ANKARA (AA) - AYNUR EKİZ - AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve üye devletlerin Türkiye'deki misyon şefleri ile bir araya geldiği toplantıda bir öneride bulunduğunu belirterek, "Şunu önerdim; sadece siyasetçiler bu konuları konuşmamalı, iş dünyalarının da konuşması lazım. İş dünyaları konuştuğu zaman Gümrük Birliği gibi konularda daha hızlı hareket edebiliriz." dedi.
Yılmaz, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ve üye devletlerin Türkiye'deki misyon şefleri ve temsilcileri ile bir araya geldi.
Görüşmeye ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulunan Yılmaz, sorulu cevaplı yorumlarla çok canlı ve olumlu bir toplantı yapıldığını belirterek, son dönemde Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde yeni bir atmosfer oluştuğuna işaret etti.
Dünya gündeminin Türkiye ile Avrupa Birliği'ni yakınlaştırdığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Düzenlediğimiz toplantıda şunun altını çizdik; daha istikrarlı, daha müreffeh, daha demokratik bir Türkiye, herkesin ortak çıkarınadır. Avrupa'nın istikrarı, refahı, demokrasinin gelişmesi için de Türkiye'nin gücü ve istikrarı önemlidir. Bu konuda bir anlayış birliği olduğunu gördüm. Avrupa'nın Türkiye'ye, Türkiye'nin Avrupa'ya vereceği çok şey var. Ortak amaç ve menfaatlerimiz var. Bizim artık bunlar üzerinde daha çok durmamız lazım. Bazı fikir ayrılıklarımız var. Onları da konuşacağız ama bir taraftan da çok geniş bir ortak gündemimiz var. Bunları ele alma imkanımız oldu."
İdlib konusunda bütün Avrupa ülkelerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl takdir ettiğini büyükelçilerin ağzından da duyduklarını aktaran Yılmaz, Türkiye'nin aldığı inisiyatifin hem insani diplomasi anlamında büyük bir başarı hem de Avrupa'nın yeni bir göç dalgasıyla karşılaşmaması ve güvenlik riskleri yaşamaması bakımından önemli olduğunu vurguladı.
- "Sözde takdirler yetmiyor, somut destekler gerekiyor"
Toplantıda göç konusunda, Türkiye ile Avrupa Birliği'nin iş birliğine vurgu yapıldığını anlatan Yılmaz, "Avrupa'nın bize değil, Suriye'den göç etmiş insanlara daha fazla destek vermesi gerektiğini altını çizdim. Tahsis edilen kaynakların hızlı bir şekilde kullanılamadığı, bu kullanımı kolaylaştırma ve daha fazla kaynakla bu süreci destekleme konusunun altını çizmiş olduk." diye konuştu.
Türkiye'nin büyük bir fedakarlık yaptığını, buna dünyanın da Avrupa'nın da destek vermesi gerektiğine değinen Yılmaz, "Sözde takdirler yetmiyor, somut destekler gerekiyor." ifadelerini kullandı.
- "İş dünyalarının da konuşması lazım"
Avrupa Birliği ile vize muafiyeti konusunun da gündeme geldiğini vurgulayan Yılmaz, "6 tane kriter kaldı. Bu konularda Türkiye'nin ilerleme iradesini ortaya koyduk. Cumhurbaşkanımız, bunları tamamlamaya çalışacağımızı söylemişti. Bunları tamamlayıp bir pozitif gündem olarak bu vize konularını masada tutuyoruz." bilgisini paylaştı.
Toplantıda, Gümrük Birliği'nin modernizasyonu denilen, birliğin kapsamının genişlemesi ve daha farklı nitelik kazanması anlamında karşılıklı menfaatlerin ele alındığını aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:
"Şunu önerdim; sadece siyasetçiler bu konuları konuşmamalı, iş dünyalarının da konuşması lazım. İş dünyaları konuştuğu zaman Gümrük Birliği gibi konularda daha hızlı hareket edebiliriz. Çünkü iş dünyaları, siyasi rezervlerle konuşmazlar, daha çok hesap kitap yaparlar, karşılıklı menfaatleri çok daha iyi görürler. 'Türk iş dünyasıyla EUROCHAMBRES (Avrupa Ticaret Odaları) başta olmak üzere bu konuları daha fazla konuşmalı' teklifinde bulundum. Büyükelçilerden, Türkiye'ye daha fazla iş dünyasını davet etmelerini rica ettim. Oradan gelen iş dünyası ne kadar çok Türkiye'deki iş dünyasıyla buluşursa bunun hem siyasi hem ekonomik ilişkilerimize çok daha fazla katkı sunacağı konusunda da yorumlar yaptık."
