ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İtalya Parlamentosu'na, 1915 yılında yaşanan olaylarla ilgili gelen önergeyi şiddetle kınadıklarını bildirdi.
Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenleyerek, soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'deki erken genel seçimleri yakından takip ettiklerini belirten Çelik, Başbakan Binyamin Netanyahu ile en yakın rakibi eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz'ın başa baş gittiği değerlendirmeler olduğunu söyledi. Çelik, "Üzücü olan şudur; çeşitli konularda aralarında görüş farklılıkları olsa da maalesef Filistin ile düşmanlık, yasa dışı işgalin meşrulaştırılması yönünde hepsinin arasında bir yarış içinde olduğunu, daha radikal bir tutum alma yönünde bir eğilim içerisinde olduklarını görüyoruz." dedi.
Filistinlilerin haklarına tecavüz eden, uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını hiçe sayan bir yaklaşımın genel kabul haline geldiğine işaret eden Çelik, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıyayken, bunları unutturmak için pervasız saldırılar gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Netanyahu'nun seçimden sonra Batı Şeria'daki yasa dışı işgali meşrulaştıracağına dair bir yaklaşımda bulunduğuna dikkati çeken Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Avrupa ve dünyanın pek çok yerinde bu hukuk dışı karara tepkiler geldiğini anımsattı.
- "Avrupa'dan seslerini daha yüksek çıkarmalarını bekliyoruz"
İsrail'in bu yaklaşımının Orta Doğu'daki barış ve istikrarı tehdit ettiğini kaydeden Çelik, "Seçim sonuçlarının esasında bu tehditkar siyaset üzerinden bir ders çıkarılmasına vesile olması lazımdı. Fakat tehditkar siyasetin, Filistin devletinin kurulmaması, Doğu Kudüs'ün Filistin devletinin başkenti olarak tanınmaması yönünde bir eğilime karşı son derece yanlış, karşı bir tahrikkar bir yaklaşım içerisinde olduğunu görüyoruz. Bunun gerisinde Amerikan Başkanının Kudüs ve Golan Tepeleri kararı konusunda bu pervasız, saldırgan yaklaşımları cesaretlendirmesi vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Daha sağduyulu bir şekilde bu süreçlerin yürümesi için Türkiye'nin gerekli girişimleri yapacağını açıklayan Çelik, "Avrupa'daki dostlarımızın, müttefiklerimizin yanlış olan Kudüs, Golan Tepeleri kararı konularında daha önce ortaya koydukları açıklamaların arkasında durmalarını ve seslerini daha yüksek çıkarmalarını, sadece ses çıkarma değil aynı zamanda bunu eylem olarak ortaya koymalarını bekliyoruz." ifadesini kullandı.
- "Kendi tarihinizle uğraşın"
İtalya'da hükümetin, 1915 olaylarını "Ermeni soykırımı" olarak resmen tanıması talebiyle parlamentoya sunduğu önergeye işaret eden Çelik, "Önemli bir müttefikimizde bir gelişme gerçekleşiyor. Bundan büyük bir üzüntü duyuyoruz." dedi.
Bunu, "soykırım ekonomisinden" kazanan Ermeni diasporasının yeni bir adımı olarak tanımlayan Çelik, "Bu önergeyi şiddetle kınıyoruz. Bununla ilgili olarak gereken uyarılar, açıklamalar yapılmıştır." ifadesini kullandı.
Bazı İtalyan makamlarının, "katliamlarla ön yargısız şekilde hesaplaşılması"na dair açıklamalarının son derece yanlış olduğunu söyleyen Çelik, şunları kaydetti:
"Bir, bu meselede Ermeni diasporasının, hiçbir şekilde bu ilişkilerin normalleşmesini, hakikatin açığa çıkmasını istemeyen bu diasporanın oyununa geliyorsunuz. İki, katliamlarla yüzleşmekten bahsediyorsanız, bırakın başka devletlerin tarihiyle uğraşmayı, daha önce Fransa'ya da söyledik, kendi tarihinizle uğraşın. Bu konuda ilkeli bir yaklaşıma sahip olun. Örneğin Libya'da 1911'den 1940'a kadar yaptığınız eylemlerle yüzleşmenizde büyük bir fayda vardır. Bu muhakkak surette sömürgecilik konusunda, sömürgeciliğin imza attığı acılar konusunda insanlığın duyarlılığın artmasına çok büyük bir katkı sağlayacaktır. Kurduğunuz kamplarda binlerce, yüz binlerce Afrikalı Müslüman hayatını kaybetmiştir."
