TBMM (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü, AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, 11. Kalkınma Planı'nın, Türkiye'nin uluslararası rekabet edebilirliğinin artırılması açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek, "Bu anlamda politika ve tedbirler son derece hassas bir yaklaşımla oluşturuldu." dedi.
TBMM Genel Kurulunda 11. Kalkınma Planı görüşmeleri sürüyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 11. Kalkınma Planı'nın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kalkınma planı olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ekonomi yönetiminde de yeni bir kurumsal yapılanmaya gidildiğini, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının kurulduğunu dile getiren Yılmaz, "Bu, aslında eski Devlet Planlama Teşkilatı ile Maliye'nin bütçe boyutunu birleştiren son derece önemli bir yapı. Orta vadede önemini çok daha iyi göreceğiz. Bu yapılanmayla yıllarca şikayet ettiğimiz plan ve bütçe veya hedeflerle kaynak tahsisi ilişkisini çok daha güçlü şekilde kurma imkanı var." diye konuştu.
Yılmaz, 11. Kalkınma Planı'nın 15 yıllık perspektifle hazırlandığına işaret ederek, "2023, artık bir perspektif olmaktan çıktı, bir plan ufku haline geldi. Artık yeni perspektifimiz var, o da 2033. 15 yıllık bir perspektif. Bu perspektif zemininde 2023'e kadar bu plan hazırlandı. Gelecek dönemde 2033'ü de daha detaylı şekilde çalışıp, hep birlikte o hedefleri de netleştiririz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, kalkınma planıyla yeni bir döneme gireceğine işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uzun yıllardan beri önümüzde kısıt duran cari açık meselesini çözme durumumuz var. Maalesef 1950'li yıllardan bugüne cari açığın kısıt oluşturduğu bir büyüme modeliyle bugünlere geldik. 11. Kalkınma Planı, cari açık meselesini çözme iddiasında olan bir plan. Bence en önemli özelliklerinden biri bu. Plan dönemi sonunda cari açığın milli gelire oranını yüzde 1'in altına düşürmeyi hedefleyen bir plan. Bu, uzun vadeli sürdürülebilir büyümemiz açısından dış finansmana ihtiyacı minimum düzeye indirerek gelişmemiz açısından son derece kritik bir hedef."
- "Bu plan bir vizyon belgesi"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü Koçer, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik açıdan oldukça sıkıntılı bir döneminde görev alan AK Parti'nin, 17 yıllık süreçte gerçekleştirdiği reformlarla önemli başarılara imza attığını söyledi.
Koçer, 11. Kalkınma Planı'nın, bu tecrübeyle hazırlanan "bir yol haritası ve vizyon belgesi" olduğuna dikkati çekti.
"11. Kalkınma Planı'nın Türkiye'nin uluslararası rekabet edebilirliğinin artırılması, yüksek katma değer yaratarak sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınmasının sağlanması için oldukça büyük bir öneme sahip olduğunu" dile getiren Koçer, bu anlamda politika ve tedbirlerin son derece hassas bir yaklaşımla oluşturulduğunu belirtti.
Koçer, şöyle devam etti:
"Güçlü finansal yapının tesisi için Kredi Garanti Fonu'nun yüzde 50'sinin imalat sanayisi sektörlerinde yatırım ve ihracat kredilerine tahsis edilmesini, Kalkınma ve Yatırım Bankası ile Eximbank'ın öz sermayesinin 10 milyar lira arttırılmasını, KOSGEB desteklerinden imalat sanayisine ayrılan payın yüzde 75'e ve öncelikli imalat sanayi sektörlerine ayrılan payın yüzde 50'ye çıkarılmasını, büyümemizin lokomotifi olan KOBİ'lerimiz için finansmana erişimde büyük bir kolaylık ve büyüyüp gelişerek güçlenmeleri için iyi bir imkan olarak değerlendiriyorum."
Nejat Koçer, kalkınma planının temel hedeflerinden birinin de imalat sanayisinde yaşanan dijital dönüşümün gerektirdiği becerilerin işgücüne kazandırılması olduğunu ifade ederek, "Bunun için mesleki eğitim ve yüksek öğretim iş dünyasıyla entegre edilecek, nitelikli insan kaynağı için istihdam teşvikleri basitleştirilecek ve bu teşviklerde öncelikli sektörlere ağırlık verilecektir." dedi.
Koçer, plan dönemi boyunca yapılacak yatırımlarla Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının yüzde 0,96'dan yüzde 1,8'e çıkarılacak olmasını ve bu harcamalardan özel sektör payının yüzde 56,9'dan yüzde 67'ye yükseltilmesini önemli bulduğunu söyledi.
- "Savunma sanayisi cirosu 26,9 milyar dolara ulaşacak"
AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal da Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını azami ölçüde milli teknolojiler ve yerli imkanlarla karşılamanın, temel amaçlarından olduğunu belirtti.
Bu kapsamda savunma sanayisi ürünleri geliştirilirken sistem, alt sistem ve bileşen seviyesinde dışa bağımlılığın azami ölçüde azaltılacağına değinen Ünal, 11. Kalkınma Planı döneminde Altay tankı, yerli hava savunma sistemleri ve deniz altı platformlarının envantere kazandırılacağını, envanterdeki insansız hava aracı sayısının artırılacağını, insansız hava aracı motoru prototipinin ve kara araç motorunun teslimatının gerçekleştirileceğini bildirdi.
Bu dönemde, savunma sanayisi sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'ler dahil tüm firmalara yönelik Savunma Sanayii Yatırım ve Geliştirme Faaliyetlerini Destekleme Programı kapsamında finansal destek sağlanacağını vurgulayan Ünal, "2018 yılı için 6,7 milyar dolar olan savunma ve havacılık sanayisi cirosunun 2023 yılı için 26,9 milyar dolara erişmesi beklenmektedir. Savunma ve havacılık sanayisi ihracatının 2 milyar dolardan 10,2 milyar dolara çıkarılması hedeflenmektedir." diye konuştu.