AK Parti MYK Toplantısı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (4)- "Başkan Trump'ın çekilme kararında ısrar edeceğini değerlendiriyoruz. Türkiye burada DEAŞ'a karşı mücadeleyi yürütecek kapasiteye sahiptir"- "Suriye'de güvenli bölgeden sonra nihai olarak amaçlanması gereken şey tabii ki
ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Başkan Trump'ın çekilme kararında ısrar edeceğini değerlendiriyoruz. Türkiye burada DEAŞ'a karşı mücadeleyi yürütecek kapasiteye sahiptir." dedi.
Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Bir gazetecinin "Afganistan'a benzer bir süreç Suriye'de özellikle Afrin'de yaşanıyor. ABD çekilme kararı aldıktan sonra önce Afrin'de, bugün de Haseke'de bombalı saldırı oldu, intihar saldırısı oldu. Bunu nasıl değerlendirmek gerekiyor? Amerika'nın Suriye'den çekilme kararını nasıl etkiler ve Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonunu nasıl etkiler?" sorusu üzerine Çelik, "Bu provokasyonların, artık bu bölgeden baktığınızda, Ankara'dan baktığınızda başkalarının sisli camda, buzlu camda gördüğünü biz aynada görür gibi görüyoruz, berrak bir şekilde görüyoruz, net bir şekilde görüyoruz. Ne zaman doğru bir adım atılmaya çalışılsa, meşru bir adım atılmaya çalışılsa, bölgedeki çatışmaları sona erdirecek, halkın önünü açacak bir adım atılmaya çalışılsa bu provokasyonlar ortaya çıkıyor." ifadesini kullandı.
Çelik, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Suriye'den çekileceklerini" açıklamasından sonra, ABD'nin hem içinde hem de dışında "çekilmeyin" diyen güçlü bir lobi faaliyeti olduğunu gördüklerini belirtti.
Suriye'de bazı terör örgütlerinin, bazı asimetrik grupların, belki bazı devletlerin de bu çekilmeyi geciktirmek ya da bunu engellemek için birtakım eylemler ortaya koyacağının açık ve beklenen bir şey olduğunu dile getiren Çelik, "Trump'ın çekilme kararını açıklanmasından sonra acaba kimler ne yaparak bugün çekilme kararını engellemeye ya da geciktirmeye çalışacaklar gibi bir düşünce akla geliyor. Yaşananları, Başkan Trump'ı kararından caydırmaya dönük ya da bu kararı zamana yayarak sonlandırmaya dönük bir provokasyon dizisi olarak görüyoruz." diye konuştu.
Ömer Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üst üste bunlar gerçekleşiyor, buradan çekilmeyin ya da çekilmenizi uzun vadeye yayın gibisinden. Tabii çekilme kararına kimler karşıdır? Çekilme kararı kimlerin aleyhine olacaktır? Bunları alt alta yazdığınızda üç aşağı beş yukarı olağan şüpheliler ortaya çıkıyor. Olağan şüphelileri bulabilmek için bu adresi görebilmek için çok yüksek bir analize ya da derin bir istihbarata da ihtiyaç yok. Kimlerin aleyhine olacaktır bu çekilme kararı? Suriye'ye istikrarın gelmesi, Suriye halkının kendi topraklarına dönmesi, burada demografik olarak herkesin kendi bölgesine yeniden yerleşmesi bu provokasyonun kimler tarafından yapıldığını, bu gelişmelerin kimlerin aleyhine olacağını, kimlerin bundan hoşnut olmayacağını alt alta yazdığınızda provokasyonun kimler tarafından yapıldığını üç aşağı beş yukarı gösterir. Somut olarak bir şey söylemiyorum ama adres yelpazesinin çok dar olduğunu ifade edebilirim. Ama sonuç olarak Başkan Trump'ın halen çekilme kararında ısrar edeceğini değerlendiriyoruz. Türkiye burada DEAŞ'a yönelik mücadeleyi yönetecek kapasiteye sahiptir. Münbiç'te güvenliği devralacak kapasiteye sahiptir. Dolayısıyla güvenli bölgede de güvenli bölgeyi inşa edecek kapasiteye de sahiptir. Herhangi bir şekilde güvenlik boşluğu ortaya çıkmayacaktır. Tam tersine şimdiki durumun devam etmesi hem rejim tarafından hem DEAŞ tarafından hem PYD/YPG terör örgütü tarafından istismar edilmektedir ve daha büyük güvenlik boşluğu ortaya çıkarmaktadır."
