TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunca yıl başbakanlık yaptım, cumhurbaşkanlığı yaptım en çok hayıflandığım konulardan biri, şöyle dişime göre bir ana muhalefet bulamayışımdır." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Külliye'ye gelen CHP'li" iddiasına ilişkin, "İddianın sahibi, iddiaya konu kişi, iddiayı doğrulayan belli değil. En sonunda işi 'yandı bitti kül oldu'ya getirdiler. Maalesef günlerdir televizyon film ve dizilerindeki taht oyunlarını, güç savaşlarını, iktidar kavgalarını, komplo teorilerini gölgede bırakan bir oyun seyrediyoruz." ifadelerini kullandı.
CHP'nin siyaset üretme gücünün, kendi iç kavgalarında sergiledikleri şenlikten ibaret olduğunu tüm Türkiye'nin bir kez daha gördüğünü belirten Erdoğan, "Onurlu bir siyasetçinin yapacağı iş, gelinen noktada, önce bizden sonra itham ettikleri kişilerden özür dilemek olmalıdır. En başta da yalanla, iftirayla, karalamayla, altı boş iddialarla, içi boş ithamlarla, alavera dalavera siyasetiyle ülkemizi meşgul ettikleri için milletimizden özür dilemeleridir. CHP kendi kendine bir orta oyunu oynadı ve artık bitti." değerlendirmesinde bulundu.
- "Parayı yönetme sanatını ortaya koyman gerekir"
"Yeniden hep birlikte ülkemizin gerçek gündemine dönmenin zamanı geldi." diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"CHP'liler kendi iç hesaplaşmalarını varsınlar kapalı kapılar ardında gerçekleştirsinler. Bunların parti sözcüleri de bizzat kendileri de hepsinin tek mesleği var, nerede bu sanatı kavramışlarsa; yalan. Yalan üzerine bu süreci inşa etmeye çalışıyorlar. Ama ne olur artık milletin yakasından düşsünler. Bir gün tek parti faşizmine, bir gün emperyalizmin sözcülüğüne, bir gün koltuk kavgasına, bir gün terörist seviciliğine savrulan bir partiden ne köy olur ne kasaba. Nitekim, milletimiz de bu gerçeği gördüğü için CHP'yi belli bir oy oranının üzerine çıkarmıyor.
Mahalli seçimlerde kazandıkları birkaç belediye bunların dengesini iyice bozdu. İşte görüldüğü gibi aradan 7 ay geçmeden kendilerini yerden yere atmaya başladılar. Şimdi, 'Biz bu şartlarda Ankara'yı yönetemeyiz' diyorlar. Çok enteresan. Niye yönetemiyorsun? Kazandın ya hadi bakalım yönet. 'Ben, Ankara'nın suyundaki kiri gideremem' diyor. Devletten alman gereken parayı alıyor musun? Alıyorsun. Öyleyse şu andan itibaren parayı yönetme sanatını ortaya koyman gerekir. Eğer parayı yönetme kabiliyetin varsa, o zaman bu adımı atarsın. Kredi bulmak, o senin işin. Krediyi de bulacaksan bul. Aynı şey İstanbul için de geçerli."
- "Yapacaksın arkadaş çözeceksin bu sorunu"
Kendisinin de belediye başkanlığı yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Şu anda gerek Ankara'da gerek İstanbul'da görevlendirdiğimiz bu konuda yetkili başarılı olan belediye başkanı arkadaşlarım var." ifadelerini kullandı.
CHP yönetiminden 2,5 milyar dolar borçla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönetimini devraldığını hatırlatan Erdoğan, İstanbul'u suya kavuşturduklarını, çöp dağlarını ortadan kaldırdıklarını, atık su noktasında temizliği yaptıklarını, Sakarya'dan İstanbul'a, boğazın altından Anadolu Yakasından Avrupa'ya suyu taşıdıklarını anlattı.
Erdoğan, "Bunları yapmamış olsaydık, şu anda herhangi bir sıkıntıda İstanbul yine susuzluğu yaşardı. Ama şu anda yok. Fakat gelen haberler çok hayra alamet değil. İstanbul'da 3 ay gibi bir süre sonra, havalar böyle giderse, İstanbul susuzluğa doğru yürüyor. Benzer şey Ankara için de geçerli. Ankara'da şu an söylenen, özellikle atık su noktasındaki sıkıntılar... Yapacaksın arkadaş, çözeceksin bu sorunu. Bu konuyla ilgili olarak, 'Bana borçlanma noktasında Meclis müsaade etmiyor.' Borç yiğidin kamçısıdır. Borçlanma noktasında da meclis, belli sorumlulukları üzerine alamaz. 'Biz, bu işi çözeriz.' Bunu görürse, Meclis de bu noktada size gerekli desteği verir. Bunu görmüyorsa, bu desteği de veremez." diye konuştu.
- "Ekonomideki toparlanma sürecinin tüm hızıyla sürüyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunca yıl başbakanlık yaptım, cumhurbaşkanlığı yaptım en çok hayıflandığım konulardan biri, şöyle dişime göre bir ana muhalefet bulamayışımdır. Kendilerince en güçlü oldukları zamanda düştükleri durum ortada. Bakalım yarın hangi senaryoyla karşımıza çıkacaklar? Bir kez daha Rabbim, ülkemizi ve milletimizi CHP afetinden muhafaza eylesin diyorum." yorumunu yaptı.
