AK Parti TBMM Grup Toplantısı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan: (6)- "Münbiç'teki teröristler birkaç hafta içerisinde buradan çıkartılmazsa bizim bekleme süremiz sona erer. Aynı şekilde Fırat'ın doğusunda, Türkiye'nin desteğiyle bölge halkının kendi yönetim
TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Münbiç'teki teröristler birkaç hafta içerisinde buradan çıkartılmazsa bizim bekleme süremiz sona erer. Aynı şekilde Fırat'ın doğusunda, Türkiye'nin desteğiyle bölge halkının kendi yönetimini tesisi birkaç ay içinde sağlanmazsa bekleme süremiz yine sona erer. Bu durumda Türkiye, muhataplarına verdiği sözleri tutmuş ancak karşılığını bulamamış olacaktır." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, Türkiye'nin, Suriye'nin toprak ve siyasi bütünlüğü ile halkının kendi geleceğini kendi belirleme hakkına saygılı olduğunu vurguladı.
Suriye'de yeni anayasa yapımını ve serbest seçimler sürecini samimiyetle desteklediklerini belirten Erdoğan, Suriyeliler in gerçek anlamda huzur ve güven içinde yaşadıkları yerlerin Türkiye'nin kontrolündeki bölgeler olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin kontrolündeki yerlere, Türkiye'deki Suriye vatandaşlarının geri dönmeye başladığını anlatan Erdoğan, "Şu an itibarıyla 300 bini bulmuştur. Diğer bölgeler ya terör örgütlerinin ya da halkına güven vermeyen rejimin zulmü altındadır. DEAŞ'a ve PKK/YPG'ye karşı çıkmamızın tek sebebi, bunların terör örgütleri olmasıdır. Bunun dışında biz Suriye halkının gerçek temsilcisi olan hiçbir kesime karşı ön yargılı değiliz, hepsiyle de yakın diyalog içindeyiz. Meşruiyeti olan Suriyeli muhaliflerin hepsiyle oturup görüşüyor, kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki teröristlerin tehdit düzeyi neyse Suriye'deki teröristlerin de aynı düzeyde olduğuna dikkati çekerek, "Çünkü bu ülkeyle aramızda 911 kilometrelik bir sınır vardır. Ne yaparsak yapalım, bu sınırı mutlaka kontrol altında tutmak mümkün değildir. Güvenliğimizi sağlamanın tek yolu, Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de terör örgütlerinin kaynaklarını kurutmak, varlığını tamamen yok etmektir. Onun için Cudi'de varız, Gabar'da, Tendürek'te, hatta hatta Kandil'de varız ve olacağız." ifadelerini kullandı.
Bu şekilde Suriyelilerin huzur ve güven içinde yaşayabileceği bir iklim oluşturulabileceğini ve Türkiye'deki Suriyelilerin kalıcı olarak geri dönüşünün sağlanabileceğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Fırat'ın Doğusu ve Münbiç, Suriye gündemimizin en önemli konularıdır. Güvenli bölge konusundaki kararımızı burada bir kez daha tekrar ediyorum: Türkiye'nin kontrolünde, diğer ülkelerin ise sadece lojistik destek verdiği bir güvenli bölge modeli dışındaki hiçbir teklifi kabul edemeyiz. Güya uluslararası güçler tarafından kurulan hiçbir güvenli bölgenin başarılı olmadığı, kalıcı huzur getirmediği ortadayken, aynı formülün bize dayatılmasında kasıt ararız."
- "Bize güveniyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin şimdilik ABD'nin verdiği sözlerin yerine getirilmesini beklediğini belirterek, Münbiç'teki teröristlerin buradan çıkarılmasının, yıllardır konuşulan ancak bir türlü ilerleme sağlanamayan bir konu olduğunu anımsattı.
Bu meselenin hala sürüncemede bırakıldığına dikkati çeken Erdoğan, Münbiç meselesi ortada bırakıldıkça, rejimin bu bölgeye yönelik heveslerinin de kabardığını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halbuki Münbiç'in ihtiyacı ve talebi, ne Amerika'nın kollamasındaki teröristlerdir ne de rejimin zulmüdür. Bu bölgenin halkı, Türkiye'nin güvencesinde kendi geleceklerine kendileri sahip çıkmak istiyor. Burada da bize güveniyorlar, Cerablus'ta, El Bab'ta, Afrin'de güveniyorlar. Şimdi diğer bölgeler ki başta İdlib olmak üzere bize güveniyorlar, bize. PKK/YPG'nin bölge halkına uyguladığı zulüm sebebiyle ülkemizdeki Suriyelilerin hiçbiri evlerine dönemiyor. Biz bir an önce burayı da bölge halkının kendi yönetimine geçirmeyi hedefliyoruz. Siyasi ve diplomatik mücadelemizin yanı sıra askeri hazırlıklarımızı da sürdürüyoruz. Şayet Amerika bize verdiği sözleri tutup bölgeyi teröristlerden temizlemez ve Türkiye'nin kontrolünde bir güvenli bölgenin tesisine katkı sağlamazsa, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz."
- "Sözümüz sözdür ama sabrımız da sınırsız değildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye konusunda verimli görüşmeler yaptıklarını ve yapmaya devam ettiklerini ancak alt düzeydeki diplomatik ve askeri görüşmelerde aynı verimin elde edilemediğini söyledi.
Şu ana kadar Türkiye'nin önüne konulan somut ve tatmin edici bir plan bulunmadığını vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu:
"Anlaşmalarımıza elbette sadığız, sözümüz sözdür ama sabrımız da sınırsız değildir. Münbiç'teki teröristler birkaç hafta içerisinde buradan çıkartılmazsa bizim bekleme süremiz sona erer. Aynı şekilde Fırat'ın doğusunda, Türkiye'nin desteğiyle bölge halkının kendi yönetimini tesisi birkaç ay içinde sağlanmazsa bekleme süremiz yine sona erer. Bu durumda Türkiye, muhataplarına verdiği sözleri tutmuş ancak karşılığını bulamamış olacaktır. Bir başka ifadeyle kendi planlarımızı hayata geçirme hakkımız doğacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye meselesinde, uluslararası iş birliğiyle çözüm yolunun herkes için ideal olduğunu ve Türkiye'nin bu yolu sonuna kadar zorladığını belirtti.
Suriye'deki gelişmelerin, geleceği açısından taşıdığı önemin Türkiye'yi bu konuda her yolu ve yöntemi kullanmaya mecbur bıraktığını ifade eden Erdoğan, "Ancak bıçak kemiğe dayandığında yapacağımız işler için ne kimseden izin almak ne de kimseye hesap vermek mecburiyetinde değiliz, bu böyle biline. Yaptırım listesi dahil, hiçbir tehdit bizi bu yoldan geri çeviremez. Şayet bugün bu tavrı göstermez ve gereğini yerine getirmezsek, şehitlerimize, gazilerimize ve gelecek nesillerimize hesap veremeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, Suriye politikasındaki taahhütlerini ne pahasına olursa olsun yerine getireceğini belirterek, "Zira bölgedeki tüm aşiretler 'Ne zaman geliyorsunuz, ne zaman geleceksiniz', bunu soruyorlar. Görüşmeleri yürüten arkadaşlarımıza da tüm bu talimatları açıkça verdim." diye konuştu.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 146 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.