Suriye'nin geleceği açısından, terör örgütlerinin bölgedeki demografiyle oynaması sebebiyle çok daha fazla ve derin şekilde çeşitli halkların birbiri ile karşı karşıya gelmesi gibi bir tablo ortaya çıktığını ifade eden Çelik, "Bu provokasyonlara rağmen yol haritasının ısrarlı bir şekilde devam etmesi taraftarıyız ve bunun bu şekilde devam etmesini Sayın Cumhurbaşkanımız hem Başkan Trump'a söylüyor hem de kamuoyuna açık konuşmalarında bunu ifade ediyorlar. " değerlendirmesini yaptı.
- "Amaç, terör örgütlerinden arınmış Suriye"
Güvenli bölgede ilk aşamada, YPG'nin çıkarılmasının söz konusu olduğunu belirten Çelik, bu bölgede terör örgütlerini istemediklerini söyledi.
Çelik, esas olarak amaçlanması gereken şeyin, Suriye'nin herhangi bir yerinde, herhangi bir terör yapısının ortada kalmaması olduğuna dikkati çekerek, "Suriye'de güvenli bölgeden sonra nihai olarak amaçlanması gereken şey tabii ki terör örgütlerinden arınmış bir Suriye yapısının ortaya çıkmasıdır." ifadesini kullandı.
Parti Sözcüsü Çelik, Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Hatay'da bazı ilçelerde Suriyelilerin aday olması durumunda belediye başkanlıklarını kazanabileceği" iddiasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de şunları kaydetti:
"Avrupa'da ırkçıların, Türk düşmanlarının, İslam düşmanlarının en çok sığındığı şey, mülteciler üzerinden toplumda korku yaratmaktır. Bilimsel araştırmalara göre, Avrupa'daki bu ırkçıların en çok başvurduğu yöntemlerden bir tanesi şu, kendi bölgelerindeki mültecilerin sayısına bakmak. Bu şekilde medya ve propaganda yoluyla bir algı oluşturmak. Mesela pek çok çalışmada bakıyorsunuz, diyelim ki bir yerde bin kişi var mülteci, orada ırkçılar üzerinden öylesine bir kampanya oluşturulmuş ki orada yaşayan insanlar on binler, yüz binler olduğunu düşünüyor. Kendi hayatlarının tehdit altında olduğu, kendi şehirlerinin işgal altında olduğu gibi bir algıyla karşı karşıya bırakılıyor. Bu ırkçıların kullandığı bir yöntem. Hatay Belediye Başkanının söylediği sözün, bu sebeple, hiçbir şekilde orijinal bir söz olduğunu söylemek mümkün değil. Avrupa'daki ırkçıların, Müslümanlara, Türklere ve mültecilere karşı kullandığı sözün birebir, sadece bazı kelimeler değiştirilerek yeniden söylenmiş olması. Bu açık bir nefret suçudur. Orada, birincisi Suriyelileri hedef gösteriyorsun. İkincisi İçişleri Bakanımızın açıkça ortaya koyduğu gibi, söylediği rakamların hepsi yanlış. Orada neredeyse aşağı yukarı 20 bin civarında Suriyeliye vatandaşlık verilmiş. Ama sen bunu ilçelerdeki seçim sonucunu etkileyecek bir şekilde ortaya koyuyorsun. Hiçbir şekilde kabul edilemeyecek, bir belediye başkanın, o şehrin huzurundan sorumlu makamda bulunan bir kimsenin hiçbir şekilde tevessül etmemesi gereken bir politika bu. Hem ölümden kaçmış insanları hedef gösteriyorsun, ikincisi vatandaşlarımıza yanlış bilgi veriyorsun. Üçüncüsü de Avrupa'daki İslam düşmanlarının, Türk düşmanlarının yaptığı bir ırkçılığı yine burada başka kelimeler kullanarak yeniden üretiyorsun. Biz bu açıklamayı güçlü bir şekilde kınıyoruz. Bu açıklamanın nefret suçunu körükleyen bir açıklama olduğunun altını çiziyoruz."
(Bitti)
Kaynak:
Bu haber toplam 162 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.