TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, büyüme hedefi açısından 10. Kalkınma Planı'nda iyi bir performans gösterilse de döviz kuru kaynaklı gelişmelerin 2018 gerçekleşmesinin plan hedeflerinin altında kalmasına neden olduğunu, bu sebeple 11. Kalkınma Planı'nda dönem sonu itibarıyla kişi başına gelirin aşağı yönlü 12 bin 484 dolar olarak revize edildiğini belirterek, "Bu yönüyle plandaki hedeflerimiz hem gerçekçi hem de geliştirme ve dönüştürme iddiasını içeren güçlü hedeflerdir." dedi.
Oktay, 11. Kalkınma Planı'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, 2002 yılından bu yana geçen 17 yıllık sürede AK Parti hükümetleri döneminde kişi başına milli gelirin 3 bin 500 dolar seviyelerinden 9 bin 500 dolar seviyelerine yükseldiğini, enflasyonun çok uzun yıllar sonra tek haneleri görebildiğini belirtti.
Bu dönemde 10 milyon istihdam artışı sağlandığını, kayıt dışı istihdamın yüzde 50'lerden yüzde 35'lerin altına indirildiğini, kadınların iş gücüne katılımında yaklaşık 10 puanı aşkın bir artış yakalandığını bildiren Oktay, "Bu plan döneminde de buna ısrarla devam edeceğiz. Aslında daha da ilerisine gidip kadınların sadece iş gücüne katılımı değil, yönetim kademelerine katılmalarıyla alakalı politika düzeyinde değil, uygulamaya dönük de agresif çalışmalarımız olacak." diye konuştu.
AK Parti iktidarları döneminde ihracatın 36 milyar dolar seviyelerinden 168 milyar dolara ulaştığını anlatan Oktay, 12,4 milyar dolar olan turizm gelirinin de bu dönemde yaklaşık 30 milyar dolara yükseldiğini, yüzde 11,3 olan bütçe açığının yüzde 2'lere, yüzde 72,1 olan AB tanımlı nominal borç stokunun ise yüzde 30 seviyesine düşürüldüğünü anlattı.
Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Orta uzun vadeli hedefler ekonominin, ülkenin, insanın potansiyeli çerçevesinde belirlenmektedir. Belli başlı politikalarla bu potansiyelin üzerine nasıl çıkılacağı belirli varsayımlar altında ortaya konulmaktadır. 10. Kalkınma Planı'nın hazırlandığı dönemde küresel ekonomi ile ilgili geleceğe yönelik beklentiler çok olumluydu. Ancak plan döneminde yaşanan farklı gelişmeler belirsizlikleri artırmış ve küresel ekonomi beklenenin altında bir performans göstermiştir. Bu şartlar altında Plan'ın makroekonomik tahminlerindeki varsayımlarda ciddi farklılaşmalar olmuş ve Plan'da yer alan bazı hedeflerde sapmalar oluşmuştur. Bununla beraber 10. Plan dönemi için öngörülen büyüme patikası gerçekleşme ile yüzde 90 düzeyinde tutarlıdır."
- "2013'den itibaren ihracat artışımız yavaşlamıştır"
Fuat Oktay, 2013 yılında 10. Kalkınma Planı hazırlanırken dünya ticareti için artış oranı beklentisinin yüzde 6,5 olduğunu, 2014-2018 yılı dünya ihracat artışının bu beklentilerin çok gerisinde kalarak, yüzde 3,6 olarak gerçekleştiğini anlattı.
Türkiye'nin 2012 yılı ihracatı 152,5 milyar dolar seviyesindeyken, yıllık ihracat artışlarının çift haneli rakamlarda olduğunu kaydeden
Oktay, şöyle devam etti:
"Ancak 2013'den itibaren ihracat artışımız yavaşlamıştır. Ancak cari açığın hasılaya oranında ise 1,5 puanlık daha iyi bir sonuç yani yüzde 5,8'lik açık yerine yüzde 4,3'lük açık elde edilmiştir. Burada temel belirleyici faktörlerden biri de dış ticaret ortaklarımızdaki talep zayıflığı olmuştur. 2014 yılında ihracat ortaklarımızın ekonomik büyümesi yüzde 1,6’ya kadar gerilemiştir. Dünya ticaret hacmindeki yarı yarıya düşüş, bizim ihracat performansımızı aşağı çeken nedenlerin başında gelen faktörlerden. 2023 hedefleri ortaya konulurken ihracat hedefinin belirlenmesinde öncelikle önemli ticaret ortağımız Avro Bölgesi ile yeni ticaret alanları potansiyelini göz önünde bulundurmak için dünya ticareti ve ekonomik büyüme tahminleri hesaba katılmıştır.
