AK Parti Milletvekili Veysel Eroğlu: "İstanbul'u susuz bırakma hakkımız yok"
"1994 öncesinde herkes biliyor İstanbul hakikaten bidon şehirdi. İnsanlar bidonlarla evlerine su taşırdı. Adeta petrol istasyonları gibi su istasyonları çoğalmıştı"
TBMM (AA) - AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, "Biz, Türkiye'de yüzde 99,99 her yerde sağlıklı suya erişim imkanını sağladık. İstanbul'u susuz bırakma hakkımız yok. Neticede hepimiz halkımızın, İstanbul'un emrindeyiz." dedi.
Eroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) bazı Meclis ve komisyon üyelerini kabulde yaptığı konuşmada, İstanbul'un içme suyu durumu ve Büyük Melen Projesiyle ilgili bilgi verdi.
1994 öncesinde İstanbul'da yaşanan su sorununa ilişkin bazı verileri paylaşan Eroğlu, "1994 öncesinde herkes biliyor İstanbul hakikaten bidon şehirdi. İnsanlar bidonlarla evlerine su taşırdı. Adeta petrol istasyonları gibi su istasyonları çoğalmıştı. Benim evim dahil bütün evlerde küvetler su doldurulurdu ve ondan sonra bir hafta boyunca onunla idare ederdik. Erenköy gibi bir yerde. Hakikaten çok büyük sıkıntı." ifadelerini kullandı.
Gazetelerin, İstanbul'da yoğun hava kirliliği nedeniyle promosyon olarak gaz maskesi dağıttığını hatırlatan Eroğlu, "Haliç hakikaten çok berbat durumdaydı. Kokusundan 2 kilometre öteden burunlarımızı tıkayarak geçerdik. Araçların pencerelerini kapatırdık. Haliç adeta lağım çukuru gibiydi. Daha sonra biz çöp meselesini kökünden hallettik. Çok güzel bir sistemle Haliç'i kurtardık." diye konuştu.
Su sorununa ilişkin İstanbul'da 1994 sonrası yapılan çalışmaları anlatan Eroğlu, Istranca derelerinin ilk barajı olan Düzdere Barajı'nın temelini 21 Temmuz 1994'de attıklarını ve yedi deredeki barajı İSKİ olarak yaptıklarını söyledi. Eroğlu, barajlar ve yaptıkları tesislerle su kaynaklarının kapasitesini kısa zamanda 1 milyar 653 milyon metreküpe yükselttiklerini kaydetti. Su temininin çok zor olduğunu ve akıllıca yönetimin gerektiğini ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin en büyük çaplı dev isale hatlarını inşa ettiklerini ve dünyanın en ileri içme suyu arıtma tesislerini İstanbul'a kazandırdıklarını belirtti.
Suyu iletmenin bir sanat olduğunu ve bunun için terfi merkezleri gerektiğini dile getiren Eroğlu, "Çünkü yüksek kesimlere su gitmiyordu. 79 terfi merkezi kurduk. Arıza olsa dahi su kesilmesin diye en azından 800 bin mektreküp suyu depolayacak 61 tane dev içme suyu haznelerini inşa ettik." dedi.
- "Melen, İstanbul'un suyunun sigortasıdır"
Büyük Melen Projesi kapsamında yapılanları anlatan Eroğlu, projenin dört safhadan oluştuğunu hatırlattı. "Melen ne oldu?" tarzında soruların yöneltildiğini aktaran Eroğlu, İstanbul'un 2018 yılında 1 milyar metreküp su tükettiğine, bu suyun 380 milyon metreküpünün Melen ve Yeşilçay'dan verildiğine işaret etti.
Eroğlu, "Melen, İstanbul için elzem bir proje bunu kabul etmek lazım. Bilhassa kurak dönemler için şart ve elzem. Ben her zaman şunu söyledim, Melen, İstanbul'un suyunun sigortasıdır." dedi. Melen Barajına ilişkin yaşanan süreçleri anımsatan Eroğlu, Melen Sisteminin 4. merhalesinin Melen Barajı olduğunu kaydetti.
Melen Barajı'nın özellikleri, yerinin tespit edilmesi ve baraj tipinin belirlenmesi gibi süreçleri anlatan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Barajlar yapıldıktan sonra su tutmadan önce bütün barajlarda bir kontrol yapıyoruz. Bunu her barajda yapıyoruz. Burada da arkadaşlar, 'barajı bitirelim ondan sonra görelim' demişler. Baraj bitirilince sadece derzlerde açılma olduğunu gözlemişler. Bunun üzerine 'bunu iyice tetkik edelim' demişler. Ben de bunu inceleyin dedim. En kolay şekilde nasıl hallolacaksa halledelim diye söyledik. Ondan sonra tabii bakan değişince belli bir süre bekledi herhalde. Neticede ilave tedbirlerin alınması için proje hazırlandı. Barajda herhangi bir çökme riski falan yok sadece derzlerde açılma var. Yapılacak şey aslında kolay, basit bir şeydir. Bununla ilgili proje hazırlandı."
İstanbul'un güncel su durumuna da değinen Eroğlu, 7 Ocak itibarıyla barajlarda doluluk oranının yüzde 43,77 olduğunu ve Melen ile Yeşilçay'dan suyun akmaya devam ettiğini söyledi.
Su yönetiminin çok hassas olduğunu ve iyi takip gerektirdiğini ifade eden Eroğlu, "Sabah İSKİ'yi ben açardım. Sabahın 6'sında kapıyı ben açardım, sistemi kontrol ederdim. Gece gidişimde aşağı yukarı 2'yi bulurdu." dedi. Su işletmesinin dünyada en zor işletme olduğuna işaret eden Eroğlu, "Biz, Türkiye'de yüzde 99,99 her yerde sağlıklı suya erişim imkanını sağladık. İstanbul'u susuz bırakma hakkımız yok. Neticede hepimiz halkımızın, İstanbul'un emrindeyiz." diye konuştu.
Eroğlu'nun konuşmasının ardından kabul, basına kapalı şekilde devam etti.
Kaynak:
Bu haber toplam 172 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.