6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN BİRİNCİ YILI - Depremzede gençlerin güvercinleri umuda kanat çırpıyor

Malatya'da, 6 Şubat depremlerinde evleri ağır hasar alan iki genç, güvercin sevgisini Teknokent Geçici Konaklama Merkezi'nde devam ettiriyor- Depremzede genç Tolga Korkmaz:- "Bizim için farklı bir uğraş. Onlarla uğraştığımız zaman insanı tedavi ediyorlar"

HAKAN BURAK ALTUNÖZ - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde Malatya'da evleri ağır hasar alan gençler, kendi imkanlarıyla yaptıkları barakalarda besledikleri güvercinlerle hayata tutunmaya çalışıyor.

Aileleriyle Teknokent Geçici Konaklama Merkezi'nde yaşamlarını sürdüren Tolga Korkmaz ile Yasin Arar, depremden önce evlerinin çatı katında baktıkları güvercinlerle yeniden ilgilenmek için bir araya geldi.

Konaklama merkezinin önündeki arazide yer belirleyen iki genç, çevreden topladıkları tahta parçaları ve çadır malzemeleriyle üç baraka yaptı.

Üşümemeleri için barakaların iç kısmını karton ve farklı malzemelerle kaplayan gençler, kuşların çalınma ihtimalini de düşünerek kapılarına kilit taktı.

Deprem sonrası sağ kalan güvercinleri barakalara yerleştiren Korkmaz ve Arar, adeta gözlerinden sakındıkları güvercinlerle her gün ilgilenerek hem moral buluyor hem de depremin izlerini silmeye çalışıyor.

- "İnsanı tedavi ediyorlar"

Tolga Korkmaz, AA muhabirine, depremde ve sonrasında yaşadıkları sıkıntılar geride kalmasına rağmen unutamadıkları anıları olduğunu belirterek, güvercinlerle güzel zaman geçirdiklerini söyledi.

Korkmaz, depremde güvercinlerinden bazılarını kaybettiklerine değinerek, "Beslediğimiz güvercinlerden ölenler oldu. Hastalıkları ağır geçiyor. Vitaminleri, farklı yemleri, aşıları ve buğdayları var. Sabahın erken saatlerinde mutlaka uçmaları gerekiyor. Daha sonra ise yemliyoruz. Bizim için farklı bir uğraş. Onlarla uğraştığımız zaman insanı tedavi ediyorlar. Uçmaları bile insana heyecan veriyor." diye konuştu.

- "Bize moral oluyor"

Yasin Arar ise depremde hem kendilerinin hem de kuşlarının zor zamanlar geçirdiğini belirtti.

Şu anda iyi olduklarını ve kuşlarıyla hayata tutunduklarını vurgulayan Arar, "Kuşlarımıza bakıyoruz ve günümüzü öyle geçiriyoruz, sıkıntıları öyle unutuyoruz. Bize moral oluyor. Aynı zamanda hastalık gibi. Bazen sen bırakıyorsun o bırakmıyor, o bırakıyor ben bırakamıyorum. Bundan sonra da onlara bakmaya devam edeceğim. İki ya da üç gün yapılıp bırakılacak bir heves değil. Ailemiz de bunlarla zamanımızı geçirmemize bir şey demiyor." ifadelerini kullandı.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri