TBMM (AA) - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "2018 yılı içerisinde 5 milyon vatandaşımıza ambulanslarımızla müdahale ederek sağlık tesislerimize naklini gerçekleştirdik, 4 bin 900 olan ambulans sayımızı 2019 yılında 5 bin 300'e çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.
Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sağlık Bakanlığının 2019 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Türkiye'de sığınmak durumunda kalan geçici koruma altındakilere 29 ilde 173 Göçmen Sağlığı Merkezinde, 688 sağlık ekibi ile hizmet verildiğini anlatan Koca, Hudut ve Sahiller Sağlık Hizmetleri kapsamında da halk sağlığı risklerinin Türkiye'ye girmesini önlemek amacıyla uluslararası giriş noktalarında gerekli her türlü sağlık tedbirinin alındığını söyledi.
Koca, yurt dışına giden kişilere verilen seyahat sağlığı hizmetinin yaygınlaştırıldığını anlatarak, Türk ve yabancı gemi adamlarına uluslararası standartlara uygun sağlık sertifikasyon hizmeti verildiğini belirtti.
Türkiye'nin tamamını kapsayan Acil Sağlık Hizmetleri organizasyon yapısını kurduklarını da anımsatan Koca, "2018 yılı içerisinde 5 milyon vatandaşımıza ambulanslarımızla müdahale ederek sağlık tesislerimize naklini gerçekleştirdik, 4 bin 900 olan ambulans sayımızı 2019 yılında 5 bin 300'e çıkarmayı hedefliyoruz. Yaptığımız çalışmalarla 2002 yılından bu zamana kadar ambulans başına düşen nüfusu 106 binden 17 bine indirerek vatandaşımıza daha etkin sağlık hizmeti vermeyi başardık. Önümüzdeki yıl yeni 112 istasyonları açarak istasyon sayısını 2 bin 795'e çıkaracağız." diye konuştu.
- "42 bin hasta hava ambulansıyla hastanelere nakledildi"
Hava ambulansı hizmetinin de ülke genelinde yaygınlaştırılacağını anlatan Koca, şunları kaydetti:
"2018 yılı içinde 2 ambulans uçağımızı 4'e, 17 helikopterimizi 19'a çıkararak ülkemizin tamamına hizmet verir duruma geldik. 2008 yılından günümüze kadar hava ambulansları ile 42 bin vakanın naklini gerçekleştirdik. 2007 yılından itibaren 6 deniz bot ambulans ile 16 bin vakanın naklini gerçekleştirdik. Tüm vatandaşlarına hava ambulansı hizmetini ücretsiz olarak sunan tek ülkeyiz.
Afet ve Acil Durumlarda Sağlık Hizmetleri’ni yürütmek üzere kurulmuş olan Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerinin faaliyetlerini hepimiz biliyoruz. Bu çerçevede tamamı gönüllü 9 bin 443 sağlık personeli yetiştirdik. Böylece ülkemiz dünyanın en büyük Ulusal Medikal Kurtarma Ekibine sahip oldu. Başta güvenlik harekatları olmak üzere bir çok ulusal ve uluslararası operasyonu başarıyla gerçekleştirdik.
Acil Sağlık Eğitim Projesi kapsamında sadece yurt içinde değil yurt dışında da acil sağlık hizmeti sunan birimlerimiz, bugüne kadar 22 ülkeden gelen 647 sağlık personeline acil sağlık ve afetlerde sağlık hizmeti kapasitesini geliştirmek üzere eğitim vermiştir. Afet ve Acil Durumlarda Yurtdışı Sağlık Hizmetleri kapsamında, 2018 yılı içerisinde, Myanmar'da 1 adet, Yemen'de 2 adet 50'şer Yataklı Ağır İklim Sahra Hastanesi kurduk."
Koca, Zeytin Dalı Harekatı'nda sınır hattında kurulan acil müdahale istasyonlarında, gerek cephede gerek cephe gerisinde Silahlı Kuvvetlerin sağlık hizmeti ihtiyacını karşılamak suretiyle büyük bir başarıya imza attıklarını da ifade ederek, "Bin 40 Ambulans Ekibi ve 994 UMKE personeli olmak üzere 4 bin 114 sağlık personeli görevlendirdik. Halen bu bölgede 21 Ambulans ekibi ve 12 UMKE personeli olmak üzere 75 personel ile sağlık hizmeti sunumuna devam ediyoruz. Bu vesileyle Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olan sağlık personelimiz Burak Tatar'ı ve tüm şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz." diye konuştu.
