TBMM (AA) - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "15 Temmuz'da bu Meclis kahramanca durdu. Bütün siyasi partilerimiz net ve ortak bir duruş sergilediler. Ben, o gün gösterilen duruşun bugün bir kavga ya da ayrışma sebebi olmasını doğru bulmuyorum." dedi.
2020 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulundaki tümü üzerindeki görüşmelerde, Mecliste grubu bulunmayan partilerin genel başkanları ve temsilcileri görüşlerini dile getirdi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bütçe görüşmelerinde 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananlar üzerinden partilerin birbirlerini haksız şekilde itham ettiğini belirterek, "15 Temmuz'da bu Meclis kahramanca durdu. Bütün siyasi partilerimiz net ve ortak bir duruş sergilediler. Ben, o gün gösterilen duruşun bugün bir kavga ya da ayrışma sebebi olmasını doğru bulmuyorum. Onun için biz bunun kıymetini bilelim ve gruplarımızın birbirine haksızlık yapmamasını istirham ederim." diye konuştu.
Bazı suçlara yönelik cezaların artırılmasını istediklerini dile getiren Destici, kadınları, küçük çocukları istismar ederek öldüren, asker ve polisi şehit eden teröristler için idam cezasının geri getirilmesini arzu ettiklerini kaydetti.
Bütçenin kronikleşmiş problemleri bulunduğunu, bunlardan birinin de faiz olduğuna işaret eden Destici, bundan kurtulmak için üretimi, tarımı, çiftçiyi, sanayiciyi desteklemek gerektiğini dile getirdi.
Gelirin adil dağıtılması gerektiğine dikkati çeken Destici, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan bir sisteminin yerleştirilmesini istedi.
Destici, savunma sanayisinin gelişmesiyle dışa bağımlılığın azaldığını belirterek, tank paleti fabrikası konusundaki tartışmalara değindi. "Katardan yabancı sermaye diye bahsedilmesini, 'Katar'a peşkeş çekildi' denmesini doğru bulmuyorum. Çünkü dosta ihtiyacımız var." diyen Destici, Türkiye'nin bölgesindeki sıkıntılarını iş birlikleriyle çözeceğini kaydetti.
HDP sıralarındaki milletvekillerinin yerinde olmadığına da işaret eden Destici, "Ben konuşmaya başlayınca bu HDP grubu, PKK'nın uzantıları dışarı çıkıyor. Konuşacaklarımdan rahatsızlar. Buradan kahraman ordumuzu 'katliamcı', devletimizi 'işgalci' göstermek kabul edilemez." dedi.
Meclis Başkanı ve başkan vekillerine seslenen Destici, milletvekilleri birbirine karşı ağır söz söylediğinde Meclis İç Tüzük kurallarının uygulandığını belirterek, "katliamcı, işgalci" gibi ifadeler kullanan HDP'li milletvekillerine de iç tüzüğün uygulanmasını istedi.
Destici, konuşmasının sonunda bütçeye "evet" diyeceklerini kaydetti.
- "Yüzde 99 adına konuşuyoruz"
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, AK Parti'li milletvekillerine yönelik, "Aslında siz ezberlediklerinizi anlatıyorsunuz. Biz ise halk adına doğruları söylemekte diretiyoruz. Siz de doğruları görmezden geliyorusunuz. Biz, emekçinin, SGK'lının, emeklinin, emeklilikte yaşa takılanların, 20 milyon genç ve çocuğun tarafındayız. Yüzde 99 adına konuşuyoruz ve bu bütçeyi reddediyoruz." diye konuştu.
Baş, AK Parti'li milletvekillerine yönelik "Bu bütçe tartışılırken memleketin haline bakınca vicdanınız rahat mı? Yandaşlara kepçeyle verirken halkımızdan bir yudumu esirgemekten korkmuyor musunuz? Efendiler, halkın damarına bastınız. Bu bütçe sizi rahat uyutmayacak." değerlendirmesinde bulundu.
- İktidara kırmızı kart
Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman ise bu bütçeyle bir tane dahi fabrika açılamayacağını öne sürerek, 2006'da bütçeden 45 milyar lira faize ayrılırken 2020'de 138 milyar liranın ayrıldığını belirtti.
Bütçede esnafın, çiftçinin, memurun, emeklinin, emeklilikte yaşa takılanların, asgari ücretlinin, yoksulun, bulanmadığını savunan Karaduman, "Milletimizin bu bütçeye tepkisini sizlere gösteriyorum." diyerek hükümete cebinden çıkarttığı "kırmızı kart"ı gösterdi.
Karaduman, "Bu bütçe halkın bütçesi değil, faizin, israfın ve rantın bütçesidir. Bütçeyi bu şekliyle onaylamamız, bu günaha ortak olmamız asla mümkün değildir. Bu kart milyonlarca insanımızın ve yüreğinin sesidir." diye konuştu.
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, 2014-2018 arasında yatırımların çoğunun sanayi ve ihracat dışındaki sektörleri gittiğini belirterek, 2019-2023 döneminde sanayi ve teknolojiye öncelik verileceğinin söylendiğini ifade etti. Uysal, bunlara bağlı kalınmadığını vurgulayarak, bütçe hakkının kötüye kullanıldığını öne sürdü.