DENİZLİ (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir tarafta 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütmüş bir cumhurbaşkanı adayı ve onun partisi var. Diğer tarafta tek vaadi yıkmak, kapatmak, atmak, sökmek olan bir anamuhalefet adayı ve onun partisi var. Rozetini çıkartmakla tarafsız olduğunu sanıyor. Aslında o, yakasından partisinin rozetini çıkarmadı. Partisi onu başından savmak için sahaya sürdü." dedi.
Erdoğan, 29 Ekim Bulvarı'nda düzenlenen partisinin mitinginde vatandaşlara hitap etti.
Tarımsal üretimi artırmak için Acıpayam ve Sarayköy ovaları gibi bazı yerleri sit alanı yaparak koruma altına aldıklarını belirten Erdoğan, Denizli'de 90 bin vatandaşı İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirdiklerini söyledi.
Erdoğan, son 16 yılda Denizli için ödenen 1 milyar 338 milyon tutarındaki teşviklerden 504 bin işveren ve sigortalının faydalandığını anlattı. Ayrıca, bir teknokent, 6 Ar-Ge ve 21 tasarım merkezi kurulduğunu aktaran Erdoğan, tüm hizmetlerin hayırlı olması temennisinde bulundu.
- "Kıraathanenin ne olduğundan da haberi yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinge katılanlara seslenerek, "Tercihimizi bir kez daha hizmet siyasetinden kullanıyor muyuz? Vakit birlik vakti diyor muyuz? Vakit Denizli vakti diyor muyuz? Vakit Türkiye vakti diyor muyuz? Bütün bunlar için 24 Haziran'da cumhurbaşkanlığında şahsıma, milletvekilliğinde AK Parti'ye mührü basıyor muyuz?" diye sordu.
Kadınların desteğinin, yol arkadaşlığının takdirin ötesinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, gençler ve kadınların seçimlere kadar gece gündüz demeden çalışıp, herkese AK Parti'yi anlatıp anlatmayacaklarını sordu. Sorularına katılımcılardan "Evet" cevabı alan Erdoğan, "Maşallah" diyerek, şöyle devam etti:
"Bugün gazetelerde okudum. Bay Kemal, bay Muharrem, hani biz millet kıraathaneleri diyoruz ya bu millet kıraathanelerini bu adam öğrenmemiş, cello, cello, ne diyor biliyor musun? 'Onlar size o millet kıraathanelerinde kek versin, ben de size fabrikalarda iş vereceğim.' Bunların hayatı yalan zaten ve bu kıraathanenin ne olduğundan da haberi yok. Hatırlayın, eskiden bu kıraathanelerde iskambil oynarlardı, okey oynarlardı, paralı adeta kumar oynarlardı. Bay Muharrem, kıraathanenin manası şudur, okuma evi... Bu kıraathanelerde kitaplar, internet olacak, kek, çay, kahve de olacak, gençlerimiz orada kitap okuyacaklar. Orada senin gibi iskambil atmayacaklar, senin gibi okey taşlarını sallamayacaklar. Sen ne konuşuyorsun, anlamadan bilmeden cehaletini ortaya koyuyorsun."
- "Biz okuma kültürünü ayağa kaldırıyoruz"
Erdoğan, dün akşam Zeytinburnu Belediyesinin yaptığı bir kıraathaneyi gezdiğini belirterek, buna ilişkin videoyu izletti. Söz konusu kıraathanenin 24 saat açık olduğuna değinen Erdoğan, "Kızlar ne diyor, biliyor musunuz? 'Biz evimize gitmiyoruz, burada çalışıyoruz. Çünkü, evimize gittiğimiz zaman başka şeylerle bizi meşgul ediyorlar ama burada sadece ders.' diyorlar. Yaparsa AK Parti yapar ama Bay Muharrem bundan anlamaz." dedi.
Bu kıraathanelerden Denizli'ye ve ilçelerine yapılacağını belirten Erdoğan, kıraathanelerde çocukların ve gençlerin kötü alışkanlıklardan kurtularak, kitaplarla iç içe olacaklarını bildirdi. Erdoğan, videoyu göstererek, "Şuradaki kitapları görüyorsunuz değil mi? Ey Muharrem, burada iskambil kağıtları yok, okey taşları yok. Burada kitap var, kitap. Biz okuma kültürünü ayağa kaldırıyoruz, okuma kültürünü geliştiriyoruz. Senin derdin başka, sen iskambile devam et, sen okeye devam et. Elhamdülillah, bizim böyle bir derdimiz yok. Biz istiyoruz ki bu gençlerimizin okuma kültürünü geliştirelim." ifadesini kullandı.
- "Konumlarını tahkim etmeye çalışıyorlar"
Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinde sadece cumhurbaşkanının, milletvekillerinin belirlenmeyeceğine, ülkenin gelecek yarım asrının, bir asrının da tercihinin yapılacağına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir tarafta 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütmüş bir cumhurbaşkanı adayı ve onun partisi var. Diğer tarafta tek vaadi yıkmak, kapatmak, atmak, sökmek olan bir ana muhalefet adayı ve onun partisi var. Rozetini çıkartmakla tarafsız olduğunu sanıyor. Aslında o, yakasından partisinin rozetini çıkarmadı. Partisi onu başından savmak için sahaya sürdü. Öyle mi? Kırk yıllık yani olur mu kani? CHP'nin faşizmi bunların ruhuna işlemiş. Attığı her adımda, söylediği her sözde millete o tepeden bakışın izlerini görüyoruz. Adı halk olan ama tüm tarihi halk düşmanlığıyla dolu olan bir partiden başka türlü aday da zaten çıkmazdı."
Her seçimde karşısına Kılıçdaroğlu'nun çıktığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu defa, 'Gel bakalım buraya, gel bakalım buraya Muharrem.' Kim bu Muharrem, cumhurbaşkanı adayı. Seçim beyannamesini bile ona okutmadılar, Genel Başkan okudu. Gördük ki bir ayda Muharrem de başımıza kesildi bir küçük Kılıçdaroğlu. Daha doğrusu bu da çakma Kılıçdaroğlu. Aslı bir yanda, çakması öteki yanda hepsini toplasan, bırakınız Türkiye'ye cumhurbaşkanı, CHP'ye bir tane genel başkan etmiyor. Bunların cumhurbaşkanlığı falan diye derdi yok. Bunların tek derdi seçimden sonra CHP Genel Başkanlığı koltuğuna kimin oturacağı. Tüm kavgaları, tüm mücadeleleri koltuk için. Bu sebeple ülkemizin ve milletimizin hiçbir temel meselesiyle ilgili dişe dokunur bir projeleri, vaatleri, sözleri bulunmuyor. Tayyip Erdoğan'a sataşarak, AK Parti'ye saldırarak sadece kendi partileri içindeki konumlarını tahkim etmeye çalışıyorlar."
(Sürecek)