- "2019 yılında 42 yanık yatağı daha ilave edeceğiz"
"Genel Sağlık Sigortasının kapsamının genişletilmesi ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, kişi başı hekime müracaat sayımızı 3 kata yakın artırmıştır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte hedefimiz aile hekimliği sistemini güçlendirmek, birinci basamağa başvuru oranlarını yükselterek ikinci ve üçüncü basamağa gereksiz hasta başvurusunu azaltmaktır." açıklamasında bulunan Koca, hastanelerde koğuş tipi odalardan, tek ve iki kişilik nitelikli odalara geçileceğini söyledi.
Koca, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın başında yüzde 6 olan nitelikli yatak oranının bugün itibarıyla yüzde 70'e çıktığını vurgulayarak, 2023'te tüm yatakların nitelikli olmasının hedeflendiğini bildirdi.
Bugün itibarıyla yoğun bakım yataklarının sayısal ve nitelik olarak ihtiyacı karşılayacak düzeye ulaştığını ifade eden Koca, "Kritik bakım eksikliği sebebi ile ölüme terkedilen hasta hikayeleri ülkemizin gündeminden çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu. Uzun süreli bakıma muhtaç hastalar için Palyatif Bakım Merkezlerinin artırıldığını aktaran Koca, "Bu kapsamda 4 bin 500 olan yatak sayımızı önümüzdeki yıl 4 bin 750'ye çıkartacağız." bilgisini verdi.
Yanık yatağı kapasitesin 15 yılda 15 kat artırdıklarını dile getiren Koca, "Yanık yatağına olan ihtiyacı karşılamak üzere 2019 yılında 42 yatak daha ilave edeceğiz." diye konuştu.
Evde Sağlık Hizmetleri ile 2012'den itibaren 1 milyon 200 bin kişiye hizmet sunulduğunu anlatan Koca, 2019'da bu rakamın 1 milyon 350 bin kişiye ulaştırılmasını hedeflediklerini söyledi. Koca, "380 bin olan takipli hasta sayımızı 2019'da 400 bine çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.
"Misafir Anne Projesi" kapsamında yıllık ortalama 5 bin anne ve anne adayına hizmet verildiğini de aktaran Koca, sunumunda ayrıca sezaryenin kadın ve bebek sağlığını riske sokacak şekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılığında olduklarını vurguladı. Koca, şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuda kamu hastanelerinde hedefimize ulaşmış durumdayız. Normal doğumu teşvik etmek ve endikasyon dışı sezaryen doğumları önlemek için 'Doğum Eylem Planı'nı' uygulamaya koyuyoruz. Ebelerin doğum süreçlerinde daha etkin rol almasını temin edeceğiz.
Doğum salonlarından doğum odalarına geçtik. Bu odaları annelerin kendilerini evlerinde hissedecekleri biçimde tasarlıyoruz. 43 olan Anne Dostu Hastane sayımızı 2019 yılında 70'e çıkaracağız, 12 sağlık tesisinde hidroterapi eşliğinde travay/suda doğum hizmeti sunuyoruz.
Birinci basamakta bin 80 gebe bilgilendirme sınıfı, kamu hastanelerimiz bünyesinde 363 gebe okulumuz ile gebe ve eşlerine yönelik doğuma hazırlık ve danışmanlık hizmeti sunuyoruz."
- "Acil servis fiziki mekanlarını yeniden düzenliyoruz"
Koca, 2019 yılı için 11 MR, 11 Tomografi, 154 Ultrason, 1 LINAC, 4 Gamma Kamera, 2 PET-CT ve 1 Tomoterapi cihazını hizmete almayı planladıklarını aktardı.
Hastane acil servislerini yeniden yapılandırdıklarının altını çizen Koca, "Acil servislere başvuruları azaltmak için mesai dışı poliklinik hizmetleri başlatılmıştır. Hasta yoğunluğu fazla olan Eğitim Araştırma Hastanelerimizde acil servis fiziki mekanlarını yeniden düzenliyoruz. Acil servis akış süreçlerini iyileştirebilecek hususlarda denetim faaliyetleri yürütüyoruz. 'Acil Servislerin Amacı Dışında Kullanımının Önlenmesi İletişim Kampanyası'nı başlatıyoruz." diye konuştu.
