AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (2)
"Türkiye'de provokasyon mevsimi kapalıdır. Camileri, kiliseleri, havraları hedef alan, kadınlara şiddet dilini kullananların karşısındayız"- "(ABD'deki gösteriler) Ne ırkçılık ne şiddet ikisine de karşıyız. Bu ikisinden birini kimse tercih etmek zorunda d
ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye'de provokasyon mevsimi kapalıdır. Camileri, kiliseleri, havraları hedef alan, kadınlara şiddet dilini kullananların karşısındayız." dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
İsrail'de bir gazetede ABD'de de yaşanan olayların arkasında Türkiye, İran, Çin ve Rusya'nın olduğuna dair yapılan haberlere ilişkin Çelik, "Tamamen yalan, tamamen provokatif bir haber çıkmıştır. Biz alışkınız tabii, birtakım krizlerde Türkiye'yi suçlamak için otomatiğe bağlanmış fırsatçılıklarla çok defa mücadele ettik, şimdi de böylesini tekrar müşahede etmiş oluyoruz. Bu haberin baştan aşağı yalan olduğunun ve bu provokasyonların farkında olduğumuzun da altını çizmek isteriz. Demokratik değerlere toplum sahip çıkarken Amerikan toplumu, bunu tabii ki destekliyoruz ama bunun provoke edilmesine, yağmacılığa ve şiddete dönüşmesine de yüzde yüz karşıyız. Ne ırkçılık ne şiddet ikisine de karşıyız. Bu ikisinden birini kimse tercih etmek zorunda değil." şeklinde konuştu.
Çelik, son günlerde yaşanan bazı provokasyon ve olaylara değinerek, "Türkiye'de camilere yapılan provokasyonlar, kiliselere yapılan provokasyonlar, Hrant Dink Vakfı'na gönderilen tehdit, birtakım politikacı kadınlara ya da medya mensubu kadınlara dönük çirkin tweetler ve yaklaşımlar gördük. Bunların hepsini reddediyoruz. Bu provokasyonlar, bu ölüm tehditleri ve bu iğrenç yaklaşımlar hiçbir şekilde medeni toplum düzeninin bir parçası olamaz, medeni toplum düzeni bunları reddeder." ifadelerini kullandı.
- "Provokasyonlara hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz"
Yaşanan olayları ve provokasyonları anında müdahale ederek boşa çıkaran emniyet teşkilatına teşekkür eden Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Memleketimizin geleceği bu provokasyonları anında bertaraf etmekle doğrudan orantılıdır. Türkiye'de provokasyon mevsimi kapalıdır. Geçmişte Türkiye'de bu provokasyonları yaparak çok sonuç aldılar. Toplumu böldüler, siyasi reformları engellediler ve siyasi iktidarları zaafa uğrattılar, bunların hepsi adrese teslim unsurlardır, bunların maşaları değişir arkasındaki odaklar ve zihniyet değişmez. Türkiye bunları tanımıştır, bunların adını koymuştur. Bu provokasyonlara hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz. Camileri, kiliseleri, havraları, dernekleri, vatandaşımızı hedef alan ve özellikle kadınlara dönük şiddet dili kullanan kim olursa olsun bunun karşısındayız. Türkiye'de herkes birinci sınıf vatandaştır, Türkiye'de ikinci sınıf vatandaş yoktur. Hiç kimse kafasında 'birinci sınıf ve ikinci sınıf vatandaş' kategorisiyle hareket etmesin. Bu topraklar isteyenin kafasına göre operasyon çekeceği dönemleri çoktan geride bırakmıştır."
Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında alınan tedbirler, yatırımlar ve atılan adımlara ilişkin, "Cumhurbaşkanımızın bu dönemde Sancaktepe'de Prof. Dr. Feriha Öz, Prof. Dr. Murat Dilmener ve İsmail Niyazi Kurtulmuş hastaneleri gibi Atatürk Havalimanı içerisinde 45 günde biten hastaneler açması, Türkiye'nin bu kriz döneminde içe kapanmayan tek ülke olduğunu göstermiştir." diye konuştu.
- "Aile kavramının siyaset konusu yapılması ahlaksızlıktır"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a karşı yapılan eleştirilere de değinen Ömer Çelik, şunları kaydetti:
"Bu aile konusunu siyaset yapmak bütün partilerin tabanındaki değerli vatandaşlarımız tarafından ahlak dışı bir tutum olarak kabul edilir. Defalarca uyarmamıza rağmen bakın haftalar boyu 'bunu yapmayın bu doğru değil' dememize rağmen ısrarla CHP sözcüleri tarafından ihlal edilmektedir. Bir de 'sosyete damat' diye bir şey uydurmuşlar çirkin bir şekilde. Benim bildiğim Sayın Bakanımızın babası Sadık Albayrak statüko sosyetesine karşı mücadele eden birisiydi. Statüko sosyetesinin mensupları Anadolu'nun içinden gelmiş bir aileye 'sosyete' diyerek saldırmaya çalışıyor. Sayın Sadık Albayrak'ın yaşadığı hayat ve yazdığı kitaplar ortadadır. Anadolu'nun haklarını ve insanının haklarını korumak için statüko sosyetesine karşı mücadele etmiştir, bunun için hapis yatmıştır ve bedel ödemiştir. Bir kez daha söylüyorum, bu kullandığınız kavramlar çirkin kavramlar. Bu kim için kullanılırsa kullanılsın.
Sonra dönüyor bakıyorlar insanlar merak ediyor siz bu kadar aile işlerine meraklı olduğu zaman sizin durumunuz nedir diye? Bakıyorsun ki hakikaten Türkiye'de belirli bir siyasi dönemi defalarca kapatmış, orada tekelci bir hakimiyet kurmuş grupların temsilcisi olan kişiler aynı şeyleri söylüyorlar. Hala Anadolu'dan gelen insanları hazmedemeyen kendi statükocu sosyetesinin kendisine ayna tutması gerekirken başkalarına aynı kavramlarla şuçlayan bir şey var. Burada Türkiye'de bir oligarşi oluşmuşsa, oligarşik bir siyaset modeli, oligarşik bir ekonomik model oluşmuşsa bunun altında imzası olanlar bugün aile kavramları üzerinden 'sosyete' vesaire gibi kavramlar kullanıyorlar. Statüko sosyetesinin kendisine ait olan kavramları başkası için kullanmaması gerekir. Aile kavramını kim, hangi şekilde ve hangi sebeple siyaset konusu yapıyorsa yaptığı ahlaksızlıktır."
(Sürecek)
Kaynak:
Bu haber toplam 298 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.