TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bay Kemal, 15 tane adamını gönderdin sözde İYİ Parti'ye. Peki bu 15 tane adamın sözde İYİ Parti'yi kabul etti mi? Kabul etmedi. Niye? Dün baktım ki sözde İYİ Parti'nin koltuklarında senin bu 15 tane adamın yok. Bunlar hala CHP koltuklarında duruyor. Niye oraya gitmediler? Demek ki gönderdiğin yeri beğenmediler." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dün TBMM Genel Kurulunun tartışmalı geçen 23 Nisan özel oturumuna değindi.
Erdoğan, "Dün baktın ki nasıl olsa Cumhurbaşkanı balkonda oturuyor, onun burada konuşma yetkisi, hakkı yok, oradan bol bol sallıyorsun. Bir de edepsizce el kol hareketi yapıyorsun. Bu el kol hareketini, yaptırmam ya, AK Parti Genel Başkanına belki yapabilirsiniz ama bu ülkenin Cumhurbaşkanına yapamazsın. Onun için bir defa haddini bileceksin ama bunlarda böyle bir şey, böyle bir ahlak anlayışı yok. Dolayısıyla da dün oradaki gelişmeler bir afet, bir felaketti." ifadelerini kullandı.
Milli iradenin tecelligahı olan bir çatının altında milletin iradesiyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'na, tüm ülkenin ve dünyanın gözü önünde hakaret etmeyi siyaset sanan bu zihniyetin "kendi çirkefliği içinde boğulmaya mahkum" olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Bay Kemal, 15 tane adamını gönderdin sözde İYİ Parti'ye. Peki bu 15 tane adamın sözde İYİ Parti'yi kabul etti mi? Kabul etmedi. Niye? Dün baktım ki sözde İYİ Parti'nin koltuklarında senin bu 15 tane adamın yok. Bunlar hala CHP koltuklarında duruyor. Niye oraya gitmediler? Demek ki gönderdiğin yeri beğenmediler. Demek ki anlaşamadın, ikna edemedin. Bundan sonra senaryo nasıl çalışacak onu da bilemiyorum. Her şey olabilir, onu da söyleyeyim. Fakat bilinen bir şey var: Sözde İYİ Parti, dün orada 3-4 kişi vardı, arka koltuklar boş. Onlar nerede? Onlar CHP Grubunun sıralarında ama böyle bir fırsat oldu ve o fırsatı böylece sözde İYİ Parti değerlendirmiş oldu.
Şu anda çok garip bir senaryo ortada, piyasada. Hafta sonuna kadar bakalım bu senaryo nasıl oynanacak, bunu göreceğiz. Bizim böyle bir sıkıntımız yok. Biz bu adımımızı atmışız, bir taraftan manifestomuzu hazırlıyoruz, bir taraftan seçim beyannamemizi hazırlıyoruz ve yoldayız. Bir an önce de bunlar açıklanacak. İlkini inşallah ayın altısında açıklayacağız ki bu bizim manifestomuz olacak, ardından da aday tanıtım toplantımızda da seçim beyannamemizi, tam böyle efradını cami ağyarını mani bir şekilde tüm milletimize açıklama imkanını bulacağız."
-"Bay Kemal, zaman geçirme, gel hemen aday oluver"
Erdoğan, ana muhalefetin başındaki zatın tek hezeyanının bundan ibaret olmadığını, geçen günlerde yine mezhepçi saplantılarına yenik düşerek Osmanlı'ya iftira attığını belirterek, "Bu ne edep dışı bir yaklaşımdır? Osmanlı'yı, kurucu unsuru olan Yörüklere, Türkmenlere zulmetmekle itham eden bu zatın gönül dünyasının milletimizden ne kadar uzak olduğunu bu vesileyle bir kez daha görmüş olduk." dedi.
"Bir defa haddini bileceksin." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Sultan Abdülhamid-i Sani, bir defa kendi kapısını teslim ettiği insanlar aslında bu insanlardı. Kendi can güvenliğini onlara teslim ettiği halde, sen nasıl oluyor da Yörüklerden veya diğer obalardan Osmanlı'yı koparmaya çalışıyorsun? Bizim ecdadımız bırak Yörüklere zulmetmeyi Avrupa'nın içlerinden Afrika'nın derinliklerine kadar dünyanın dört bir yanında zulüm gören kim varsa hepsinin de yanında olmayı görev bilmiştir. Osmanlı bahanesiyle milletimizin tüm değerlerine, tarihine, kültürüne husumetlerini kusan bu zatın iflah olmayacağı iyice anlaşılmıştır. Ermeni çetelerinden bölücülere ve FETÖ'cülere kadar Türkiye'yi karalamak için çırpınan tüm kesimlerle aynı dili konuşan, muhtemelen aynı hissiyatları paylaşan bu zatın boyunun ölçüsünü, tabii yüreği yetip meydanlara çıkabilirse inşallah 24 Haziran'da göreceğiz.
Dün Mecliste Tüm Türkiye'nin gözü önünde yaşanan hadiselerin takdirini ben milletime bırakıyorum. Sadece dünkü görüntünün dahi Türkiye'nin yönetim sistemi değişikliğine gitmesinin ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ispatladığına inanıyorum.
Bay Kemal, zaman geçirme, gel hemen aday oluver. Niye sağda solda arayıp duruyorsun? Bir Genel Başkana da yakışır aday olmak. Gel aday oluver. Benim aziz milletimin sana muhabbetini de görelim. Hiç vakit kaybetme ve yola erken çık. Yasama ile yürütmenin birbirinden ayrılmasıyla bu tür gereksiz tartışmaların milletimizin günlük hayatına olan ağır faturalarından kurtulma imkanı da elde edilmiş olacak."
-"OHAL çok ciddi bir çözüm kaynağımız oluyor"
Geçen hafta Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantılarını gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, bu toplantılarda OHAL uygulamasının üç ay daha devam etmesi kararını aldıklarını söyledi.
OHAL ile ilgili rahatsızlığı da değerlendirmek istediğini ifade eden Erdoğan, "Bay Kemal, bir defa sen memurdun. O zaman OHAL kararları nasıl alınır, nasıl devam eder, etmez, onları bilmezsin. Ama bil ki bu ülkenin OHAL ile idare edildiği dönemler, şimdi bizim OHAL kararlarını uyguladığımız gibi cereyan etmiş dönemler değildi. O zamanlar fabrikalar sürekli greve giderlerdi. Bu grevlerde fabrikalar çalışamaz hale gelirdi." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm sanayi kesimine seslenmek istediğini belirterek, "Acaba şu anda bu yedinci OHAL dahil bir tane fabrikada böyle bir grev söz konusu mu? Böyle bir şey olduğu anda zaten en büyük bizim tutanağımız ne? OHAL. Anında müdahalemizi yapıyoruz. OHAL çok ciddi bir çözüm kaynağımız oluyor ve şu süreç içerisinde Türkiye'de sanayi durmamıştır. Yoğun bir şekilde çalışmalar devam etmiştir. Hiçbir zaman da bunları durdurmaları söz konusu değildir." diye konuştu.
(Sürecek)