- Avrupa'daki partilerle diyalog talebi
Avrupa basınında Türkiye'ye ilişkin olumsuz algının varlığına işaret eden Yılmaz, bu olumsuz algının değişmesi için AK Parti'nin gayret edeceğini, onların da desteğini beklediklerini bildirdi.
AK Parti'nin Avrupa'daki partilerle diyalog kurma talebini de aktardıklarına değinen Yılmaz, "Hükümetler arası görüşmeler oluyor. Partiden partiye diyalogun da bu olumsuz algının düzeltilmesi, daha sağlıklı bir iletişim ortamının oluşması açısından öneminin altını çizdik. Bunu takdir ettiler. Partiden partiye görüşmenin faydalı olacağını onlar da ifade ettiler. AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı olarak çeşitli ülkelerde sadece iktidar partileriyle değil, farklı partilerle de görüşmeler yapmayı, adeta bir diyalog kanalı oluşturmayı önemsiyoruz. Partiler arası diyalogla Türkiye'nin uluslararası ilişkilerine katkıda bulunmak istiyoruz." dedi.
- "Dış dünyadan yatırımcı ilgisini beklediğimizi söyledik"
Türkiye'deki ekonomik durumun da toplantıda gündeme geldiğini bildiren Yılmaz, şunları söyledi:
"Türkiye'nin ekonomik temellerinin sağlam olduğunu, yaşadığımız sürecin geçici bir durum olduğunu, bu süreçte daha çok dış dünyadan yatırımcı ilgisini beklediğimizi söyledik. Dış ekonomik ilişkilerimizi ne kadar önemsediğimizi belirttik. İş dünyasıyla ilgili de mesajlar verdik. Türkiye, yatırım yapma açısından muazzam potansiyele sahip bir ülke, bu konularda da kısa bir bilgilendirme yapmış olduk. Orta Vadeli Programımızın bazı detaylarını da paylaşmış olduk. Onlar da öngörülebilirlik başta olmak üzere, iş dünyasıyla ilgili beklentilerini dile getirdiler. Biz, hem yabancı yatırımcı hem de kendi yatırımcımız için bu konularda daha olumlu bir ortam oluşturma yönünde adımlar atma kararlılığında olduğumuzu, zaten Orta Vadeli Programımızda da ciddi bir reform gündemimizin olduğunu aktardık."
Toplantı vesilesiyle hem üye ülkeler hem de delegasyon tarafından Türkiye ile ilişkilere önem atfedildiğini bir kez daha gördüklerini kaydeden Yılmaz, "Biz de Avrupa Birliği'ni önemsediğimizi tam üyelik hedefine her şeye rağmen bağlı olduğumuzu ve stratejik hedef olarak hala gördüğümüzü ama bir taraftan da uzun zamandır bu ilişkileri yürüten bir ülke olarak somut ilerlemeler beklediğimizi de ifade etme fırsatı bulduk." diye konuştu.
- "Yeni yönetim sistemine ilişkin sorular yöneltildi"
Toplantıda katılımcıların Türkiye'deki yeni yönetim sistemine ilişkin sorular yönelttiğini anlatan Yılmaz, ekonomi ve Türkiye'deki adalet sistemine ilişkin soruların olduğunu gerekli cevapları verdiklerini belirtti.
Toplantıda yönetim sistemine ilişkin yanlış bir algı oluştuğunu vurgulayan Yılmaz, "Bizim, bir rejim değişikliği yapmadığımızı bir yönetim sistemi değişikliği yaptığımızı, demokratik ülkelerde başkanlık sisteminin de parlamenter sistemin de yarı başkanlık sisteminin de bulunduğunu, Türkiye'de halkın oyuyla başkanlık sisteminin tercih edildiğini anlattım. Bu sistemde parlamentonun, birtakım çevrelerin söylediğinin aksine daha da güçleneceğinin altını çizdik." dedi.