AK Parti Meclisi ve hükümeti güçlendirecek
AK Parti Seçim Beyannamesi'nden:- "Yeni dönem, güçlü Meclis ve güçlü Hükümet dönemi olacak. Bu iki temel kurumun kendi alanlarına yoğunlaşmalarının yanı sıra ahenk içinde çalışmaları milli hedeflerin gerçekleşmesine hizmet edecek"- "Meclis ve hükümetin da
ANKARA (AA) - AK Parti'nin 24 Haziran'daki Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimine yönelik beyannamesinde, yeni dönemin güçlü Meclis ve güçlü hükümet dönemi olacağı, bu iki temel kurumun kendi alanlarına yoğunlaşmalarının yanı sıra ahenk içinde çalışmalarının milli hedeflerin gerçekleşmesine hizmet edeceği bildirildi.
Partinin seçim beyannamesi Ankara Spor Salonu'nda açıklandı. "Vakit Türkiye Vakti" sloganıyla açıklanan beyannamede, AK Parti'nin gelecek vizyonu ve ve yeni yönetim modeline de yer verildi.
Beyannamede, bugün tüm dünyada her alanda baş döndürücü hızda bir değişim yaşandığı, bir yandan teknolojik dönüşümler yaşanırken, diğer yandan sosyal ve kültürel alanda yeni eğilimlerin gözlendiği, değişimi iyi algılayarak uyum sağlayanların kazandığı değişim sürecinde geri kalanların ise eskisinden çok daha fazla bedeller ödediği ifade edildi.
AK Parti'nin tecrübeli bir kadroyla dünyadaki eğilimleri, oluşan fırsatları, yeniden şekillenen ilişkileri dikkatle analiz ederek net bir yol haritası ortaya koyduğu, yeni dönemin ayırt edici vasıflarından olan dijitalleşmeye özel bir önem verdiğine dikkat çekilen beyannamede, dijital Türkiye'nin vaktinin geldiğine inanıldığı belirtildi.
Beyannamede, "2023'e beş kala artık daha uzun soluklu hedefleri benimseme, ortaya koyma aşamasındayız. Kendimize ufuk çizgisi olarak belirlediğimiz 2053 ve 2071'e doğru emin adımlarla yürürken artık vizyonumuzu uzun vadeli bir perspektifle geleceğe taşıyacağız. Bunun için önümüzdeki dönemde de ortalama olarak gelişmekte olan ülkelerin üzerinde yüksek ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlayacağız. Böylece dünya ekonomisinden aldığımız payı yüzde 1,5'lara taşıyacağız." ifadelerini yer verildi.
Korumacılık eğiliminin küresel düzeyde yükseldiği bir ortamda geçici rüzgarlara kapılmayıp dışa açık, rekabetçi, serbest piyasayı esas alan ekonomik yapının güçlendirilerek devam ettirileceğine değinilen beyannamede, coğrafyanın ve dinamik genç nüfusun avantajları da kullanılarak ülkenin küresel düzeyde bilgi üreten ve bilgiyi katma değere dönüştüren bir güç haline getirileceği vaadinde bulunuldu.
- "Teknolojik gelişmelere yoğunlaşacağız"
Topyekun kalkınma hedefi çerçevesinde kadınların kalkınma sürecine daha aktif katılımının desteklenmeye devam edileceği, bir yandan kadın girişimciliği güçlendirilirken diğer yandan kadınların işgücüne katılma oranının 2023 sonunda yüzde 40'ın üzerine çıkarılacağı dile getirilen beyannamede, şunlara yer verildi:
"Yeni hedefimiz ülkemizi yüksek gelirli ülkeler ligine taşımaktır. Kapsayıcı bir ekonomik büyüme anlayışı içinde ekonominin nimetlerini daha adaletli bir şekilde tüm toplumsal kesimlere paylaştıracağız. Önümüzdeki dönemde gelirini daha adil paylaşan ve nesiller arası hakkaniyeti sağlamış, çalışma istek, yetenek ve becerisine sahip, herkesin üretime katkıda bulunduğu demokratik standartları yüksek, her alanda kalkınmış bir toplum haline geleceğiz. Teknolojik gelişmelere yoğunlaşacağız. Bu alanda yetkin bir ülke haline geleceğiz. Milli gelirden Ar-Ge'ye ayırdığımız kaynaklarımızın payını yüzde ikinin üzerine çıkararak imalat sanayimizde yüksek teknolojili üretimin payının hakim olduğu ekonomik bir yapıya sahip olacağız. Savunma sanayiinin birçok alanında geliştirmekte olduğumuz milli teknolojimizin seviyesini en üst düzeye ulaştıracağız. Önümüzdeki dönemde Türkiye, sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, dünyada önde gelen ihracatçı ülkeler arasına girecektir."
