AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu: (2)
"(Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın) Yakın zamanda Soçi'ye bir ziyareti olacak. O ziyaret sonrasında bu konuda (tahıl krizi) yeni gelişmelerin olacağını, yeni aşamalara geçilebileceğini değerlendiriyoruz"- "Ne BM ne başka bir kurum, Kıbrıs adasının tamamına hiçbir şekilde Rum gözlüğüyle bakamaz. Oranın yegane temsilcisi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi değildir, böyle bir tablo söz konusu değildir"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tahıl krizine ilişkin Rusya'nın Soçi kentini ziyaret edeceğini belirterek, "O ziyaret sonrasında bu konuda yeni gelişmelerin olacağını, yeni aşamalara geçilebileceğini değerlendiriyoruz." dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu.
Deprem bölgesinin her zaman gündemlerinde olduğunu, hayatın yeniden normale dönmesi konusunda her türlü konuyu yakından takip ettiklerini belirten Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın deprem bölgesiyle ilgili bütün süreçlerin takipçisi olduğunu söyledi.
Çelik, orman yangınlarıyla mücadelede yaz aylarında iklim, başka sebepler ya da dış müdahalelerle birtakım sıkıntılar yaşandığını belirterek, "yeşil vatan"ı korumak konusunda yangın söndürme filosunu daha çok güçlendirdiklerini dile getirdi.
- "Adanın yegane temsilcisi GKRY değildir"
KKTC'de Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü'nün Pile-Yiğitler Yolu çalışmasını engelleme girişimine değinen Çelik, MKYK'nın KKTC'nin açıklamasına tam destek verdiğini bildirdi.
Çelik, "Ne BM ne başka bir kurum, Kıbrıs adasının tamamına hiçbir şekilde Rum gözlüğüyle bakamaz. Oranın yegane temsilcisi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) değildir, böyle bir tablo söz konusu değildir." diye konuştu.
Adada iki eşit toplum ve iki egemen devlet olduğu için eşit yaklaşım ortaya koyulması ve çifte standarttan uzak durulması gerektiğini vurgulayan Çelik, "Dün Rumlara gösterilen müsamaha ve onlara verilen izin, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne verilmiyorsa, Kıbrıs Türklerine bu kolaylık sağlanmıyorsa demek ki burada bir çifte standart vardır. BM'den bu durumu eşitlik temelinde, ilkesel ve tutarlı bir biçimde değerlendirmesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünyanın gıda kriziyle karşı karşıya kalmaması için tahıl krizini en yüksek diplomasi hassasiyetiyle yürüttüğünü belirterek, "Yakın zamanda Soçi'ye bir ziyareti olacak. O ziyaret sonrasında bu konuda yeni gelişmelerin olacağını, yeni aşamalara geçilebileceğini değerlendiriyoruz." dedi.
- Bahçeli'nin, Akşener'in ittifak açıklamasına yönelik değerlendirmesi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in altılı masaya yönelik eleştirileri ile "İttifaksız bir yola gidelim" çağrısına, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin "Açıklamanın ciddiye alınacak bir tarafı yok" dediğinin hatırlatılması üzerine Çelik, Bahçeli'nin, yaptığı açıklamada Cumhur İttifakı'nın birlik ve beraberliğinin altını bir kere daha çizdiğini söyledi.
Çelik, Bahçeli'nin bu kritik dönemde birlik ve beraberliği güçlü şekilde vurgulamasının kıymetli olduğuna dikkati çekerek, "Tabii orada Sayın Bahçeli'nin altını çizdiği çelişki son derece kıymetlidir. Daha birkaç ay öncesine kadar neredeyse her biri birer cumhurbaşkanı yardımcılığı almak isteyen, milletin önüne bu tabloyla çıkan ve cumhurbaşkanı yardımcılığı karşısında işte altılı, yedili masa kuranlar, bugün her biri tek başına hareket edeceğini, diğerlerinin yanlış yaptığını söylüyor. Peki o zaman seçim süreci döneminde hangi birliktelik üzerine hareket ettiniz? Seçim döneminde verdiğiniz sözler hangi denklem üzerine, hangi anlaşmalar üzerine verildi?" diye konuştu.
Bunlar karşısında herkesin, millet huzurunda öz eleştiri yapması gerektiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Ama şimdi bakın öz eleştiri yapmak yerine ya da millete hesap vermek yerine her biri çıkıyor iki şey yapıyor. Bir diyor ki her bir parti, 'Biz olmasaydık CHP bu kadar oy alamazdı.' diyor. Şimdi CHP seçmenine bu kadar haksızlık yapılıyor, CHP'ye gönül veren değerli vatandaşlarımıza bu kadar incitici söz, bu ittifak ortakları içerisinden söyleniyor ama Sayın Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi, CHP tabanındaki değerli vatandaşlarımızı incitecek bu sözler karşısında suskun kalıyor.
