AK Parti TBMM Grup Toplantısı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2)- "S-400 hava savunma sistemlerini inşallah önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz"- "Türkiye, kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunu hiçbir ülkeyle müzakere etmek, bu konuda izi
TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunu hiçbir ülkeyle müzakere etmek, bu konuda izin almak, hele hele baskılara boyun eğmek durumunda olmadığını belirterek, "S-400 meselesi, doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili bir konudur ve bundan geri adım atmayacağız." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti'nin kurulduğu günden beri, milli iradenin üstünlüğünü, milletin gösterdiği yolda yürümeyi, ortak hedefler için çalışmayı esas alan bir parti olduğunu söyledi.
Bu sayede 17 yıldır girdikleri her mücadelede milletin desteğini yanlarında bulduklarını vurgulayan Erdoğan, "Vesayet güçleri üzerimize geldiğinde, hatta Cumhurbaşkanı seçmemizi engellemeye çalıştıklarında, çareyi milletimize sığınmakta aradık. Kalkınma hamlelerimiz sabote edilmeye çalışıldığında, mücadeleye devam edecek gücü hep milletimizden aldık. Uluslararası alanda bizi tecrit etmek için üzerimize saldırdıklarında milletimizle birlikte 'one minute' dedik. Gezi olaylarında sokakları karıştırarak birliğimize ve beraberliğimize göz diktiklerinde milletimizle beraber bu oyunu bozduk." değerlendirmesini yaptı.
FETÖ ihanet çetesinin emniyet ve yargı içindeki uzantıları vasıtasıyla darbe girişiminde bulunduğunda alçakların karşısına yine milletle birlikte çıktıklarını ifade eden Erdoğan, "PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, terör örgütlerini üzerimize salıp, ülkemizin şehirlerini kana ve ateşe boğmaya çalıştıklarında, teröristlerin başlarını milletimizle birlikte ezdik. Yine terör örgütleri kullanılarak sınırlarımız kuşatılmaya kalkışıldığında güneyimize çekilen zincirleri milletimizle birlikte parçaladık. Aynı şekilde 15 Temmuz'da tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla, helikopterleriyle, silahlarıyla ülkemizi işgal etmeye kalktıklarında, darbeyi yine milletimizle birlikte önledik." diye konuştu.
Ekonomide tüm hadiselere paralel şekilde süren, ancak geçen ağustos ayında açık bir saldırı halini alan tuzakları da yine milletle birlikte göğüslediklerini belirten Erdoğan, Türkiye'nin bir türlü çökertemedikleri istikrar, güven ortamına yönelik saldırıların dün de eksik olmadığını bugün de sürdüğünü yarın da devam edeceğini kaydetti.
-"Gece gündüz çalışıyoruz"
"Kim ne yaparsa yapsın, biz milletimiz ile birlikte kendi hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerlemeyi sürdüreceğiz." diyen Erdoğan, bunun için gece gündüz çalıştıklarını bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela yarın G-20 toplantısı ve resmi ziyaret için bir haftalık Japonya seyahatimiz var. Japonya seyahatimizi müteakip Çin'e ziyaret gerçekleştireceğiz. G-20'de en gelişmiş ülkelerin liderleri ve küresel kurumların temsilcileriyle, ikili ilişkilerimizi, dünyanın ekonomik ve siyasi gündemini konuşacağız. Türkiye ekonomisinin, dünyayla uyumlu şekilde büyümesine katkı sağlamak için görüşmeler yapacağız. Bakanlarımızla birlikte orada bu görüşmeleri yoğun bir şekilde ele alacağız.
Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçları konusundaki çok yönlü arayışlarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede sipariş ettiğimiz S-400 hava savunma sistemlerini inşallah önümüzdeki ay teslim almaya başlıyoruz. Güvenlik ihtiyaçlarımız konusundaki farklı tedarik seçeneklerine de kapılarımız daima açık olmuştur. Türkiye, kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunu hiçbir ülkeyle müzakere etmek, bu konuda izin almak, hele hele baskılara boyun eğmek durumunda değildir. S-400 meselesi, doğrudan egemenlik haklarımızla ilgili bir konudur ve bundan geri adım atmayacağız.
Temmuz ayı içerisinde Bosna Herkes'te Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Girişimi Zirvesi'nde ülkemizin görüşlerini ifade edeceğiz. Eylül ayında, her yıl olduğu gibi BM Genel Kuruluna katılacağız. Genel Kurul çalışmalarında ülkemizi temsil etme yanında dünyanın dört bir yanından gelen devlet ve hükümet başkanlarıyla çok sayıda ikili görüşme gerçekleştireceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez'deki gerilimin sadece Türkiye için değil tüm dünya için çok büyük bir tehdit kaynağı olduğunu vurgulayarak, "Bu gerilimin, bölge ülkelerinin hak ve hukukları gözetilerek geride bırakılması için üzerimize düşenleri yapıyoruz. Çin ve Amerika arasında süren ticaret savaşını herkes için kazanca dönüştürecek bir istikamete çevirecek tüm girişimlere destek veriyoruz. Dünya çapında İslama, Müslümanlara ve bunların en büyük temsilcisi olarak görülen Türklere karşı yürütülen husumet politikalarına en gür seda ile karşı çıkmaya devam ediyoruz. Kudüs'ün mahremiyetine ve Filistinlilerin haklarına yönelik tecavüzleri her platformda dile getirme kararlılığımızdan en küçük bir taviz vermedik, vermeyeceğiz." diye konuştu.
-"Hep meydan okumayı tercih ettik"
Her alanda gelişen ve kalkınan Türkiye'nin, tabii olarak sürekli yeni ve daha büyük sınamalarla karşı karşıya geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu sınamalar karşısında geçmişte olduğu gibi pısırık davranmak, kabuğumuza çekilmek yerine hep meydan okumayı tercih ettik." dedi.
Bölgeyi ve dünyayı ilgilendiren böylesine kritik gelişmelerin yaşandığı dönemde birilerinin yine Türkiye'yi "kendi içine hapsetmeye çalıştığını" vurgulayan Erdoğan, "Hedef, Türkiye'yi, yeniden düzenlenen küresel oyunun dışına itmektir. Biz, bu niyeti en başından gördüğümüz için hazırlıklarımızı yaptık. Ülkemizin temel diplomatik, güvenlik, ekonomik öncelikleriyle ilgili politikalarımızdan en küçük bir taviz vermeyerek, hiçbir tehdide boyun eğmeyerek, tavrımızı ortaya koyduk." diye konuştu.
Bölücü terör örgütünü yurt içinde ve yurt dışında etkisiz hale getirecek adımları kararlılıkla attıklarını söyleyen Erdoğan, yapılan operasyonlarla Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini kaynağında önleyecek başarılar elde edildiğini belirtti.
DEAŞ terör örgütünü yeniden diriltmeye ve Türkiye'nin üzerine salmaya yönelik oyunların birer birer bozulduğunu ifade eden Erdoğan, "Suriye'de terör örgütünün kazanımlarımıza yönelik saldırılarının tamamını da boşa çıkardık, Türkiye'yi bölgemizdeki krizin ve yıkımın bir parçası haline getirmeye yönelik tüm çabaları akim bıraktık. İmralı'daki terörist başının, son günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamalar ve bununla ilgili değerlendirmeler, örgüt içinde hem iç politikada hem de bölge politikalarında ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktığının işaretidir." değerlendirmesini yaptı.
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 94 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.