Ağız ve Diş Sağlığı hizmetlerinde diş hekimi ve merkez sayısını artıracaklarını aktaran Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Yatan hastalar için, günübirlik dahil, kanser ilaçlarının hastanelerimizce teminini zorunlu hale getirdik. Bu sayede, kanser ilaçlarına ihtiyacı olan hastaların ilaca erişimini kolaylaştırdık. Bakanlık Merkezinden toplu alımlar yaparak fiyat avantajı sağladık. Ayrıca özel sağlık kuruluşlarında kanser hastalarına yapılacak ameliyatlarda ilave ücret alınmasını engelledik."
Kadavradan organ naklinde önemli bir aşama kaydedildiğini ifade eden Koca, organ nakli bağış kazanım personel sayısını 8 bin 750'ye çıkarıldığını, yürütülen kampanyalarla da gönüllü bağışçı sayısı 385 bine ulaştığını söyledi.
Koca, ilik naklinde yabancı ülkelere bağımlılıktan kurtulmak için TÜRKÖK adıyla Ulusal Kemik İliği Bankası kurulduğunu, bu sayede 360 bin gönüllü bağışçı adayı sayısına ulaştıklarını belirterek, "921 hastaya TÜRKÖK bağışçılarından alınan hücrelerle nakil yaptık. 2018 yılında 461 akraba dışı nakil yapılan hastaların 381'i TÜRKÖK bağışçılarından nakil olmuştur. Bu sayede ülkemizde nakil olan hastaların kök hücrelerini kendi imkanlarımızla karşılama oranımız yüzde 80'e ulaşmıştır. 2019 yılında 550'den fazla hastaya TÜRKÖK aracılığıyla nakil yapmayı hedefliyoruz. Yurtdışından hasta taraması kabul edilmekte olup bu zamana kadar 12 hasta için yurtdışına kök hücre gönderilmiştir." diye konuştu.
- "Türkiye, bölgesinde önemli bir sağlık üssü olacak"
Bakan Koca, Türkiye'nin bölgesinde önemli bir sağlık üssü olmasını hedeflediklerine işaret ederek, "Bugün itibarıyla Sudan'da 150, Bangladeş'te 50, Somali'de 201 yataklı hastanelerimizle yöre halkına hizmet verilmektedir. Filistin'de 150, Nijer'de 44, Kırgızistan'da 72 yataklı hastanelerimizi 2019 yılında hizmete açacağız. Bunlara ek olarak Suriye'de Çobanbey, Mare, El-Bab, Afrin, Azez-el Ehli ve Cerablus'ta toplam 620 yatağı bulunan 6 hastaneyle sağlık hizmeti sunulmaktadır." dedi.
Türkiye'nin kendi geliştirdiği dünyadaki en geniş ölçeğe sahip kalite sistemi ile hastanelerini değerlendirdiğini aktaran Koca, "2017 yılında bin 279 hastanenin kalite değerlendirmesi yapılmış olup yüzde 68'i sağlık turizmi kapsamında sınır puan olan 85 ve üzeri kalite puanı almıştır. 2018 yılında şu ana kadar 421 sağlık kuruluşunu değerlendirdik. Değerlendirilen sağlık kuruluşlarının puan ortalaması 85'tir." diye konuştu.
Koca, hastanelerdeki tedavi kalitesini ölçmek ve iyileştirmek üzere Türkiye Klinik Kalite Programı oluşturulduğunu da anımsatarak, bu program kapsamında diyabet, doğum, diz protezi, kalça protezi, katarakt, KOAH, diş implantı, inme, prostat kanseri, kolorektal kanser, kronik kalp hastalığı olmak üzere 11 sağlık olgusuna ait standart ve klinik kalite göstergesi belirlenerek anlık olarak izlenmeye başlandığını söyledi. Koca, "5 yeni sağlık olgusu için daha standart ve klinik gösterge belirleme çalışmasını yürütüyoruz." açıklamasında bulundu.
