AK Parti'nin Giresun mitingi
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- "Hükümete muhalefet etmekle millete ihanet etmek arasındaki o çok önemli çizgiyi dahi aşabiliyorlar. Son 17 yılda biz bunun örneğini defalarca gördük, yaşadık, tecrübe ettik"- "Dün
GİRESUN (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hükümete muhalefet etmekle millete ihanet etmek arasındaki o çok önemli çizgiyi dahi aşabiliyorlar. Son 17 yılda biz bunun örneğini defalarca gördük, yaşadık, tecrübe ettik." dedi.
Erdoğan, Valilik Meydanı'nda partisince düzenlenen mitinge katılarak vatandaşlara hitap etti.
Türkiye'nin duble yollar, köprüler, hızlı trenler ve havalimanlarıyla ulaşım altyapısını tamamladığını dile getiren Erdoğan, Giresun-Ordu'ya deniz üzerine havalimanı yaptıklarını anımsattı.
Samsun-Sarp karayolunun kendileri iktidara geldiğinde yüzde 35'inin yapıldığını, bunu kendilerinin bitirdiğini anlatan Erdoğan, çocukluk yıllarında Armelit Dağları'nda yaptıkları yolculuklarda çektikleri sıkıntıları hatırlattı.
Erdoğan, "Bunlar artık kalmadı. O dağları deldik, her tarafı halkın yolu haline getirdik. Daha güzel olacak, çünkü benim Ahmet'ime, Mehmet'ime, Ayşe'me, Fatma'ma ne yakışırsa onu yapacağız dedik ve yaptık. Havayolunu halkın yolu yaptık. Artık otobüsle değil, bakıyorum hepiniz de maşallah uçaklarla gidiyorsunuz." diye konuştu.
Bugün Ege'de, Karadeniz'de, Doğu Akdeniz'de haklarını savunan, menfaatlerini koruyan, donanması güçlü bir Türkiye bulunduğuna işaret eden Erdoğan, normalde böyle bir Türkiye manzarasından ve Türkiye'nin son 17 yılda katettiği mesafeden herkesin mutlu olması gerektiğine vurgu yaptı.
Devletin başarısından tüm kesimlerin iftihar etmesi, tüm partilerin bu başarılardan gurur duyması, daha fazlası için iktidarı zorlaması gerektiğine işaret eden Erdoğan, dünyanın bir çok ülkesinde muhalefet partilerinin bunu yaptığını söyledi.
Muhalefet partilerinin hükümetin doğru işlerinde, ülkenin ve milletin menfaatine olan projelerde hükümetlerine destek olması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Devletin bekasını ilgilendiren meselelerde hükümetin yanında saf tutarlar. İçeride ne söylerse söylesinler, bilhassa yurt dışına gittiklerinde konuşurken daha milli, daha hassas, daha itinalı bir dil kullanırlar. Kimlerle yan yana geldiklerine, kimlerle fotoğraf verdiklerin çok dikkat ederler. Çok açık ve net söylüyorum, dünyanın hiçbir ülkesinde kendi hükümetini sağa sola şikayet eden bir muhalefet partisi yoktur, teröristlere şikayet eden bir muhalefet partisi yoktur." dedi.
- "Hizmet ve yatırım karşıtlığını muhaliflikle eşdeğer görüyorlar"
Dünyanın hiçbir gelişmiş demokrasisinde derdini millete anlatmak yerine yabancılardan medet uman bir muhalefet partisinin bulunamayacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yurt dışında her uzatılan mikrofona kendi ülkesini kötüleyen bir muhalefet lideri bulamazsınız. Fakat bizde işler maalesef böyle yürümüyor. Bizdeki kimi siyasi partiler hükümetin yaptığı işe, attığı her adıma karşı çıkmayı muhalefet yapmak zannediyor. Hizmet ve yatırım karşıtlığını muhaliflikle eşdeğer görüyorlar. Ülkenin bekasını, insanımızın geleceğini ilgilendiren konularda bırakın hükümete destek olmayı, daha yıkıcı daha uzlaşmaz davranıyorlar. Öyle ki hükümete muhalefet etmekle millete ihanet etmek arasındaki o çok önemli çizgiyi dahi aşabiliyorlar. Son 17 yılda biz bunun örneğini defalarca gördük, yaşadık, tecrübe ettik."
