AK Parti TBMM Grup Toplantısı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (4)- "Ne zamanki Suriye halkının tamamını kucaklayan yeni bir anayasa yapılır, ülkenin başına halkın tamamını temsil eden bir yönetim gelir, terör örgütleri ve diğer güçler Suriye topraklarını
TBMM (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne zamanki Suriye halkının tamamını kucaklayan yeni bir anayasa yapılır, ülkenin başına halkın tamamını temsil eden bir yönetim gelir, terör örgütleri ve diğer güçler Suriye topraklarını terk eder, işte o zaman Türkiye'nin orada bir işi kalmaz. O gün gelene kadar hiç kimsenin Türkiye'ye Suriye'de ne işi olduğunu sorma hakkı da böyle bir talepte bulunma salahiyeti de yoktur." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grubunda yaptığı konuşmasında, Suriye ve Filistin konularına yer verdi.
Suriye'de bulunan ülkeleri sıralayan Erdoğan, buna karşılık Suriye'de sadece Türkiye'nin varlığından rahatsızlık duyulduğunu, diğerlerinin sözünün dahi edilmediğini söyledi. "Niye?" diye soran Erdoğan, üstelik bu rahatsızlığı en çok Suriye krizinin bugüne gelmesinde ve halen devam etmesinde payı olanların gündeme getirdiğini belirtti.
Erdoğan, "Bu kadar Suriyeli bu konuştuğunuz ülkelere mi gidiyor? Bu kadar Suriyeli şu anda, 4 milyon bizim topraklarımızda kalıyor. Onlara biz ev sahipliği yapıyoruz." dedi.
-"Onlardan hiç hoşlanmaz"
Yoğun şekilde briket barınaklar yapmaya başladıklarını, sınırdan Suriye içlerine kadar yaklaşık 30 kilometre güvenli bölge oluşturduklarını anımsatan Erdoğan, burada briket barınaklara, İdlib'den gelmekte olan Suriyelileri yerleştirmeyi planladıklarını bildirdi.
Erdoğan, yoğun şekilde buna çalıştıklarını dile getirerek, "Biz dertliyiz, bunların böyle bir derdi var mı? Hiçbirinin böyle bir derdi yok. Onların derdi 'Acaba biz bu PYD'yi, YPG'yi yani PKK'yı daha fazla nasıl silahlandırırız? Öyle silahlandıralım ki bunlar Türkiye'ye karşı orada ayakta durabilirsinler' Dertleri bu. Onların düşmanı kim? Türkiye. Niye, Türkiye onlara orada işgal gücü olarak bir imkan tanımaz, bunu çok iyi biliyorlar. Ama bunu rejim dahil maalesef bilmiyor veya bilmek istemiyor. " dedi.
Rejimin, özellikle bu terör örgütlerinin etnik yapılarına karşı tavrını çok iyi bildiğini anlatan Erdoğan, bunun kendisine dost oldukları günlerden kalma bir miras olduğunu söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlardan hiç hoşlanmaz. Kürtlere pasaport dahil vermezdi, kimlik kartı vermezdi bu Esed. Kendisine aksini söylerdim o vermezdi. Esed aynı Esed, değişen bir şey yok. Şu anda da Suriye topraklarında şagil bunlar. Ben inanıyorum ki bundan sonra da onlara orada böyle bir yaşam hakkını rejim tanımayacaktır. Bizim ise zaten böyle bir derdimiz yok. Bize topraklarımız yeter. Biz 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarımızda mutlu olarak, insanca yaşıyoruz. Ama derdimiz, aramızda tarih boyunca birliğimiz, beraberliğimiz, dostluğumuzun, kardeşliğimizin olduğu Suriye'ye böyle bir işgal güçlerinin, kuvvetlerinin girmesini engellemektir. Oraya girdiğinizde hep tarihimizi, Misakımilli'yi görürsünüz. Bay Kemal, 'Ne işimiz var orada' diyor. Bay Kemal, Misakımilli'nin altında kimin imzası var, önce onu araştır. Onu araştırdığın zaman sen hep diyorsun ya 'CHP Atatürk'ün partisidir'. Ama sen kimin partisi olduğunun bile farkında değilsin."
