ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Rejim, saldırganlıkla ihlal ettiği çizginin gerisine çekilinceye kadar TSK gereken çalışmaları yapacaktır." dedi.
Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Bazı illerde verilen kar tatillerine ilişkin Çelik, "Bu tabii ki insanımızın çeşitli yerlerde karşı karşıya kaldığı zorlukların engellenmesiyle ilgili bir durum. Özellikle soğukta kalan kimselerle ilgili bazı haberler duyduğumuz oluyor. Bu konularla ilgili illerde böyle bir durumla karşılaşıldığı zaman herhangi bir vatandaşımızın böylesi bir sıkıntılı durumda karşı karşıya olduğu görüldüğü zaman bunun derhal valiliklere bildirilmesini arzu ediyoruz. Valilikler bu konuda gereken ilgiyi her vatandaşımıza tabii ki gösterecektir." ifadesini kullandı.
Libya meselesine ilişkin de konuşan Çelik, şöyle devam etti:
"Masada ateşkes konuşulurken bir yandan da kimliklerini ve adlarını çok iyi bildiğimiz bazı ülkelerin Hafter'e silah göndermeye devam etmesi buradaki siyasi çözüm arayışlarını baltalamaktadır. Bir yandan siyasi çözüm arayışları Hafter tarafından baltalanmaktadır öte yandan Hafter'e silah gönderen ülkeler de bunu cesaretlendirmektedir. Biz buradan uyarımızı yapıyoruz. Dünya bir tane Suriye meselesindeki kaos yüzünden bütün bir küresel güvenliği ve insanların hayatını tehdit eden birtakım gelişmelerle karşı karşıya. Bu şekilde birilerinin bazı ülkelerin bazı hesaplarla Libya'yı ikinci bir Suriye haline getirmesine müsaade edilmemesi gerekir. Burada Hafter'in saldırganlığına göz yumulması demek Libya'nın ikinci bir Suriye haline gelmesi demektir."
Elazığ'da yaraların sarılmasıyla ilgili olarak bazı bakanların bölgede bulunduğunu belirten Çelik, "Vatandaşlarımızın yaralarının sarılması, bundan sonra oluşabilecek insani felaketlere karşı tedbir alınması için bütün çalışmalara güçlü bir şekilde arkadaşlarımız tarafından bizzat orada kalarak bu çalışmaları orada takip ediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, Van'daki çığ felaketiyle ilgili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya'nın bölgeye giderek gelişmeleri yakından takip ettiğini ve MKYK toplantısında ayrıntılı bir şekilde sunum yaptığını söyledi.
- "Cumhurbaşkanımızın Putin ile görüşmesi her zaman mümkündür"
Rusya'dan gelen heyetin görüşmelerinden somut bir adımın çıkıp çıkmadığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yüz yüze ya da telefonla bir görüşme yapıp yapmayacağı yönündeki soru üzerine Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin ile görüşmesi her zaman mümkündür. İhtiyaç duyulduğu takdirde bizim buradan da talep olabiliyor onlardan da talep olabiliyor. Bu her zaman mümkündür gelişmelere göre, geçtiğimiz günlerde de Sayın Cumhurbaşkanımız bir görüşme gerçekleştirmişti. Gelen heyetle ilgili görüşmeler devam ediyor şu ana kadar varılan somut bir netice yok. Türk tarafı kendi somut pozisyonunu açık ve net bir şekilde söylemiştir. Görüşmeler devam edecektir." yanıtını verdi.
Çelik, şöyle devam etti:
"Burada şundan hiçbir kuşku ve tereddüt yoktur. Rejim, Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği yere çekilinceye kadar, bu saldırganlıkla ihlal ettiği çizginin gerisine çekilinceye kadar TSK bu çekilmeyi sağlamak için gereken çalışmaları yapacaktır. Buradaki kararlılık rejimin o çizgiye çekilmesidir. Rejimin o çizgiyi ihlal ederek İdlib'i ya da diğer alanları yutmaya çalışması karşısında müsamaha gösterilmeyecektir. Rejim sözde terörle mücadele diye bir şeyden bahsediyor bu ihlalleri yaparken ama rejimin yaptığı şeyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Asıl rejimin kendisi terör örgütleriyle iş birliği içerisindedir. İhlal ettiği bu çizgiden geriye çekilinceye kadar da TSK bu görevi icra edecek ve rejimi bu çizgiye çekip bu çatışmasızlık bölgesinin statüsünü koruyacak şekilde sahadaki sükuneti sağlayıncaya kadar çalışmalarına devam edecek."