- "Satın alma maliyetlerinde bölgesel farklılıklar ortadan kalkacak"
Sağlık Market'in de hayata geçirildiğini hatırlatan Koca, "İlk etapta amacımız tıbbi malzeme tedariğini kolaylaştırmak ve ülkenin her noktasından ulaşılabilen ulusal bir tedarik zinciri oluşturmaktır. Sık aralıklarla ve küçük paketli elektronik ihale modelini uygulayarak yerli ve küçük üreticinin korunması sağlanacaktır. Sistemde akredite test laboratuvarlarından geçmiş ürünlere yer verilerek kalite korunacaktır. Satın alma maliyetlerinde bölgesel farklılıklar ortadan kalkacaktır. Devlet ve üniversite hastanelerinin yanında özel hastaneler de bu sistemden yararlanabilecektir." diye konuştu.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarının Türkiye'de de bilimsel çerçevede Bakanlığın denetim ve kontrolü altında yürütülmeye çalışıldığını ifade eden Koca, "Bu alanda bilimsel çalışmaları da kapsayan yapılandırılmış eğitimler planlanmış olup, üniversitelerce verilmektedir. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının sadece gerekli eğitimleri almış olan doktorlar eliyle yapılmasına izin verilmektedir. Bu uygulamalar hastanelerimizde Bakanlığımız tarafından belgelenen merkezlerde yapılmaktadır." bilgisini verdi.
"İnsan hayatının doğum öncesinden ölümüne kadar sağlığı ile ilgili tüm kayıtlarını tek bir elektronik dosyada tutmaya yönelik sistemlerimiz ve yapay zeka uygulamalarıyla gelecekte insanımızın sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürmesinin altyapısını oluşturma gayreti içindeyiz." diyen Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Merkezi Hekim Randevu Sistemi ile 2017 yılında 121 milyon randevu verildi. Bu yılın ilk 9 ayında ise randevu sayısı 100 milyonu geçti. Projenin başlangıcından bu yana verilen randevu sayısı 622 milyona ulaştı, 81 milyon vatandaşımızın yaklaşık 57 milyonu en az bir kez bu sistemden faydalanmıştır. Randevu alan vatandaşlarımızdan her gün yaklaşık 4 bin 500'ünü arayarak memnuniyetlerini değerlendiriyoruz."
Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM) ile günde ortalama 6 bin kişiye hizmet verildiğini dile getiren Koca, başvuruların yarısının bilgi talebi, yaklaşık yüzde 20'sinin farklı hususlarda şikayeti içerdiğini söyledi.
Bu şikayetlerden çok azının doğrudan sağlık personeliyle ilgili olduğunun altını çizen Koca, "Günlük 600 binin üzerinde çalışanın olduğu, 1 milyon 2 yüz bin poliklinik muayenesi yapılan bir ortamda çalışana yönelik günlük ortalama şikayet sayısı 360'tır. Analizlerde özellikle şahsa yönelik şikayetlerin önemli bir kısmının sağlık personelinin hatasından kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu tür başvurular sağlık çalışanlarının gereksiz yere tedirgin olmasına fırsat vermeden çözüme kavuşturulacaktır." dedi.
- "e-Nabız Sistemi"
"e-Nabız Sistemi"nin de Türkiye'nin tüm sağlık kuruluşlarını bilgi sistemleri aracılığıyla birbirine entegre eden bir kişisel sağlık kaydı sistemi olduğunu anlatan Koca, sistemle vatandaşların tahlil, radyolojik tetkik, reçete ve ilaç bilgileri, acil durum bilgileri, teşhis, rapor gibi sağlık durumlarına ait her tür detaylı bilgiyi içeren sağlık kayıtlarına her yerden erişebildiğini, uygun gördüklerini hekimleri ya da yakınlarıyla da paylaşabildiklerini aktardı.
Sistemin 112 acil butonu ile acil durumlarda konum ve acil sağlık bilgilerinin 112 ekipleriyle paylaşabildiğini ifade eden Koca, doğru ekibin uygun zamanda hastaya yönlendirilmesine imkan verdiğini anlattı.
Koca, "2019 yılında hedefimiz, sistemin yapay zeka uygulamalarıyla ürettiği kişiye özel sağlık durum bilgisinin, vatandaşımıza otomatik gönderilmesini sağlayarak sağlığı korumak ve hastalıklara karşı bireysel duyarlılığın artışına aracılık etmesini sağlamaktır. Kapsamı ve içeriği bakımından dünyada benzeri olmayan ve birçok ülkenin ilgisini çeken bu sistemin başka ülkelere sistem ihracında da elimizi güçlendireceğine inanıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- "Tomografi ve MR'da yüzde 20'den fazla tasarruf oldu"
Sağlıkta İstatistik ve Nedensel Analizler (SİNA) projesi ile sağlık tesislerine ait tüm idari, mali ve tıbbi süreçleri artık merkezden canlı olarak takip edildiğini söyledi.