Cumhuriyet mitingleri sırasında "Ordu göreve" denildiğini ve bu şekilde pankartlar asıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kimdi bu? CHP. 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde milleti tehdit eden, Meclis'i tehdit eden vesayetçilerin ağzıyla konuşan bir CHP gördük. Türkiye'nin iktidar partisinin kapatılması için mahkemeleri göreve çağıran, 'Ankara'da yargıçlar var' diyen bir muhalefet partisine şahit olduk. Gezi olaylarında polisimize kurşun sıkan, caddeleri yakıp yıkan, esnafın malına, mülküne saldıran çapulcuları baştacı eden bir CHP gördük. 17-25 Aralık darbe girişiminde 3 ay boyunca miting meydanlarında Fetöcü alçakların sözcülüğünü yapan bir muhalefet partisi gördük. Çukur eylemleri sırasında bölge insanına kan kusturan şehir eşkıyalarına 'cici çocuklar, arkadaşlar' diyerek canlı kalkanlık yapan bir CHP gördük.
Millet istiklaline canı pahasına sahip çıkarken, genel başkanı 15 Temmuz gecesi hainlerle anlaşıp tankların arasından kaçan, milletin mücadelesini Bakırköy Belediyesinde televizyon ekranında kahve yudumlayarak seyreden bir CHP gördük. 15 Temmuz destanına 'kontrollü darbe' iftirasıyla leke sürmeye çalışan bir muhalefet gördük. Zeytin Dalı Harekatı'nda milletvekilleri, CHP'nin, 'savaşa hayır' tivitleri atan bir muhalefete şahit olduk. Her röportajında ülkesini eleştiren, yabancılara ülkesini kötüleyen, Almanya'daki PKK destekçisi vekillerle poz vermeyi maharet zanneden bir Bay Kemal gördük. Yatırımlardan rahatsız olan, yasaklardan medet uman, terör örgütlerine umut bağlayan bir muhalefet partisi gördük."
- "CHP günden güne daha çok savruluyor"
Millet, memleket hayrına ne iş varsa hepsini engellemeye çalışan muhalefet anlayışına son 17 yılda defalarca şahitlik ettiklerinin altını çizen Erdoğan, "Atalar 'can çıkar ama huy çıkmaz' diyor. Bütün dostane ikazlarımıza rağmen maalesef CHP'deki bu muhalefet anlayışı bir türlü değişmiyor. Yöneticiler değişse de CHP'nin antidemokratik, darbe sever karakteri hep yerinde kalıyor. Bırakın kendine çekidüzen vermeyi CHP günden güne daha çok savruluyor, muvazeneyi çok daha kaybediyor." dedi.
Vatandaşlara alana kurulan dev ekranlarda HDP'li yöneticilerin açıklamalarını izleten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Buyurun, ne diyor? 'Kürdistan'da biz kazanacağız'. Sen lütfen Türkiye'yi terk et, git, güneyde, Irak'ta Kürdistan Bölgesi var, oraya git. Ama Türkiye'de benim böyle bir bölgem yok. Bizim Güneydoğu Anadolu'muz var, bizim Doğu Anadolu bölgemiz var, bizim Karadeniz'imiz var, bizim Akdeniz'imiz var, bizim Orta Anadolu'muz var, bizim Ege'miz var ama bizim Kürdistan diye bir bölgemiz yok. Şimdi bunlar kimlerle beraber? Bunlar CHP ile beraber. Kimlerle beraber? Adı sözde İYİ Parti olanlarla beraber. Diyorlar ki 'Bizim onlarla alakamız yok'. Nasıl yok? Beraber liste çıkarıyorsunuz. İşte, ne diyor? 'Batı'da AK Parti'ye, MHP'ye kaybettireceğiz', onlar kazanacaklarmış. 31 Mart akşamı hepsi bir olsun, toplansınlar. İnşallah benim aziz milletim bunları paketlemek suretiyle sandığa gömecek. Ben buna inanıyorum."
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 148 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.