15 Temmuz'un Meclis'teki kahramanları

15 Temmuz gecesi, fedakarlık ve kahramanlıklarıyla hain darbe girişiminin seyrini değiştirirken gazi olan TBMM Koruma Daire Başkanlığı personeli, TBMM Koruma Daire Başkanı Ahmet Birtan Erol'u ziyaret etti

TBMM (AA) - SİNAN USLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminin seyrini, fedakarlık ve kahramanlıklarıyla değiştirirken gazi olan TBMM Koruma Daire Başkanlığı personeli, TBMM Koruma Daire Başkanı Ahmet Birtan Erol'u ziyaret etti.

FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu gece Mecliste görev yapan TBMM Koruma Daire Başkanlığı personeli, Meclis'teki 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni'ne katıldı.

Gaziler, daha sonra TBMM Koruma Daire Başkanı Ahmet Birtan Erol'u makamında ziyaret etti.

Erol, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, "Milletimiz, olması gerektiği zamanda, olması gerektiği yerde olan, her şeyi bir tarafa koyup yalnızca vatan, millet, bayrak uğrunda yürüyen ve bu uğurda canını ortaya koyan bu kahramanları asla unutmayacaktır." dedi.

Emniyet teşkilatı mensuplarının, günü geldiğinde yine hainlerin, alçakların karşısında olacağını ifade eden Erol, emniyet teşkilatının, araya sokulmaya çalışılan terör örgütlerine ve hainlere rağmen görevini layıkıyla yaptığını vurguladı.

"15 Temmuz'un bir darbe girişimi olmadığını, aslında Türkiye'yi bölme, parçalama girişimi olduğunu" dile getiren Erol, şöyle konuştu:

"Kurtuluş Savaşı'nda verdiğimiz mücadeleyle 15 Temmuz'da kahramanlarımızın verdiği mücadele aynı. 15 Temmuz ile ilgili birtakım gölgelemelerin içinde olanlar bunu iyi bilmeli. 14 yaşından beri bu teşkilatın içindeyim, böyle kahraman arkadaşlarımla bu teşkilata hizmet etmekten onur duyuyorum. Kahramanlık bir gendir, atalarımızdan aldık, evlatlarımıza vereceğiz. Herkes bilmeli ki Türkiye ilelebet payidar kalacak. Bu ülke birlik ve beraberlik içinde yürüyecek. Ülkemize sızmaya çalışanlar, bu çarkın içinde ezilecek, yok olacak."

- "Vücudumuzdaki organları elimizde gördük"

TBMM'nin bombalanması sırasında ağır yaralanarak gazi olan polis memuru Nevzat Akkoç, o gece yaşadıklarını anlattı.

"Sabahının olmadığı bir geceyi yaşadık." diyen Akkoç, Meclise atılan bomba patladığında kıyametin koptuğu hissiyatına kapıldığını söyledi.

Meclise atılan ilk bomba sonucu ağır yaralandığını belirten Akkoç, "Vücut azalarımın aleni olarak görülmesinden dolayı arkadaşlarımın dahi bakamadığı haldeydim. Anlatılmaz. Rabbim dayanma gücü verdi." diye konuştu.

Ankara Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisi süren Akkoç, "Yarın böyle bir kalkışma olsa yine canımızı feda etmek için hiçbir şeyden çekinmeyeceğimizi herkes bilsin." dedi.

- "Bomba atıldı, orada dünya karardı"

Meclisin bombalanması sırasında ağır yaralanan bir diğer polis memuru Zafer Yorgancı da 15 Temmuz 2016'da yıllık izinde olduğunu ancak darbe girişiminin ardından derhal Meclise intikal etmesi konusunda talimat aldığını dile getirdi.

Meclise gelirken, Sıhhiye Orduevi'nin önünde polislerin aracını çevirerek nereye gittiğini sorduğunu anlatan Yorgancı, "Ben de 'Polis memuruyum, Mecliste görevliyim, göreve gidiyorum.' dedim. Oradaki polislerden biri 'Devrem, bu iş bitti, evine geri dön.' dedi. Bu, işin vehametinin, kanserin bütün vücudu sardığının göstergesiydi. Ben devam ettim, Meclise Çankaya Kapı'dan giriş yaptım." diye konuştu.

Meclise ilk bomba atıldığında Ziyaretçi Kabul Salonu'nda olduğunu söyleyen Yorgancı, şöyle devam etti:

"Bomba atıldı, orada dünya karardı. Sağ göğsümden 1 metre önüme kan fışkırıyordu. Elimi koyuyorum, kan parmaklarımın arasından fışkırıyor. Tavan aşağıya çöktü, çıkış kapandı. O şekilde tutunarak alt kattaki mescide doğru gittim. Oradakiler, beni mescidin dışında namaz kılınan bölüme yatırdılar. Gözümün karardığını hissettim. Başımdaki arkadaşlar da 'Kelime-i şehadet getir.' diyorlardı. Üzerimiz başımız kan olduğu için bizi aracına almayanları gördük."

Daha sonra Güven Hastanesi'ne götürüldüğünü ve ancak ertesi gün ameliyat olabildiğini belirten Yorgancı, "Ameliyattan çıktıktan sonra televizyonda o alçakların karakoldaki kafası gözü sarılı halde görüntülerini izlemek bana verilen en büyük mükafattı. Bana dünyayı bağışlasanız o kadar mutlu olamazdım. Allah memlekete bir daha böyle bir şey yaşatmasın." dedi.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri