TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçime ilişkin, "Bu seçimlerde İstanbul, Ankara rüyaları görüyorlar ama göreceksiniz millet belediyeciliği bilmeyen, kendi aralarındaki nifaktan başka hiçbir iddiaları olmayan insanlara oy vermeyecek." dedi.
Turan, AA muhabirine, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası sorunların yaşandığı, Suriye ve Irak krizinin devam ettiği bir süreçte hükümetin zayıf olmaması gerektiğini belirten Turan, yerel seçimlerden çıkacak sonucun, masadaki Türkiye'nin de elinin güçlü olmasını sağlayacağını ifade etti.
Bülent Turan, "Olmaz ya AK Parti çok düşük oy aldı, Türkiye'nin, Suriye başta olmak üzere, bütün uluslararası krizlerde masaya oturduğunda eli daha zayıf olacak. Tam aksine çok büyük oy aldı, Suriye başta olmak üzere bütün siyasi ve ekonomik krizlerde Türkiye bunu aşmaya, diğer liderlerle görüşmeye çalışırken, çok daha güçlü halk desteğinin verdiği bir psikolojiyle masaya oturacak. Bu yüzden biz meseleye beka sorunu olarak bakıyoruz." diye konuştu.
Yerel seçimleri aynı zamanda güçlü hükümetin bir argümanı olarak gördüklerini anlatan Turan, "Yerel seçimlerin anlamı belediye, kamu hizmetleridir ama özeline baktığımızda bunun çok ötesinde sistem değişikliğinin tekrar tartışmaya açılıp açılmayacağını göstereceğimiz bir süreç. Aynı şekilde 'yes, sör' diyen bir Türkiye olsun mu, olmasın mı denen bir süreç olacak." ifadesini kullandı.
- "Muhalefetin geldiği yer Erdoğan karşıtlığı"
CHP Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un, "(Millet İttifakı olarak) Eğer kazanamıyorsak AKP'ye kaybettireceğiz." sözüne yanıt veren Turan, "Dünyanın tüm demokratik ülkelerinde partiler kendi programlarını, vaatlerini ortaya koyarlar ve yarışırlar fakat bir türlü Erdoğan'la millet arasındaki ilişkiyi koparamayan muhalefetin geldiği yer Erdoğan karşıtlığı." dedi.
"Erdoğan zarar görsün, Erdoğan'ın oyu düşsün. Erdoğan mahçup olsun da ne olursa olsun" yaklaşımının doğru olmadığını bildiren Turan, "Muhalefet, kendi iddiasını ortaya koymak yerine Erdoğan karşıtlığı üzerinden yol almaya çalışıyor. Tek dertleri var, 'Erdoğan zayıflasın.' Oysa Erdoğan'ın zayıflamasını isteyen PYD/PKK, İsrail ve ABD var. 'Erdoğan zayıflasın' değil, 'Türkiye'ye ne veririz' diye bakmaları lazım. AK Parti'nin önerilerinin dışında ne önereceklerini düşünmeleri gerekiyor ama gelinen yerde Erdoğan düşmanlığından başka hiçbir argümanları yok." değerlendirmesinde bulundu.
- "Adaylarını belirleyip sahaya çıkamadılar bile"
"Millet İttifakı" olarak ifade edilen yapının Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığından, AK Parti'nin zayıflamasından başka bir iddia ortaya koymadığını vurgulayan Turan, şöyle devam etti:
"Bu durum zavallılıklarını gösteriyor. 'İnsanlara ne vadediyorsunuz' diye sormak lazım. 'Erdoğan, kötü. Erdoğan yanlış' diyorsunuz. Anladık da derdinizi, peki siz ne vadediyorsunuz? Ortada bir hiç var. Şimdiye kadarki süreçte miting, toplantı yapamadılar. Sayın Erdoğan 20'den fazla ilde miting yaptı ancak Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener halen kendi adaylarını belirleyip de sahaya çıkamadılar bile. Ortaya bir şey koymayıp da sırf Erdoğan karşıtlığından politika üretmek başka başka güçlere alet olmaktan farklı bir şey değildir. 'Türkiye zayıflasın' diyenlerle 'Erdoğan zayıflasın' diyenler aynı havayı kokluyor, aynı nefesi alıyor."
- "Yıldırım ve Özhaseki farkla kazanacak"
Turan, yerel seçimlerde her ilin kıymetli olduğunu ancak İstanbul ve Ankara'nın nüfus yoğunluğu, ekonomik ve siyasi güçleri değerlendirildiğinde çok daha kıymetli hale geldiğine değindi.
İstanbul'un, kötü bir belediyecilik sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eliyle değişip dönüştüğü için bu dönemin daha özel değerlendirildiğini, Ankara'ya da bu şekilde baktıklarını belirten Turan, şunları söyledi:
"Nasıl Sayın Kılıçdaroğlu her seçimde 'Birinci olacağım. Oyumu artıracağım' dedi ancak tam aksine 14 seçimde sürekli kaybetti ve oylarını düşürdü. Bu seçimlerde de İstanbul, Ankara rüyaları görüyorlar ama göreceksiniz millet belediyeciliği bilmeyen, kulisten, kendi aralarındaki nifaktan başka hiçbir iddiaları olmayan insanlara oy vermeyecek. Tam aksine Haliç'i temizleyen, havayı temizleyen, çöpleri temizleyen, suyu getiren bu ekibe destek olacaktır hatta büyük bir oy farkıyla AK Parti'yi tercih edecektir diye düşünüyorum. Çünkü iki şehirde de çok kıymetli adaylarımız var. Tecrübesi, yaşı ve eğitimiyle, bu davadaki hizmetleriyle bilinen insanlarımız. Cumhur İttifakı'nın iki kıymetli adayı hem Sayın Yıldırım hem de Sayın Özhaseki büyük bir oy farkıyla kazanacaklar."