-"Herkes var, halkın tamamının temsil eden yönetim yok"
Erdoğan, Suriye'de herkesin olduğuna, sadece halkın tamamını temsil eden bir yönetimin bulunmadığına işaret etti. Erdoğan, üstelik 911 bin kilometrelik sınırı, kadim tarihi bağları, halklarının yakın kardeşlik ilişkisi ve topraklarında barındırdığı yaklaşık 4 milyon Suriyeli nedeniyle burada olmaya en çok hakkı bulunanın da Adana Mutabakatı ile Türkiye olduğunu kaydederek, bunun da böyle bilinmesini istedi.
Türkiye'nin Suriye'de kontrol altında tuttuğu alanın sadece 8 bin 200 kilometrekare olduğunu anımsatan Erdoğan, ancak bölücü terör örgütünün, ABD'nin desteğiyle Suriye'nin 50 bin kilometrekarelik bir kısmında varlık göstermesini kimsenin dert etmediğini kaydetti.
Erdoğan, kendi halkıyla kavgalı, kendi halkını katleden rejimin sadece Rusya ve İran'ın desteğiyle ayakta kalmasının da kimseyi rahatsız etmediğini ifade ederek, "Bu ülkenin petrol kaynakları üzerinde yürüyen ve Suriye halkıyla en ufak ilişkisi olmayan kavgaya da dönüp bakan yok." dedi.
-"İlanihaye kalma niyeti yok"
Türkiye'nin Suriye topraklarında ilanihaye kalmak gibi bir niyeti olmadığını yineleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ne zamanki Suriye halkının tamamını kucaklayan yeni bir anayasa yapılır, ülkenin başına halkın tamamını temsil eden bir yönetim gelir, terör örgütleri ve diğer güçler Suriye topraklarını terk eder, işte o zaman Türkiye'nin orada bir işi kalmaz . O gün gelene kadar hiç kimsenin Türkiye'ye Suriye'de ne işi olduğunu sorma hakkı da böyle bir talepte bulunma salahiyeti de yoktur. Suriye'nin siyasi birliği, toprak bütünlüğü ne kadar çabuk sağlanırsa bizim için o kadar iyi olur. Türkiye olarak bu doğrultuda çalışmayı, gayret göstermeyi, tarafları teşvik etmeyi sürdüreceğiz. Herkesten de aynı sağduyulu tavrı bekliyoruz."
-"Kudüs davasına sahip çıktık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak hassasiyetle takip ettikleri diğer meselenin Filistin ve Kudüs olduğuna dikkati çekti.
İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanlıkları sırasında İslam aleminin takdirini kazanacak bir tavırla Kudüs davasına sahip çıktıklarını anımsatan Erdoğan, gerek bölgesel platformlarda gerek BM Genel Kurulunda 128 üye ülkenin desteğiyle ABD'nin Kudüs'ü, İsrail'in başkenti tanıma kararını mahkum ettirdiklerini anlattı.
Erdoğan, bu dönemde verdikleri kararlı mücadelenin, sadece Müslümanların Kudüs üzerindeki haklarını koruma mücadelesi olmadığını dile getirerek, Kudüs konusundaki duruşlarıyla aynı zamanda Hristiyanların da bir kısım Musevilerin de hakkını savunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "La ilahe illallah, İbrahim halilullah lafzında sembolleşen kuşatıcı bir anlayışla tam 4 asır Kudüs'e hizmet eden bir ecdadın torunları olarak zaten başka türlü davranamazdık. Tarihimizin ve inancımızın gereği neyse onu yaptık, yapmayı da sürdürüyoruz." dedi.
-"İşgal ve ilhak planıdır"
ABD yönetiminin geçen hafta İsrail-Filistin ihtilafına dair bir plan açıkladığına işaret eden Erdoğan, bunun barış değil, işgal ve ilhak planı olduğunu bildirdi.
Erdoğan, açıklanan planın yegane hedefinin, 70 yıldır aralıksız süren İsrail'in işgal, yıkım ve gasp politikalarına meşruiyet kazandırmak olduğunu vurguladı.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 116 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.