TBMM (AA) - Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilkokul öğrencisi Mert Yağız'ın ölümüyle gündeme gelen okul kantinlerindeki yiyeceklere ilişkin olarak, "Mevzuat, kantinde cips, kola benzeri ne varsa bunların hepsinin satışının yasaklandığını ortaya koyuyor. 'Biz gereken denetimi yaptık ve bizim problemimiz bitti' diyemeyiz. Yasak olmasına rağmen bu yapılıyorsa eksik yaptığımız bazı işler var demektir." dedi.
Selçuk, TBMM Genel Kurulunda görüşülen, bakanlığının 2020 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bakanlığın bütün görev alanlarında büyük gayret içinde olduklarını ifade eden Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bir güven dahilinde kendisine bu görevi tevdi ettiğini, bu güven içinde görevinin başında olduğunu söyledi.
Selçuk, "Yetkisini milletten alan Meclis'te, yetkisini yine milletten alan Sayın Cumhurbaşkanı'nın iradesiyle bu göreve geldim. Yetkisini milletten alan bir cumhurbaşkanı ile belirli bir fikir, görüş alışverişinin ve bu meseleleri birlikte konuşmanın, bir irade sorunu olduğu düşünülüyorsa, bunu hem yetkisini milletten alan Sayın Cumhurbaşkanı'na hem de bir bakana karşı doğru bulmuyorum." ifadelerini kullandı.
-"Şikayet değil çözüm makamı"
Bakanlığa ilişkin birçok sorun bulunduğunu dile getiren Selçuk, bunların, öncelikle kendilerinin sorunu olduğunu belirtti. Şikayet değil çözüm makamı olduklarını söyleyen Selçuk, "Bu çözüm makamı pozisyonu içinde birçok sorun var, bunu elbette hepimiz görüyoruz, biliyoruz. Bunu bir akademisyen olarak, bu görevin başında bulunan bir bakan olarak da çok daha derinden, yakından inceleme imkanımız var." diye konuştu.
LGS ile ilgili sorular üzerine Selçuk, gelecek yıl artacak öğrenci sayısının hiçbir şekilde sorun olmaması konusunda her türlü önlemi aldıklarını, yaklaşık 20 bin dersliğin, gelecek öğretim yılı içinde hayata geçeğini bildirdi. Selçuk, bunun dışında da başka modellemelerle bu sorunun üstesinden geleceklerini kaydetti.
Bakan Selçuk, 2003'ten beri 23 bin 590 engelli çalışanlarının bulunduğuna, bunların 7 bin 728'inin öğretmen kadrosunda olduğuna işaret ederek, şubatta 750 engelli öğretmeni kadrolarına katacaklarını bildirdi.
Engelli personelle ilgili başka bir çalışmalarının daha bulunduğunu anlatan Selçuk, bunu, atama takvimi ve sayısıyla beraber, gelecek hafta içinde ilan edeceklerin açıkladı.
Selçuk, izinsiz etüt merkezleri ve kurslarla ilgili soruya, "950 kaçak kursun kapatılması ve 38 milyon 133 bin lira ceza kesilmesi konusunda bir süreç işlendi bu yıl içinde. İzinsiz yurt hizmeti veren bazı kuruluşlarla ilgili hem kapatma hem de 11 milyon civarında bir ceza kesimi söz konusu oldu." karşılığını verdi.
- Doğa Koleji'nde yaşanan sıkıntı
Bir süredir yaşanan maddi sıkıntılarla gündeme gelen Doğa Koleji ile ilgili eleştirileri ise Selçuk, şöyle yanıtladı:
"Bu konuda bizim, eğer yarın üstümüze mevzuat gereği düşen tedbiri yerine getirmek söz konusuysa biz buna yarın için hazırız. Her türlü hazırlığımız var. Ama bu tür işler, hemen açtım kapattım biçiminde yürüyen işler değil. Belirli bir mevzuatı takip etmek ve 3 kere bununla ilgili bir teftiş işleminin gerçekleşmesi ve okuldaki bütün öğrencilerin, öğretmenlerin huzurunu dikkate alma ihtiyacı var. Ama şundan emin olabilirsiniz: Her türlü senaryoya, duruma karşı bütün tedbirleri almış durumdayız."
-"Yüreğimizi yakan sorun"
Kantinlerle ilgili yüreklerini yakan bir sorun yaşadıklarını dile getiren Selçuk, sözlerini şöyle sürdü:
"Bunun merkezinde yatan evladımız, bizim açımızdan çok çok değerli. Şu andaki mevzuat, kantinde cips, kola benzeri ne varsa bunların hepsinin satışının yasaklandığını zaten ortaya koyan bir mevzuat. Mevzuata göre aykırı. Diyelim ki trafikte çok yüksek hız yapmak nasıl yasaksa ve buna benzer bazı durumlar oluşuyorsa, kantinde istenmeyen bazı ürünlerin satışıyla ilgili elbette bazı durumlar var. Bu söz konusu spesifik durumda olduğu gibi, 29 Kasım'da Tarım Bakanlığının bir teftişinin olması, hemen aynı hafta okulun yönetiminin bir teftişinin olmasıyla ilgili bütün belgeler ortada. Ama bu, bizim daha fazla denetim yapmamız gerektiğini söylüyor. Daha fazla ilgilenmemiz gerektiğini de söylüyor. 'Biz gereken denetimi yaptık ve bizim problemimiz bitti' diye bunu söyleyemeyiz. Demek ki mevzuat tam olmasına, yani yasak olmasına rağmen bu yapılıyorsa eksik yaptığımız bazı işler var demektir. Biz bunu yapmakla yükümlüyüz. Bununla ilgili çalışıyoruz."
Selçuk, milli bütçeden Suriyeli öğretmen ataması yapmadıklarını, Suriyeli çocukların uyumuyla ilgili, Türkçe öğrenmeden sınıflara girmelerini istemediklerini söyledi.