AKUT'un kadın gönüllüleri hayat kurtarabilmek için erkeklerle omuz omuza çalışıyor
Trabzon'da AKUT gönüllüsü kadınlar, sel, çığ, deprem gibi doğal afetlere en iyi şekilde müdahale edebilmek için eğitim alıp 7/24 hazır bekliyor - Feyza Özcelep:- "Kadının gücü yetecek mi bu enkazda çalışmaya? gibi sorular geliyor. Kadının başaramayacağı hiçbir şey yok çünkü biz eğitimlerimizi çok düzenli ve disiplinli şekilde yapıyoruz"
ENES SANSAR - AKUT Arama Kurtarma Derneğinin Trabzon'daki kadın gönüllüleri, doğal afetlerde hayat kurtarmak için erkeklerle omuz omuza çalışıyor.
Trabzon'da AKUT bünyesinde arama kurtarma faaliyetlerinde görev almak için gönüllü 125 kişinin 38'i kadınlardan oluşuyor.
Farklı meslek gruplarından kadınlar, Trabzon'un yanı sıra Türkiye'nin farklı bölgelerinde yaşanan sel, deprem, çığ gibi afetlerde görev almak üzere diğer gönüllülerle teorik ve uygulamalı eğitimler alıyor.
Birçok alanda arama kurtarma sertifikası olan, beton delme makinesi gibi iş makinelerini de kullanmayı öğrenen kadınlar, 6 Şubat 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde de hayat kurtarabilmek için canla başla çalıştı.
AKUT gönüllüsü Feyza Özcelep, AA muhabirine, 5 yıldır AKUT gönüllüsü olduğunu, deprem, sel, çığ gibi birçok afette insanlara yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.
Kadınların her işte olduğu gibi arama kurtarmada da çok başarılı olduğuna işaret eden Özcelep, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çağrı geldiğinde araca bindikten sonraki kısımda biz cinsiyet kavramını tamamen bırakıyoruz. Yani dışarıdan bakıldığında 'Kadının gücü yetecek mi bu enkazda çalışmaya?' gibi sorular geliyor. Kadının başaramayacağı hiçbir şey yok çünkü biz eğitimlerimizi çok düzenli ve disiplinli şekilde yapıyoruz. Evet, erkekler fiziksel olarak bizden daha güçlü fakat biz de çok fazla çalışarak aynı güce sahip oluyoruz. O yüzden kadınlar olarak biz her yerdeyiz, her şeyi başarıyoruz."
Özcelep, aylık, yıllık ve haftalık çalışma programları olduğunu belirterek, "Hepimizin farklı işleri var, işimizi ve ailemizi ona göre ayarlıyoruz. Yani fedakarlık yapmak zorundayız, ailemiz de fedakarlık yapıyor biz de. Bence zorluğu yok, kolaylığı herkesin bizi desteklemesi, tebrik etmesi. El üstünde duruyoruz, bizim için güzel olan kısmı bu." dedi.
- "Hepimiz birlikte aynı eğitimlerden geçiyoruz"
Duygu Yıldırım da kadının başaramayacağı bir şey olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Hepimiz birlikte aynı eğitimlerden geçiyoruz, aynı yollardan yürüyoruz, aynı tırmanışları yapıyoruz, aynı enkaza giriyoruz. Yani orada bir cinsiyetimiz yok, kadın olarak da herhangi bir ayrımımız yok. Bu anlamda zorluğumuz var mı? Evet, iş makinelerinin bazıları 24 kilogram falan olunca onu kaldırıp indirmek sıkıntı olabiliyor. Zorluk olabiliyor ama onun dışında çalışarak, tecrübe ederek devam ettirebiliyoruz."
Kübra Taşkan ise arama kurtarmada kullandıkları malzeme ve araç gereçlerin düzenli olarak bakımını yaptıklarını ifade ederek, "Herhangi bir afetin ne zaman gerçekleşeceği belli olmuyor, kimse kestiremiyor. Rutin olarak bakım yapıyoruz, eğitim faaliyeti yapıyoruz. Her şey gibi bunlar da unutulabiliyor ve pratik isteyen şeyler. Ne kadar çok pratik yaparsanız, ne kadar çok malzemeyi tanırsanız o kadar faydalı olabiliyorsunuz." diye konuştu.
Sınavlar, pratikler ve belirli testler sonucu gönüllü olabildiklerini aktaran Taşkan, "Evet, kadın olarak başlarda 'Sizin burada ne işiniz var?' ya da 'Siz bunu yapabilecek misiniz?' gibi tavırlarla söylemlerle karşılaşabiliyoruz. Ama biz işimizi iyi yaptığımızı düşünüyoruz, kendimize güveniyoruz. Sahada da elimizden geldiğince çalışarak bunu dışarıya gösteriyoruz. Görev bittikten sonra kimsenin aklında herhangi bir soru işareti kalmadığını düşünüyorum." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 68 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.