TBMM (AA) - COŞKUN ERGÜL - AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, nişasta bazlı şekerdeki kotanın, yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürüldüğünü, Bakanlar Kuruluna da bu oranı yüzde 2,5'a kadar indirilebilme yetkisi verildiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulunda görüşülen, "torba tasarı" olarak bilinen, Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısının 47. ve 49. maddeleri üzerinde, AK Parti'nin dün akşam verdiği önergenin kabul edilmesiyle değişiklik yapıldı.
Elitaş, önergelerle yapılan yeni düzenleme hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, önergenin kabul edilmesiyle, Şeker Kanununun 3. maddesinde değişiklik yapıldığını bildirdi.
Buna göre, "Nişasta kökenli şekerler için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının yüzde 10'unu geçemez." ifadesinin, "Nişasta kökenli şekerler için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının yüzde 5'ini geçemez." şeklinde değiştirilerek kotanın düşürüldüğünü belirten Elitaş, "Nişasta bazlı şekerdeki kotanın, ülke kotasına oranı yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürüldü." dedi.
Mustafa Elitaş, bu oranı yarısına kadar düşürmeye de Bakanlar Kuruluna yetki verildiğine dikkati çekerek, "Yani Bakanlar Kuruluna, nişasta bazlı şekerdeki kotayı, Türkiye toplam şeker ihtiyacının yüzde 2,5'a kadar indirilebilme yetkisi verildi." diye konuştu.
Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tasarı kanunlaştığı zaman, Türkiye'nin yaklaşık 150 bin ton pancar esaslı şeker üretiminde artış ortaya çıkacak. Bu da hemen hemen 1 milyon ton civarında pancar işleme talebini artıracak. Aynı zamanda 13 bin 500 ila 15 bin hektarlık bir alanda da pancar üretilmesi, ekilmesi imkanı sağlanmış olacak. Bugüne kadar nişasta bazlı şekerde kota, Şeker Kanunu'nda yüzde 10 şeklindeydi, şimdi yüzde 5 oldu. Bu çiftçi için çok önemli bir adım ve gelişme ortaya çıkarmış olacak."
Bugünlerde pancar fiyatlarının, özel firmaların da olması nedeniyle tatmin edici bir seviyede olduğunu vurgulayan Elitaş, "Nişasta bazlı şekerlerin Türkiye'de satışının daha da daraltılmasıyla birlikte, çok önemli bir şekilde pancar çiftçisine katkı sağlanmış olacak." ifadesini kullandı.
- "Türkiye Şeker Fabrikalarına devredilecek"
AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, tasarı üzerinde önergeyle yapılan diğer değişiklik hakkında da bilgi verdi.
Elitaş, şöyle konuştu:
"Türkiye Şeker Fabrikalarına ait özelleştirilen şirketlerin, kendilerine tahsis edilen kotayı 5 yıl süreyle tamamlayamadıkları takdirde, tamamlayamadıkları her yıl için eksilen kota, şirketlerin hakkı gibi devam etmeyecek ve bu eksik kalan kota, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye hiç bir itiraz olmadan doğrudan doğruya devredilecek.
Şu anda pancar kotası, Türkiye'de alım-satım değeri olarak çok yüksek modlarda. Çünkü belirli şartlarda talebi olan bir ürün olduğu için özelleştirilen fabrikaların, 'ben kota ticareti yapacağım' deme hakkını ve imkanını da elinden alma açısından çok önemli bir gelişme."
- "Hiç bir işçi ve çiftçi mağdur edilmeyecek"
Mustafa Elitaş, şeker fabrikalarında yaklaşık 5 bin kadrolu, 8 bin de geçici işçi çalıştığını söyledi.
Bu işçilerin, talepleri halinde memur olarak devlette çalışabileceklerini, isterlerse özlük haklarını almak kaydıyla özel sektörde, yani özelleştirilen şeker fabrikalarında çalışabileceklerini belirten Elitaş, "Emeklilik hakları gelmiş olanlar da bütün özlük haklarını alıp emekliye ayrılabilecek ve ondan sonra da özel sektörde çalışma imkanı bulabilecek. Muhalefet özellikle köpürtmeye çalışıyor, bir kaşık suda fırtına kopartmaya çalışıyor ama şeker sektöründe çalışan hiç bir işçi ve çiftçi mağdur edilmeyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin 2 milyon 400 bin ton pancar üretim kapasitesi olduğuna işaret eden Elitaş, bunun 1 milyon 100 bin tonunun özel fabrikalar, 1 milyon 300 bin tonunun ise kamu, yani Türkiye Şeker Fabrikaları tarafından üretildiğini bildirdi.
"1 milyon 100 bin ton pancarı üreten çiftçi mağdur mu?" sorusunu yönelten Elitaş, "Bu çiftçiler mağdur olmadığına göre, Türkiye Şeker Fabrikalarının bulunduğu yöredeki çiftçilerin de mağdur olduğunu söylemek, mesnetsiz bir iddiadan başka bir şey değildir, siyasi popülizmin ta kendisidir." diye konuştu.