Diğer partiler aynı zamanda ikinci bir şey söylüyor. Her biri de yeni dönemde kendi başına hareket edeceğini söylüyor. Gerçi daha sonra 'Önümüze başka bir tablo çıkarsa onu değerlendiririz.' diyenler de var. Bunlar, siyasetin adabıyla, millete söylenecek sözün ağırlığıyla bağdaşmayan, bununla uyuşmayan, buna yakışmayan yaklaşımlardır. Dolayısıyla artık bu mesele ciddiyetsizlik boyutuna varmıştır. Nihayetinde kimin ne yaptığı, kimin hangi iç işi olduğu ya da altılı ittifakın iç işinin ne olduğu bizi ilgilendirmez ama millete dönük bir saygısızlık varsa siyasal alanda olduğumuz için kuşkusuz bu da bizi ilgilendirmektedir. Dolayısıyla bunun ciddiye alınacak bir tarafı kalmamıştır ama bütün bu tablo içerisinde bizim büyük milletimize söylediğimiz Cumhur İttifakı birlik, beraberlik içerisinde yoluna devam etmektedir."
- CHP İzmir Milletvekili Polat'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine ilişkin soru üzerine Çelik, siyasi mücadelenin bir ahlakı ve adabı olduğunu belirtti.
Çelik, muhalefetin, seçimlerin ardından millete hesap vermek yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Cumhur İttifakı'na ve seçim sonuçlarına saldırmak gibi son derece yanlış tutum içerisine girdiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Bunun siyaseten alacağı bir yol yoktur. Bizim de buna cevabımız vardır. Nitekim AK Parti'mizin İzmir Milletvekili arkadaşlarımız gereken cevabı vermişlerdir. Bunlara tabii gereken cevabı veririz ama esasında bu üsluplara, bu söylemlere sağlıklı bir parti yönetimi olsa CHP'nin önce 'Böyle bir siyasetçi ve böyle bir siyasi üslup bize yakışmaz' diye ceza vermesi, bu konuda bir değerlendirme yapması gerekir. Kendilerinin ve millete vermesi gereken hesaplardan kaçmak için siyaseti zehirleme, demokrasiyi enfekte etme gibisinden bir tutum içerisine girmiş durumdalar. Bütün bunları, bu tartışmaları örtmek için yapıyorlar."
- "Kadınlarımızın, kız çocuklarımızın okuması her zaman önceliğimiz olmaya devam edecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan "Nerede Kalmıştık" projesine yönelik soru üzerine Çelik, AK Parti hükümetleri döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın özellikle kız çocuklarının eğitimine önem verdiğini dile getirdi.
Proje kapsamında eğitimi yarım kalan kadınların diploma almaları ve çeşitli beceriler edinmeleri için çalışıldığını aktaran Çelik, "Biz de hem bu projeler neticesinde alınan diplomaları gördüğümüz zaman, oradaki edindikleri becerilerden bahsedildiği zaman bundan da büyük sevinç duyuyoruz. Saygıdeğer Hanımefendi'ye de bu projeyi himaye ettikleri için şükranlarımızı sunuyoruz. Kadınlarımızın, kız çocuklarımızın okuması her zaman önceliğimiz olmaya devam edecek." dedi.
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Kurum'un, açıldığında Meclis gündemine geleceğini söylediği İklim Kanunu teklifinin detaylarının sorulması üzerine Çelik, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "Küresel ısınma dönemi bitti, küresel kaynama dönemine geçildi" sözlerini anımsattı.
Çelik, buzulların çözülmesi ve yağmur ormanlarının yok edilmesi sonucu insanoğlunun tanımadığı virüs ve bakterilerin ortaya çıktığını belirterek, bunun insanlığın geleceği açısından tehdit oluşturduğuna dikkati çekti.
Kovid-19 salgını döneminde, bir virüsün insanlık için ne kadar büyük bir tehdit olabileceğinin görüldüğüne işaret eden Çelik, sel, toprak kayması gibi afetlerin hem dünyayı daha yaşanmaz hale getirdiğini hem de büyük kitlesel göçlere neden olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, AK Parti hükümetleri döneminde çevre konusunda birçok değerlendirme ve çalışma yaptığını dile getiren Çelik, "İklim Yasası ile birlikte ülkemizi, tüm bu iklim problemlerinin içerisinde, küresel ısınmanın adeta küresel kaynamaya dönüştüğü bir dönemde neler yapabileceğimiz, hangi tedbirleri alabileceğimiz, bu konulardan ülkemizin bağışıklık sistemini güçlü şekilde nasıl çıkarabileceğimiz konusunda bir yasal düzenleme olacak." dedi.
Çelik, yasanın hem çevrenin korunması hem de iklim değişikliği karşısında yapılması gerekenleri kapsayan, bir bakıma ülkenin 100 yıllık iklim politikasını belirleyecek bir yasa olacağını bildirdi.
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 107 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.