraya uğramayan, namusu üzerinden hakarete uğramayan hiçbir kadın kalmayacaktır. Bunun için Sayın Erdoğan başta olmak üzere Türkiye'yi yönetenleri bu konuda dikkatli olmaya, tutum almaya, zihniyet değişikliğine davet etiyorum. Türkiye'nin namuslu, haysiyetli insanları adına bir kez de buradan sesleniyorum; Yeter artık, çirkin dilinizi de kirli ellerinizi de kadınların üzerinden çekin artık. Kadın bedeni üzerinden siyaset yapmaya son verin artık."
- "Türkiye uluslararası toplumda rezil edildi"
Twitter'in, Türkiye'de siyasi amaçla kullanılan 7 bin 340 sahte hesabı kapattığını anımsatan Akşener, Türkiye'nin, Rusya ve Çin'le birlikte sosyal medyadaki her tür çirkinliğin sebebi olan "troller" konusuna özne olduğunu savundu.
"Türkiye, yeni bir konuda yine Sayın Erdoğan ve ekibi sayesinde, uluslararası toplumda rezil edildi" diyen Meral Akşener, "Peki ne işe yarıyor bu trol hesaplar? Birinci görevleri Sayın Erdoğan'ı övmek, ikinci görevleri de bizlere sövmek. Bu şekilde akıllarınca sosyal medyada propaganda yapıyorlar. Türkiye, parayla sanal şakşakçı tutacak kadar korkak bir liderliği hak etmiyor. Türkiye, demokrasi fukarası Rusya ve Çin'le birlikte anılmayı hak etmiyor. Türkiye, bir kabile devleti muamelesi görmeyi hak etmiyor. Türk milleti, böylesine çapsız bir siyaseti hak etmiyor." sözlerini sarf etti.
Dünyada "siyaset ahlakı" diye bir kavramın olduğunu vurgulayan Meral Akşener, şöyle devam etti:
"İktidarın ısrarla anlamadığı şey işte bu. Gelişmiş ülkelerde siyasette trol hesap kullanmak büyük bir ahlaksızlık, bir utanç kaynağı olarak görülüyor. Çünkü sahtekarlık olarak, milletine yalan söylemek olarak görülüyor. Ama bu arkadaşlar bırakın utanmayı, bir de saray bürokratlarına açıklama yaptırıyorlar. Bu sahtekarlığı savunma yüzsüzlüğünü gösteriyorlar. Sen gitmişsin, parayı bastırıp insan istihdam edip sahte hesaplar açtırmışsın, sonra o hesaplar üzerinden millete yalan söyletip kara propaganda yaptırmışsın, insanlara her türlü hakareti ettirmişsin. Üstüne bir de yakalanmışsın, şimdi de geçmiş, yavuz hırsız misali bu ahlaksızlığı savunuyorsun. Ayıptır, ayıp. Sayın Erdoğan, sanal alemde yaydığın yalanları artık kimse yutmuyor. Beğenmediklerinin üstüne saldığın trollerden artık kimse korkmuyor. Damadının masallarına da artık kimse inanmıyor."
- Ergenekon ve Balyoz yargılanmaları
Akşener, Türkiye'nin son 10 yıldır her türlü kirli tezgaha ve kumpaslara sahne olduğunu dile getirerek, hükümetin yaşananlardan ders almadığını savundu.
AK Parti'nin medya ve tanıtımdan sorumlu eski başkan yardımcısı Emre Cemil Ayvalı'nın istifasına değinen Meral Akşener, şunları söyledi:
"Sayın Erdoğan; Ergenekon ve Balyoz yargılamalarında suçsuz yere yatan insanlarımız, özellikle mi FETÖ'cülere kırdırıldı? Onca asker-sivil vatanseverimiz, hiçbir suçları yokken özellikle mi FETÖ'cülere kırdırıldı? Onuru için silahını ateşleyen Yarbay Ali Tatar gibi, Kaşif Kozinoğlu gibi kıymetlerimiz özellikle mi FETÖ'cülere kırdırıldı? İktidar hesaplarınızı, vatanını, milletini seven insanları teröristlere kırdırmak üzerine mi yaptınız? Tek adam sistemini kurma planlarınızı, Atatürk'ü, Cumhuriyetimizi seven insanları hainlere kırdırmak üzerine mi inşa ettiniz? Güç sevdanız yerin dibine batsın. Devlet yönetme anlayışınız yerin dibine batsın. Kazanmak için her türlü kötülüğü yapmayı mübah gören zihniyetiniz yerin dibine batsın. Yazıklar olsun size."
- "Vatandaş her şeyin farkında"
Akşener, AK Parti iktidarının gerçekleri konuşmaktan korktuğunu, bunu için de haftalardır erken seçim ve darbe tehditi konularını kamuoyunda tartışmaya açtığını ileri sürdü.
