TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Suriye'de, Türkiye'nin Kürtleri hedef aldığı) yalanı en alçak, onursuz, en çirkin, en bayağı iftiradır." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Suriye'de Türkiye'nin inisiyatifi arttıkça yeni yalan ve çarpıtmaların tedavüle sürülmeye başlandığına dikkati çekti.
Türkiye'nin Suriye'deki Kürtleri katledeceği iftirasını ortaya atanların aslında meselenin gerisindeki gerçeği çok iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, bu söylemin, Suriye'deki duruma yakından vakıf olmayanların kararlarını ve uluslararası kamuoyunu etkileme amacı taşıdığını dile getirdi.
Türkiye'nin, canlarını ve geleceklerini kurtarmak için Suriye'den gelen hiç kimseye ne dinini ne kökenini ne meşrebini ne de başka bir vasfını sormadığını ve sormayacağını belirten Erdoğan, "Şu anda Kobani'den ülkemize gelen 200 bin Kürt kardeşimizi bu ülkede kim barındırıyor? Batı mı barındırıyor, bir başkası mı barındırıyor? Onlar, şu anda bizim güvenlik şemsiyemizin altında ülkemizde yaşıyorlar. Bunu görmeyeceksin, geleceksin 'Kürtleri öldürmeyin' diyeceksin. Hangi Kürt öldürüldü, teröristten başka. Teröristleri öldürmek için ne gerekiyorsa yaparız; Cudi'ye de gireriz, Gabar'a da gireriz, Tendürek'e de gireriz ve gereğini yaparız. Geçmişte de aynısını yaptık, bundan sonra da yapacağız. Ne dedik, inlerine gireriz ve giriyoruz." diye konuştu.
Irak'ta, eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin, Irak'ın kuzeyine dönük bir saldırı başlattığında, canlarını kurtarmak için Türkiye'ye sığınan yarım milyon insana hiç tereddüt etmeden sınırlarını açtığını anlatan Erdoğan, Beşşar Esed yönetimi, Suriye'de insanlara baskı yaptığında kökenlerine ve meşreplerine bakmadan hepsinin hakkını, hukukunu Türkiye'nin savunduğunu söyledi.
Her kim ki mazlumu "Türk, Kürt, Türkmen, Arap, Ezidi" diyerek yaftalıyorsa, onun zalimin ortağı olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim için bölgemizdeki her bir insan, bin yıldır aynı ekmeği yediğimiz, aynı suyu içtiğimiz, aynı sevinci, kederi paylaştığımız kardeşimizdir. Türkiye hiçbir yere, bir toplumu veya masum insanları yok etmeye gitmez, Türkiye sadece yaşatmaya gider, huzur vermeye gider, güven sağlamaya gider, kalpleri fethetmeye gider. Tek istisnamız terör örgütleridir, teröristlerdir. Nasıl Arapların içinden teröristler çıkıyorsa, Türklerin içinden teröristler çıkıyorsa elbette Kürtlerin içinden de teröristler çıktı, çıkıyor. Bu durumda biz yine teröristin kimliğine bakmıyoruz. Sadece elindeki silahı kime yönelttiğine, gerçekleştirdiği eyleme, döktüğü kana, yaptığı zulme bakarak teröristleri masum halktan ayırt ediyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda yılbaşı gecesi, bir eğlence merkezini basan, 39 kişiyi öldüren DEAŞ'lı ile Beşiktaş'ta bombalı saldırı gerçekleştirip 46 vatandaşımızı katleden PKK'lının bizim gözümüzde hiçbir farkı yoktur. Sınırlarımızın ötesinden bomba atarak, roket atarak, uzun namlulu silahlarla ateş ederek, vatandaşlarımızın canına ve malına kastedenlerin kim olduğuyla değil ne yaptığıyla ilgiliyiz. Biz Türkiye nüfusunu etnik kökenlerine göre asla ayırmadığımızı gibi komşularımıza da kesinlikle aynı gözle bakmadık, bakmayız. Bunun için Suriye'de, Türkiye'nin Kürtleri hedef aldığı yalanı en alçak, onursuz, en çirkin, en bayağı iftiradır."
Türkiye'nin, DEAŞ'ın Ayn El-Arap'a saldırdığında, buradan kaçan 100 binin üzerindeki kişiye sınırlarını ve yüreğini açmakta tereddüt etmediğini vurgulayan Erdoğan, "Üstelik bunların içerisinde, ülkemize sızmaya çalışan teröristlerin bulunma ihtimaline rağmen bu erdemli tavrı gösterdik. PKK, PYD bu şehri ele geçirdiğinde, bu kardeşlerimizin 100 bine yakını ülkemizde kalmaya devam etti. Çünkü, onlar da biliyorlar ki bir terör örgütü gidip yerine bir başka terör örgütü geldiğinde ne canları, ne malları, ne namusları güven altında olmayacaktır. Nitekim öyle de oldu." ifadelerini kullandı.
- "PKK/ PYD'nin DEAŞ'la mücadelesi de koca bir yalandan ibarettir"
Bölücü terör örgütünün, Suriye'de nereye hakim olduysa orada insanlara zulmettiğini, mallarını ellerinden aldığını, çocuklarına musallat olduğunu, baskı, tehdit ve şantajla insanları huzursuz ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PKK/ PYD'nin DEAŞ'la mücadelesi de koca bir yalandan ibarettir. Bu iki örgüt arasındaki kavga, ilke değil çıkar kavgasıdır. DEAŞ gidip PKK/PYD geldiğinde masum insanlar açısından, araçların ve binaların üzerindeki paçavralar dışında değişen hiçbir şey olmamaktadır. Türkiye'nin bu iki örgütünü birlikte hedef alması, etnik veya dini bir husumetten değil tam tersine teröristlere karşı izlediği politikadan kaynaklanmaktadır. Amerikalı ve Avrupalı dostlarımıza da aynısını tavsiye ediyoruz." dedi.
Erdoğan, Suriye halkını ne rejimin katliamları ne de terör örgütlerinin zulmü altında bırakmanın kendilerine yakışmayacağını söyledi.
- "Sarı Yelekliler içinde PKK var"
"Fransa'da sarı yeleklilerin içlerinde PKK var. Acaba bunu hiç incelediler mi araştırdılar mı? Biz buradan biliyoruz. İçinde PKK'lılar var. Bu gerçeği görmeleri lazım." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yarın diğer ülkelerde de aynısı olacak. PKK denilen terör örgütü, onlardan besleniyor, onlardan gücünü alıyor. Bumerang gibi. Bize akıl verenler önce kendi durumlarını bir test etsinler. Bu sürecin insani yükünü tek başına omuzlayan bir ülke olarak, hiç kimse bizden kendi güncel çıkarları için beka meselemizden vazgeçmemizi beklememelidir. Biz istiklali ve istikbali için 15 Temmuz'da topyekun ölümü göze almış bir millet olarak, Suriye'de de diğer bölgelerde de yapmamız gereken ne ise onu hayata geçirmekten geri durmayacağız. Aynı bedeli göze alan varsa, buyursun çıksın karşımıza."
Bir öğrencisi tarafından öldürülen akademisyen Ceren Damar Şenel'e rahmet dileyen Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantı salonundaki vatandaşlarının "engelli öğretmen atama istiyor" sloganları üzerine "Atamaları daha yeni yaptık, hiç haberiniz yok galiba, takip etmiyorsunuz. Bir ay bile olmadı, 5 bin engellinin atamasını yaptık." ifadelerini kullandı.
(Bitti)