- "Bir kere daha uyarıyoruz"
Sirenayka halkının büyük bir katliamdan ve büyük bir zulümden geçtiğini hatırlatan Çelik, şöyle devam etti:
"225 bin kişilik Sirenayka halkının dörtte biri hayatını kaybetmiştir. Burada kimyasal silah kullanımı, teslim olan savaş esirlerinin bile öldürülmesi gibi son derece vahim işlere imza atılmıştır. 100 bin kadar Sirenaykalı zorla yerlerinden çıkarılarak etnik temizlik yapılmıştır. Eğer bu konudaki yüzleşmelerin, tarihe insanlığa katkıda bulunacağını söylüyorsanız, lütfen bunlarla yüzleşin. Başka devletlerin tarihini kurcalamayı bir kenara bırakın. Aynı şekilde 3 Ekim 1935 tarihinde Etiyopya'yı işgal ettiğinizde 40 bin kişiyi bombaladınız. Kaçan binlerce direnişçi üzerine zehirli hardal gazı attınız. 1941'de Habeşistan'dan çekilene kadar 300 bin kişiyi katlettiniz. Bazı kaynaklara bu 760 bin kişi olarak nakledilmektedir. Dolayısıyla yüzleşilecek meseleler her devletin tarihinde bu kadar büyük bir ajandaya sahipken, sürekli olarak bunun Türkiye üzerinden yapılmasının ahlaki olmayan, tamamen siyasi mülahazalarla yapılan bir hareket olduğu biliniyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ermenistan'a yaptığı "Gelin arşivleri açalım" çağrısını hatırlatan Çelik, "Tarihçilerin, halkların diyalog geliştirmesi konularda bu şekildeki yaklaşımların sadece ilişkilere sis bombası atmak anlamına geldiği konusunda bir kere daha uyarıyoruz." dedi.
- "Ermeni toplumunun geleceğine de ipotek koymaktadır"
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Bu soykırım ekonomisinin maalesef İtalyan Parlamentosunu da kendisine alet ettiği yeni bir tutum ve tavır olarak ortaya çıkıyor." yorumunu yaptı.
Bunların her türlü normalleşmeyi engellediğine dikkati çeken Çelik, bunun Ermenistan'da yaşayan Ermenilere en büyük zarar olduğunu vurguladı.
Soykırım ekonomisinden beslenen Ermeni diasporasındaki bu çıkar gruplarıyla Ermeniler arasında doğrudan bir ilişki olmadığına işaret eden Çelik, "Bunlar kendi çıkarlarını oradaki Ermenilerin daha çok izolasyon altında kalmasına, daha çok ekonomik yoksulluk içinde kalmasına dönük olarak işletmektedirler. Diasporanın, bu parlamentolarla attığı her adım, normalleşmeyi geciktirdiği için Ermenistan'daki Ermeni toplumunun geleceğine de ipotek koymaktadır." diye konuştu.
Çelik, "İtalyan dostlarımıza hatırlatıyoruz, önümüzdeki dönemde göç krizi, NATO ilişkileri, terörle mücadele başta olmak üzere pek çok işbirliğini gerektiren konu vardır. Siyasete düşen bu bölgesel istikrar ve refah gibi konularda daha çok işbirliği yapmaktır. Siyasetin varlık sebebi maliyetleri azaltmaktır. Bu şekilde maliyet artıran, Türk-İtalyan ilişkilerinde maalesef geri dönülmez hasarlara yol açabilecek, geçmişi kurcalayan, geçmişi de yanlış bir yaklaşımla kurcalayan bu tutumdan uzak durmaları gerektiğini bir kere daha hatırlatıyoruz. Bir kere daha sağduyuya davet ediyoruz." çağrısında bulundu.
Çelik, Akdeniz'deki kriz, Libya meselesi, göç krizi, terörle mücadele başta olmak üzere İtalya ile Türkiye'nin işbirliği yapacağı çok önemli alanlar olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanımızın İtalya'yı ziyaretlerinde de aslında çok önemli bir zemin oluşmuştur. Umarız bu zemini tahrip edecek bir karara imza atmış olmazlar. Tarihi bırakın tarihçiler değerlendirsin, siyasetçilerin yapacağı iş bugünü yönetmek ve geleceği inşa etmektir. Bugünü yönetmek ve geleceği inşa etmek için beraber yapacağımız işlere odaklanalım diyoruz." ifadesini kullandı.
(Sürecek)