MUŞ (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Nasıl bir asır önce bu toprakları kanımızla tekrar vatanımız kılmışsak, namerdin alnına zaferi beraber kazımışsak bugün de bölücü heveslere aynı iradeyle karşı çıkıyoruz. 34 yıldır Kürt kardeşlerimizin canından, evlatlarının kanından beslenen canilere, PKK terör örgütüne ve onun desteklediği siyasi partinin mensuplarına inşallah bu topraklarda yer olmadığını pazar günü göstereceğinize inanıyorum." dedi.
Erdoğan, partisince Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına, "Anadolu'nun incisi, gönlümüzün birincisi Muş. 1071'de Anadolu'nun kapılarını İslam'a açan Muş. Sultan Alparslan'ın, Yavuz Sultan Selim'in emaneti Muş. Yemen'e giden evlatlarına yaktığı ağıtlarla milletimizin yürek tellerini titreten Muş." ifadeleriyle başlayan Erdoğan, "Sizleri selamların en güzeliyle selamlıyorum Muş." ifadesini kullandı.
Muş'un ilçelerini de tek tek sayarak selamlayan Erdoğan, "Muş'u ve sizleri çok özledim. Aramızdaki şu muhabbeti, şu sevdayı anlatmaya inanın kelimeler yetmez." diye konuştu.
- "Gönüllerimize asla sınır çizdirmeyiz"
81 vilayetin ve 82 milyon vatandaşın her birinin kendilerinde ayrı kıymeti olduğunu dile getiren Erdoğan, "Her bir karış toprağında bir yiğit yatan bu vatana öyle kuru sözle değil imanla, aşkla büyük bir tutkuyla bağlıyız. Tam 40 yıldır 'Yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz' diyoruz. Tam 17 yıldır ahseni takvime hayran olmuşuz, hayranıyız. Buyurun Müştak Babalar gibi bu milletin kardeşliği için çalışıyoruz. Kim ne derse desin gönüllerimize asla sınır çizdirmeyiz." şeklinde konuştu.
Alandaki gençlerin, "Recep Tayyip Erdoğan" şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gençler, hanımları görüyorsunuz değil mi? Allah'ın izniyle Malazgirt'ten tutun da merkeze kadar, ilçelerimiz dahil inanıyorum ki evelallah bu seçimde Muş'un hanımları bu işin kaderini belirleyecek. Beyler kıskanmayın. İnanıyorsunuz değil mi buna? Çünkü kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde bayanlar var, hanımlar var ve bu işin kaderini belirleyecekler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim ne yaparsa yapsın ebedi kardeşliğimize leke sürdürmeyiz. Kim hangi oyunu çevirirse çevirsin aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyiz. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağı üzerinde ameliyat yapılmasına göz yummayız. Şehirlerimizin arasına fitne sokulmasına asla izin vermeyiz. Buna önce benim Muşlu kardeşlerim izin vermez. Çünkü bu topraklar birlik ve beraberliğin kıymetini çok iyi bilir. Kütahya gibi, İzmir gibi, İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep gibi Muş da işgalin ne demek olduğunu, devletsizliğin ne kadar çetin bir imtihan olduğunu çok iyi bilir." değerlendirmesinde bulundu.
Alandaki coşkuyu işaret eden Erdoğan, "Şu güzelliğe bak, şu muhteşem duruma bak. Bu rahmete, bu yağmura rağmen yol boyunca binlerce Muşlu kardeşimi gördüm. Şimdi burada sizleri aynı şekilde görüyorum. Bir dağılma yok, yine bir, birlikte, iç içesiniz. Allah sizlerden razı olsun." dedi.
Ağrı'dan Muşlulara selam getirdiğini söyleyen Erdoğan, "İnşallah pazar günü sizler yeni bir tarih yazacaksınız. Buna hazır mıyız? Tüm hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşıyor muyuz? Gençler dolaşıyor muyuz?" diye sordu ve "Evet" yanıtını aldı.
Muş'un 1. Dünya Savaşı'nda iki yıl boyunca Rus ve Ermeni çetelerinin saldırıları altında büyük yıkımlar ve zulümler yaşadığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Muş diğer Anadolu şehirleriyle aynen bugün burada olduğu gibi kenetlenerek işgalin yaralarını kısa zamanda sarmayı da başarmıştır. Nasıl bir asır önce bu toprakları kanımızla tekrar vatanımız kılmışsak, namerdin alnına zaferi beraber kazımışsak bugün de bölücü heveslere aynı iradeyle karşı çıkıyoruz. 34 yıldır Kürt kardeşlerimizin canından, evlatlarının kanından beslenen canilere, PKK terör örgütüne ve onun desteklediği siyasi partinin mensuplarına inşallah bu topraklarda yer olmadığını pazar günü göstereceğinize inanıyorum."
- "Anaların sesini bu terör örgütü duydu mu?"
Vatandaşlara, "Buna hazır mıyız?" diye soran ve "Evet" yanıtı alan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların bir hizmeti oldu mu? Bunlar çukur, çamur, çöp, sadece bunu yaptılar ve Güneydoğu'da binaların altında, bodrumlardan tünelleri açanlar bunlar değil mi? Bunlar hizmet için yoklar, yapmak için yoklar, bunlar yıkmak için varlar, yıkmak. Bunlar 14-15 yaşındaki sabileri analarından koparıp Kandil'e kaçıranlar değil mi? Diyarbakır Belediyesinin önünde aylarca inim inim inleyen anaların sesini bu terör örgütü duydu mu? Bunlar bana geldi, oturdum, dertleştim.
Şu anda bile işte o dağda, Kandil'dekiler 13, 14, 15, 16 yaşındaki kızları, Kürt kızlarını kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlara şöyle bir Osmanlı tokadı pazar günü yakışmaz mı? Bunu yapalım. Okullarımızı, camilerimizi, kütüphanelerimizi yakan alçakları dün olduğu gibi bugün de yine beraberce hezimete uğratacağız. Bir daha mabetlerimizin üstüne namahrem eli değmesin, ezan-ı Muhammediler semalarımızdan eksilmesin diye hep birlikte sırt sırta verip çetin bir mücadele yürütüyoruz. Bunlara aman yok."
(Sürecek)