Ülkemizin yurtdışı ticaret kapasitesi orta/uzun dönemde TL'nin rekabetçi seviyesinden ziyade ticaret ortaklarımızın talebine daha fazla duyarlıdır. İhracatta hedefin altında kalınmasında zayıf seyreden küresel talep sonucunda ihracat fiyatlarında yaşanan gerileme de etkili olmuştur. İhracat fiyatları artışı 10. Kalkınma Plan döneminde yıllık ortalama yüzde 2,2 olarak varsayılmıştır. İhracat fiyatlarındaki hareket bu şekilde gerçekleşseydi 2018 yılında mal ihracatı 200 milyar dolar seviyesinin üstünde gerçekleşerek 10. Kalkınma Plan hedeflerine yaklaşmış olacaktır. Bütün bu gelişmeler sonucunda, gelecek dönem için ihracat artışlarının iyi seyretmesi beklense de baz yılındaki ihracatın geçmiş tahminlerin altında kalması ve gelecek dönem küresel ekonomideki belirsizliklerin yüksek seyretmesi nedeni ile 2023 ihracat hedefi de aşağı çekilmiştir."
- "Döviz cinsinden hedeflerin tutmamasının temel nedeni bu"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, döviz kurunun sadece makroekonomik faktörlerden değil, iç ve dış siyasi olayların tetiklediği arz talep şoklarından da kolayca etkilenebildiğine işaret etti.
Dalgalı kur rejiminin uygulandığı ülkelerde döviz kurunu tahmin etmenin pek mümkün olmadığına değinen Oktay, "Dolayısıyla üst politika dokümanları için yapılan makroekonomik tahminlerde döviz kurunun değeri geçmiş ve gelecekteki belirli eğilimlere ve kabullere göre belirlenmektedir." ifadesini kullandı.
10. Kalkınma Planı'nın açıklanmasından sonra yaşanan bahsettiğim iç ve dış gelişmelerin planda yer alan döviz cinsinden hedeflerin tutmamasına neden olduğunu vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:
"Planın açıklanması esnasında ve hemen sonrasında yaşanan 17-25 Aralık yargıda darbe girişimi, Gezi olayları, Rusya ile diplomatik gerginlik, çeşitli terör odaklarının ardı ardına gerçekleştirdiği saldırılar ve nihayetinde 15 Temmuz menfur darbe girişimi ile ülkemizi istikrarsızlaştırma çabaları zirveye yükselmiştir. Sonrasında da yaşanan dış politika gerginliklerinin yanı sıra Orta Doğu'da devam eden istikrarsızlık, Suriye meselesi, Fed'in politikaları, hız kazanan korumacı ticaret politikaları neticesinde 10. Kalkınma Planı hedefleri; kur, sermaye hareketleri, finansman ve beklentiler gibi pek çok kanaldan olumsuz yönde etkilenmiştir. 10. Kalkınma Planı'nda yer alan cari milli gelir ve kişi başı gelir gibi döviz cinsinden hedeflerin tutmamasının temel nedeni budur. Bu gelişmeler aynı zamanda turizm gelirlerinin 10. Kalkınma Planı için öngörülerin altında kalmasına neden olmuştur."
Fuat Oktay, 2023 vizyonundaki diğer bir hedefin kişi başına gelirin 25 bin dolara çıkması olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Büyüme hedefi açısından 10. Kalkınma Planı'nda iyi bir performans gösterilse de döviz kuru kaynaklı gelişmeler 2018 gerçekleşmesinin plan hedeflerinin altında kalmasına neden olmuştur. Bu nedenle 11. Kalkınma Planı'nda dönem sonu itibarıyla kişi başına gelir aşağı yönlü 12 bin 484 dolar olarak revize edilmiştir. Bu yönüyle plandaki hedeflerimiz hem gerçekçi hem de geliştirme ve dönüştürme iddiasını içeren güçlü hedeflerdir. Diğer taraftan uzun vadeli hedefimiz değişmemiştir. Daha çok üreten, gelirini daha çok paylaşan, daha müreffeh bir Türkiye vizyonuyla 2023 ruhunu taşıyan uzun vadeli hedeflerimizi koruyor ve onlara ulaşmak için bütün enerjimizle çalışmaya devam ediyoruz. Yani 2023 hedefleri yıl bazında olmasa bile hiçbir şekilde geri adım atmış değiliz."
(Sürecek)