Vatandaşların her şeyin farkında olduğunu belirten Meral Akşener, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Propagandist medya ile trol hesaplarla inandırmaya çalıştıkları o pembe tablonun boyaları akıp gidiyor. Çünkü, saraydakiler mutlu ama milletimiz bugününü kaybetti, geleceğinden endişe duyuyor. Özel kalem müdürünün eşini Türkiye'nin gerçeklerini araştırmakla görevli TÜİK'in başına atayınca üniversiteli gençlerimin hayalleri soluyor. Milletçe sevdiğimiz, başarılarıyla gurur duyduğumuz bir sporcumuz da olsa banka yönetim kuruluna bir güreşçi atandığında, aylardır işsiz gezen doktoralı ekonomistim isyan ediyor. RTÜK Başkanı, bir başka bankanın yönetimine atanıp 4'üncü maaşını almaya başlayınca, bankaya olan borcu yüzünden intihar eden babalarımızın ruhları inciniyor. Böyle anlayışsızlık, böyle umursamazlık, böyle ciddiyetsizlik olmaz. Zor durumdaki vatandaştan İBAN isteyip, eşine, dostuna, yandaşına 3 yerden, 4 yerden maaş bağlatmak insanlığa sığmaz."
Akşener, vakit kaybedilmeden iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesi gerektiğini, aksi takdirde sorunların artarak devam edeceğini iddia etti.
- "Hane başına 500 lira doğrudan destek verilsin"
Türkiye'de 1,8 milyon esnaftan 329 bininin perakende satışı yaptığını, 127 bin iş yerinin de gıda hizmeti sağladığını anlatan Meral Akşener, 3 ay kapalı kalan bu işletmelerin çoğunun salgından önceki cirolarının yarısını bile yapamadığını ifade etti.
Akşener, "Sayın Ticaret Bakanı, 1 Haziran itibarıyla 606 bin 545 esnaf ve sanatkarımıza Esnaf Destek Paketi kapsamında, Halkbank kaynaklarından 15 milyar 35 milyon lira tutarında kredi kullandırıldığını açıkladı. Bu, her 3 esnafımızdan 1'i salgın sürecinde ilave borç yükü altına girmiş demek. Esnaflarımızın çok büyük bir kısmı haftalık, hatta günlük kazançları ile geçinen insanlarımız. Çoğu esnafımızın kira borcu var. Kredi kartı borcu var. Elektrik borcu, su borcu, doğal gaz borcu var. Eski satışlarını yapamadıkları için her geçen ay daha da borçlanıyorlar." görüşünü savundu.
Çalışan başına 10 bin lira işletme sermayesi desteği verilmesi gerektiğini söyleyen Meral Akşener, şöyle konuştu:
"Yanında 3 kişi çalışan bir berber esnafımız 30 bin lirayı, 7 kişi çalıştıran bir restoran sahibi 70 bin lirayı hemen bugün alsın ve iş yerini açık tutabilmek için kullansın. Nakit akışına destek olmak amacıyla Bağkur ödemelerine en az 3 aylık muafiyet getirin. Esnafımızın 2020 Mart ayından itibaren yıl sonuna kadarki bütün vergi ve SGK ödemeleri, Ocak 2021'den başlamak ve vade farksız 24 ayda ödenmek üzere yapılandırılsın. Buna elektrik, su ve doğal gaz faturaları da dahil edilsin. Bugün, azalan talep ve artan maliyetler nedeniyle zor günler geçiren esnafımızın önemli bir kısmı dükkanını açtığında, iş yerini kapalı tutmaktan daha fazla zarar eder duruma düşebilir. Bu nedenle her haneye kişi başına 500 lira doğrudan devlet yardımı yapılsın.
Önermek bizden, uygulamak sizden. Alın, uygulayın. Dişe dokunur destek işte böyle olur. Japonya Merkez Bankası, mayıs ayında sadece KOBİ'ler için toplam 695 milyar dolar büyüklüğünde sıfır faizli finansman paketi açıkladı. Sadece KOBİ'leri için GSYH'sinin yüzde 13,6'sını ayırdı. Bize oranlarsak sadece KOBİ'lerimiz için yaklaşık 700 milyar lira ediyor. Damat Bakan'ın Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketinde doğrudan destekler, GSYH'mizin yüzde 3'ünü bulmuyor."
Irak'taki Türkmenlerin durumuna de değinen Akşener, seçimlerin ardından yeni hükümet kurma çalışmalarında Türkmenlerin haklarının gasbedildiğini söyledi.
Meral Akşener, Ankara Kahveciler Esnaf Odası Başkanı İsa Güven'i de kürsüye çağırarak, esnafın sorunlarını anlatmasını istedi.
Güven, esnafların sorunlarını dile getirerek, "Esnafımıza her ay 3 bin lira nakit para verilseydi, esnafımız rahat edecekti. Bir kiramızı biz verelim, bir kiramızı mülk sahipleri, bir kiramızı da Maliye ve Hazine Bakanlığının ödemesini bekliyoruz. Biz seçim zamanı değil geçim zamanı olan bu dönemde bütün milletvekilleri ve siyasetçileri yanımızda görmek isterdik." ifadelerini kullandı.