MUĞLA (AA) - Türkiye Nükleer Tıp Derneği (TNTD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gamze Çapa Kaya, "Bizim günlük pratiğimizde işlerimizi sürdürmemiz için vazgeçilmezimiz olan teknesyum-99m jeneratörü ve tiroit kanseri hastalarında, hasta tedavisinde yıllardır kullandığımız radyoaktif iyot için, Sağlık Bakanlığı toplu alıma çıktı. Bu kısmen geçici olarak acil sorunu çözdü." dedi.
Kaya, Göltürkbükü Mahallesi'ndeki bir otelde düzenlenen 31. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi ve 8. Balkan Nükleer Tıp Kongresi'ndeki konuşmasında, yaklaşık 11 ülkeden 500 katılımcıyı ağırladıklarını söyledi.
Balkan Nükleer Tıp Kongresi'ne çok önem verdiklerini vurgulayan Kaya, bilgi paylaşımı yapma şanslarının olduğunu, ilişkileri de artırdıklarını dile getirdi.
Nükleer tıp alanında hastaların yüzde 95'inden çoğunun kanser hastalarından oluştuğunu aktaran Kaya, şöyle konuştu:
"Hizmet sunumunda zaman zaman sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Bunun nedeni, tüm dünyada radyoaktif madde üreticilerinin kısıtlı olması. Ama yine tüm dünyada özellikle kanser hastalarında kullanımının giderek artması nedeniyle talebin fazla olması. Bu ister istemez tüm dünyada da fiyat artışına yol açtı. Sadece ülkemiz için değil, şu anki güncel fiyatlarla, hizmet sürdürülebilirliğinde zaman zaman hem kamu hem de üniversite hastanelerinde ciddi sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna çok ciddi, çok sık ziyaretlerde bulunduk. Gerçekten bizi anladıklarını düşünüyoruz. Bizim günlük pratiğimizde işlerimizi sürdürmemiz için vazgeçilmezimiz olan teknesyum-99m jeneratörü ve tiroit kanseri hastalarında, tedavide kullandığımız radyoaktif iyot için, Sağlık Bakanlığı toplu alıma çıktı. Bu kısmen geçici olarak acil sorunu çözdü. Ama kalıcı çözüm için sağlıkta uygulama tebliğinin nükleer tıp kalemlerinde ciddi bir artışa ihtiyacımız var."
Türkiye Nükleer Tıp Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Tevfik Fikret Çermik de nükleer tıbbın 50 yıldır, kanserin tedavisinde kullanılan bir branş olduğuna değindi.
Son 10 yıldır değişen çok farklı tedavi yöntemleri içerisinde yer aldıklarını belirten Çermik, "Eskiden sadece tiroit kanserinde veya kemik ağrılarının giderilmesinde kullanılırken, son dönemlerde prostat kanseri gibi tümörlerin tedavisinde de geliştirilen nükleer tıp yöntemleri var." dedi.
- "Bu yeni bir tedavi modeli"
Nükleer tıp yöntemi temelinin, moleküler görüntüleme yöntemi esasına dayandığına işaret eden Çermik, şunları kaydetti:
"Hücrelerin içerisinde ne olup bittiğini değerlendiriyoruz. Aynı yolu kullanarak bu sefer kanser hücresini tedavi edebiliyoruz. Önce tümörü görüyoruz daha sonra da tümörü işaretleyip akıllı moleküllerle ortadan kaldırıyoruz. Bu yeni bir tedavi modeli. Özellikle 21'inci yüzyılda kanser alanında oldukça eksikliği giderecek bir tedavi yöntemi olarak günlük yaşantımıza giren yöntem. Artık kanser tedavisinde sadece medikal, radyasyon onkolojisinin ya da cerrahinin konuşulmadığı, aynı zamanda nükleer tıp yöntemlerinin de konuşulduğunu görüyoruz. Bu çeşit birçok tedavi model yöntemini artık nükleer tıp pratiğinde uygulamak mümkün olabiliyor."
- "Artık her şey kişiselleştirilmiş uygulamalara dönüyor"
Kongre Bilimsel Kurulu Üyesi ve Türkiye Nükleer Tıp Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Fani Bozkurt ise ilk defa 8 yıl önce Türkiye'de gerçekleştirilen Balkan Nükleer Kongresi'ni yeniden Türkiye'de yapmaktan çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Balkan ülkelerinden de kongreye katılımcıların olduğunu aktaran Bozkurt, "Kongremizin ana teması teranostik ve kişiselleştirilmiş nükleer tıp. Tıp, son yıllarda hızlı bir değişim geçirmekte. Hiç şüphesiz nükleer tıpta bunun en önemli aktörlerinden birisi. Artık her şey kişiselleştirilmiş uygulamalara dönüyor. Bizim nükleer tıpta kullandığımız kişiye özel akıllı ilaç dediğimiz, akıllı moleküller var. İçeriden radyasyon tedavisi yapabiliyoruz. Tanı tedavi alanında son derece özelleşmiş hedefe yönelik akıllı tedaviler yapma şansına sahibiz." diye konuştu.
Bozkurt, Türkiye'nin pek çok Avrupa ülkesine göre, teranostik uygulamalar alanında öncü ülkelerden biri durumunda olduğuna işaret etti.
Dünya Nükleer Tıp ve Biyoloji Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Dong Soo Lee de Türkiye'de nükleer tıp alanında çok önemli gelişmelerin yaşandığını, Türkiye'nin diğer Balkan ülkeleri arasında öncü bir durumda olduğunu gözlemlediğini vurguladı.
Eğitim kursları ve uzman oturumları yapılacak kongre, 14 Nisan'da sona erecek.