Ekonomideki toparlanma sürecinin tüm hızıyla sürdüğünü bildiren Erdoğan, "Ama yalan bunlarda bol. Toparlanırken, bunlar hala 'battık, bittik' gibi ifadeler kullanıyorlar. Açıklanan her veri bu gerçeği doğruluyor." dedi.
Erdoğan, konuşmasında şu örnekleri verdi:
"Perakende satış hacmi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 arttı. Borsa 106 bin puanın üzerine çıkarak 18 ayın zirvesini gördü. Ben bununla tatmin olmuyorum. Göreve geldiğimizde borsa 11 bin filandı. Başbakanlığım dönemimde biz, 135 bine çıktık. Şimdi düşmüştük, tekrar toparlanmaya başladı. Allah'ın izniyle bunu yine yakalayacağız. OECD, Türkiye'nin bu yıl için büyüme tahmini eksi yüzde 0,3'ten artı yüzde 0,3'e, 2020 beklentisini de yüzde 1,6'dan yüzde 3'e, yukarı yönde revize etmiş durumdadır. Tüketici güven endeksi, kasımda bir önceki aya göre yüzde 5,2 oranında arttı. Ekim ayında kurulan şirket sayısı, hani 'şirketler kapanıyor' filan diyorlar ya bunlarda yalan bol, bir önceki aya göre yüzde 8,5, önceki yılın ekim ayına göre ise yüzde 18 oranında artış kaydetmiştir. Kapanan şirket sayısını düştükten sonra elde edilen net açılan şirket sayısındaki yıllık artış ise yüzde 21'i buldu. Reel kesim güven endeksi, kasımda bir önceki aya göre 1,1 puan artarak 102'ye yükseldi. İmalat sanayindeki kapasite kullanım oranı Kasımda bir önceki aya göre, 0,8 puan artarak, son 15 ayın zirvesi olan yüzde 77,2'ye yükseldi. Kasım ayında finansal hizmetler güven endeksi, bir önceki aya göre 24,5 puan artarak, 167 seviyesinde gerçekleşti. Hizmet sektörü güven endeksi de yüzde 0,7 arttı. Ülkemizin risk primi 300'e kadar geriledi. Çünkü bir ara 500'e filan çıkmıştı."
- "Milliliğimizi, yerliliğimizi burada da gösterelim"
"Ülkemize güvenen, yatırım yapan herkes kazandı, kazanmaya devam edecek." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Tüm milletime sesleniyorum; Bırakın doları moları; paramıza, Türk lirasına dönelim. Türk lirası artık kaybettirmiyor. Milliliğimizi, yerliliğimizi burada da gösterelim." çağrısında bulundu.
Son dönemde bölgedeki kimi ülkelerde Türkiye menşeili ürünlere yönelik sinsi bir kampanya yürütüldüğüne dikkati çeken Erdoğan, "İnşallah bir yeni adım daha atacağız. O da şu; Tarım Kredi Kooperatifimiz, yoğun bir şekilde inşallah Türkiye genelinde ilk etapta 500 noktada Tarım Kredi Kooperatifi olarak gayet güzel, muhteşem diyebileceğimiz, kendi satış mağazalarını ilk etapta açacak. Bu sayıyı daha sonra artırmaya devam edecek. Gerek fiyatlardaki ucuzluk, istikrar, tarım kredi kooperatiflerinin bu mağazalarında inanıyorum ki halkım için çok önemli bir çıkış, çok önemli bir adım olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Savunma Sanayi ile ilgili önemli bazı gelişmeleri paylaşan Erdoğan, "Biliyorsunuz son 5-6 yıldır, batılı ülkeler giderek artan bir şekilde ülkemize karşı artık inkarı mümkün olmayan boyuta ulaşan bir savunma sanayi ambargosu uyguluyor. Öyle ki işi, bırakın yeni anlaşmaları, önceden alınmış lisansların iptaline kadar vardırdılar. Türkiye, örneğine ancak savaş durumunda rastlanabilecek sertlikte bir ambargoyla karşı karşıyadır." şeklinde konuştu.
Özellikle Suriye'deki son harekatlar ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin ardından bu uygulamaların daha da sertleştiğinin altını çizen Erdoğan, " Hamdolsun savunma sanayimiz, tüm bu kuşatmaları etkisiz hale getirebilecek kabiliyete ulaşmıştır." dedi.
Son 17 yılda sabırla ve kararlılıkla ekilen tohumların meyvelerini aldıklarını ifade eden Erdoğan, son gelişmeler ışığında ortaya çıkan eksikliklerin hızla tamamlandığını bildirdi.
Erdoğan, "Bize silahlı ve silahsız insansız hava aracı vermemişlerdi, ürettik. Yeni nesil tank vermediler, prototipini hazırladık. Motorunu da tamamlayınca hemen seri üretime geçeceğiz. Helikopter vermediler, onu da ürettik. İhracat aşamasındaki helikopterlerin motorlarıyla ilgili sıkıntılar çıkardılar. İnşallah yakında bu sorunu da aşıyoruz." diye konuştu.
(Sürecek)