"Yeni gelişmeler ışığında bir güvenlik zirvesinin toplanması söz konusu mudur?" sorusu üzerine Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız ihtiyaç duyduğu takdirde ilgili birimleri toplayarak talimatlarını veriyor. Sahadaki bilgileri alıyor dolayısıyla bu konudaki güvenlik takibi sürekli ve kesintisiz bir şekilde yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
- "Verilen karşılıklar zaten bir operasyondur"
Çelik, "Yeni bir operasyon gündemde mi?" şeklindeki soru üzerine şöyle konuştu:
"Zaten şu anda gönderdiğimiz bu takviyeler ve bu tahkimat esasında rejimin ihlal ettiği sınırların gerisine çekilmesine dönük olarak bir operasyondur. Orada gözlem noktalarımıza yapılan saldırı, askerlerimize yapılan saldırı, buna karşı bir operasyonu gerekli kılmıştır ve şu anda zaten operasyon yapılmaktadır. Verilen karşılıklar zaten bir operasyondur ama biz bunu herhangi bir yeri ele geçirmek için, mutabakatların dışındaki bir mevziyi ele geçirmek için, bir hedefe ulaşmak için yapmıyoruz. Yapılan bu saldırıya meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde karşılık vermek için yapıyoruz. Bu karşılık kesintisiz, tereddütsüz ve sürekli olacaktır."
Yenikapı'daki Kudüs mitingine ilişkin soru üzerine ise Çelik, şunları kaydetti:
"Kudüs meselesindeki tezlerimizi savunmakla ilgili olarak 24 saat çalışma yürütüyoruz. Cumhurbaşkanımız BM'de yaptığı konuşmada Kudüs konusundaki sözleri çok uzun zamandır en güçlü şekilde dile getiriyor. Gerek Golan Tepeleri konusundaki kararlarda, gerek yeni yerleşim birimlerinin açılması ile ilgili kararlarda, gerek İsrail'in başkentinin Kudüs'e taşınması ile ilgili kararlarda Cumhurbaşkanımızın bütün dünya ile yürüttüğü diploması herkesin gözünün önünde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla bu zaten bizim sürekli olarak yürüttüğümüz bir faaliyettir, Kudüs konusu bizim açımızdan ilgilendiğimiz en önde gelen konulardan bir tanesidir onunla ilgili çalışma zaten sürekli olarak yapmaktayız burada başka bir çalışma yapılmış. Kudüs'e verilen her destek kıymetlidir. Biz kendi çalışmalarımızı yürütüyoruz."
- "Saldırılar çerçevesinde NATO ile sürekli istişare ediliyor"
Çelik, Türkiye'ye yönelik saldırıların devam ettiği takdirde NATO'nun 5.maddesinin yürürlüğe girip girmeyeceğine ilişkin soru üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
"5. madde temelinde özel bir değerlendirmem yok ama Türkiye'ye yapılan bu saldırılar çerçevesinde NATO ile sürekli istişare ediliyor sürekli olarak bu Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak bu istişareler sürüyor bundan sonra da sürecektir. Tabii ki genel olarak söylüyorum o madde ile ilgili özel bir değerlendirmem yok ama genel olarak söylüyorum NATO'nun teröre karşı mücadelesinde Türkiye'nin yanında olması zaten beklentimizdir. Daha önce NATO Genel Sekreteri şöyle bir açıklama yapmıştı: 'Gerek DEAŞ konusunda gerek diğer konularda terör örgütlerinin en çok saldırısına uğrayan ülke Türkiye'dir' diye ve Türkiye bütün bir NATO'nun güney sınırını korurken bütün NATO ülkelerini korurken bu mücadeleyi tek başına vermiştir.
NATO'nun doğası gereği Türkiye ile dayanışma göstermesi gerekir, yani o maddeyle ilgili 5. maddeyle ilgili özel bir değerlendirmem yok ama NATO'nun doğası gereği Türkiye ile dayanışma içerisinde olması gerektiğinin altını çiziyorum. Türkiye şu kadar saldırıya uğruyor, Türkiye bizim güney sınırlarımızı koruyor, Türkiye mülteci barındırarak çok büyük iş yapıyor gibisinden açıklamaları sık sık duyuyoruz ama bu açıklamaları yapıp Türkiye'yi takdir edenlerin Türkiye'nin yanında nasıl duracağına dair de sözler duymak istiyoruz tabii ki."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Meclisten çıkan tezkere çerçevesinde terörle mücadele kapsamında bölgede operasyon gerçekleştirdiğinin belirtilmesi ve bu kez karşıda rejimin bulunması nedeniyle tezkereye ilave bir şeyin yapılmasına gerek bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Çelik, şunları kaydetti:
"Yeni bir durum var çünkü rejimin saldırısı karşısında rejime verilen bir karşılık var. Bahsettiğim gibi bu kararlılıkla sürdürülecek kesintisiz ve tereddütsüz sürdürülecek. Aynı zamanda da şunun bilinmesi gerekir gözlem sahalarımıza bu savurganlıktan sonra gözlem sahalarımıza yaklaşan, manevra sahalarımıza yaklaşan, belli bir ateş hattına giren rejim unsurları düşman unsur kabul ediliyor artık çünkü bu iki kere bu saldırganlığı gerçekleştirdiler. Düşman unsura ne yapılırsa Türk Silahlı Kuvvetleri rejim unsurlarına bu bahsettiğim alan içerisinde onu yapacaktır. Bunu başlatan rejimdir tabii bununla ilgili olarak tezkerenin içeriği açısından bir değerlendirmeyi kurumlar yapar, ihtiyaç hasıl olursa bunu da zaten tereddüt edilmez şimdiye kadar verilen yetkiler oradaki varlığımızın meşruiyetini uluslararası hukuk açısından ulusal hukuk açısından bunun altını çizmiştir."
(Bitti)