Bakan Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Bin 750'den fazla sağlık tesisini entegre ederek dünyadaki benzerlerinden 20 kat daha büyük olan Sağlık Bakanlığı Teletıp Sistemi ile hekimler tıbbi görüntülere her yerden ve her zaman ulaşabildiği gibi, herhangi bir tıbbi görüntünün ülkemizin başka bir il ve hastanesindeki başka bir radyolog tarafından raporlanabilmesine ya da ikinci görüş vermesine imkan vermeye başlamıştır. Hastaların eski filmlerini yanlarında taşıma ihtiyacını ortadan kaldıran bu sistem sayesinde hekimler canlı ve görüntülü konsültasyon yapabilmektedir. Böylece gereksiz tekrarlar önlenerek tasarruf sağlanmaktadır.
Son üç ayda sistem MEDULA ile entegre edilmiş ve her yıl artış trendi de dikkate alındığında Tomografi ve MR görüntülerinde ülke çapında yüzde 20'den fazla tasarrufun ortaya çıktığı görülmüştür. Her 100 kişiden 6'sının yanlış branşa başvurduğu dikkate alındığında 2019 yılında devreye alacağımız e-Triaj Sistemi ile randevu alacak vatandaşlara elektronik ortamda hastalığı ile ilgili sorular yöneltmek suretiyle doğru branşa yönlendirme ve hastanelere ihtiyaç dışı başvuruyu azaltarak aile hekimliği uygulamasını güçlendirme şansına sahip olacağız."
- "e-Rapor Sistemi ile raporları elektronik ortama taşıyoruz"
Koca, e-devlet üzerinden vatandaşların kendi raporlarına erişebileceğini ve raporlar ilgili kurumlarla paylaşılarak bürokrasinin azaltılacağını belirterek, "Böylece her bir kamu kurumu için rapor almak zorunda kalınmayacak ve kurumlar bu raporlara ihtiyaç halinde elektronik ortamda erişebilecektir. Özellikle engelli vatandaşlarımız önündeki bir engeli daha kaldırmış olacağız." diye konuştu.
Doğum Bildirim Sistemi ile Kimlik Belgesi İşlemlerinin, doğumun gerçekleştiği sağlık tesisinde tamamlanarak bilgiler nüfus müdürlüklerine elektronik ortamda ulaştırıldığını ve nüfus müdürlüklerine gitmeye gerek duymadan Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartlarının adrese tesliminin sağlandığını anlatan Koca, "2019 yılında kimliklerin tüm ülkede nüfus müdürlüklerine uğramadan eve gönderilmesini sağlamış olacağız." bilgisini paylaştı.
"Ülkemizdeki tüm sağlık çalışanlarının kendi aralarında ve Bakanlığımızla olan iletişimini elektronik ortamda sağlamak ve doğru insan kaynağı planlamaları yapabilmek için çalışmalarına başladığımız Entegre Kurumsal İşlem Merkezimizi 2019'da devreye alacağız." diyen Koca, şunları kaydetti:
"Bu sistemle e-Devlet şifresi olan tüm sağlık profesyonelleri ve kamu özel tüm sağlık tesisleri bakanlığımızdaki her işlemi elektronik ortamda yürütebilecektir.
Kronik Hastalık Yönetim Sistemi ile 1. basamaktan başlayarak tüm sağlık tesislerinde kronik hastalıkları elektronik ortamda takip ederek toplam sağlık harcamalarının yüzde 70'inden fazlasını oluşturan bu mali yükü azaltmayı amaçlamaktayız.
Sağlık kayıtçılığında en güçlü aracımız dijitalizasyondur. Hastanelerimizin dijitalleşme seviyesini en küçük sağlık verisinin bile kayıt altına alındığı noktaya taşımayı amaçlıyoruz. Bu amaçla hastanelerimizde dijitalleşme seviyesini arttırdık. Dijitalleşme konusunda HİMSS yetkinlik belgesi alan 165 hastanesi ile ülkemiz toplamda 34 belgeli hastanesi olan tüm Avrupa kıtasının önüne geçmiştir."
(Sürecek)