Beyannamede, yeniden şekillenen dünyada her alanda rekabet üstünlüğüne sahip, girişimci ve yenilikçi anlayışın toplumun tüm kesimlerine yayıldığı, refahını adaletle paylaşan, milli değerlerini evrensel değerlerle buluşturan, güçlü ve büyük Türkiye'nin hep birlikte inşa edileceği bildirildi.
- Yeni yönetim modeli
Beyannamede, 24 Haziran seçimlerinin yeni yönetim sisteminin hayata geçirileceği ilk seçim olacağı, vatandaşların bir taraftan cumhurbaşkanını yani hükümeti sandıkta seçeceği diğer taraftan milletvekillerini de belirleyeceği anımsatıldı.
"Yeni dönem güçlü Meclis ve güçlü hükümet dönemi olacaktır. Bu iki temel kurumun kendi alanlarına yoğunlaşmalarının yanı sıra ahenk içinde çalışmaları milli hedeflerimizin gerçekleşmesine hizmet edecektir. Bu iki kuvveti, bağımsız ve tarafsız yargı tamamlamış olacaktır. Yeni dönemde Meclis daha itibarlı, Hükümet daha güçlü, bağımsız ve tarafsız yargı daha etkin olacaktır." değerlendirmesinde bulunulan beyannamede, şunlara yer verildi:
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte yürütme erkinin kendi içerisindeki fonksiyonları derli toplu ve etkili bir nitelik kazanırken, kuvvetler ayrılığı prensibi daha sağlıklı bir şekilde uygulanma zemini bulacaktır. Yürütmenin daha bütüncül bir yapıyla daha hızlı ve kaliteli hizmet vermesine dayalı yeni yönetim modelinde güçlü bir Meclis yasama faaliyetlerini daha iyi yaparak yürütme üzerindeki sorumluluklarını yerine getirirken, bağımsız ve tarafsız yargı vatandaşlarımızın adil ve etkin bir şekilde adalet hizmeti alabilmesinin hukuki zeminini oluşturacaktır."
- Güçlü Meclis
Beyannamede, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren sivilleşme çabaları doğrultusunda Meclisin iradesinin sürekli güçlendiği, her türlü vesayet girişimine rağmen hükümetlerin gösterdiği güçlü irade ile milli iradenin örselenmesine, Meclisin gücünün azalmasına izin verilmediği vurgulandı.
AK Parti hükümetlerinin vesayet odaklarına izin vermediği, 15 Temmuz darbe girişimi başta olmak üzere karşı karşıya kalınan darbe teşebbüslerinin de halkın güçlü desteği ve hükümetin kararlı duruşuyla bertaraf edildiğinin altı çizilen beyannamede, şunlar kaydedildi:
"Meclisimiz, milli iradenin sembolü, halkımızın kendini yönetme hakkının garantisidir. Meclis sadece yasama faaliyetlerinin yapıldığı bir yer değil aynı zamanda Türkiye’nin bağımsızlığının, demokratik hüviyetinin, halkın yüce iradesinin vücut bulduğu yerdir. Güçlü bir Meclis olmadan güçlü bir Hükümet ve bağımsız ve tarafsız yargıdan bahsetmek ve gelişmiş bir ülke hayali kurmak mümkün değildir. Bundan yüzyıl önce, rahmetle andığımız dedelerimiz, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde, Yunan askeri Polatlı’ya dayandığında bile Meclis’i kapatmamış, savaş şartlarında dahi Meclis’in iradesiyle kararlar almış ve İstiklal Harbimizi Büyük Millet Meclisimizin önderliğinde kazanmıştır. Milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni dönemde de güçlü bir şekilde faaliyetlerine devam edecek; yeni sistemin önemli bir unsuru olarak işlev görecek, halkımızın güvenliği, özgürlüğü, huzuru ve refahı için yasama faaliyetlerini aralıksız sürdürecektir. Anayasa değişikliğiyle beraber Meclisimize daha güçlü bir ortamda çalışmasının önü açılmıştır. Yeni sistemle Meclis ve Hükümet güçlenecek, yönetimde çift başlılık ortadan kalkacaktır."
Beyannamede, yeni sistemde Meclisin asli işlevi olan yasa yapmaya odaklanacağı ve hükümeti daha güçlü bir şekilde millet adına denetleyeceği dile getirildi.
- İç tüzük düzenlemesi
Yasa tekliflerinin artık sadece milletvekilleri tarafından verileceği ve halkın beklentilerinin kanunlara çok daha fazla yansıyacağına değinilen beyannamede, "AK Parti olarak, Meclisin çalışma usul ve esaslarını belirleyen iç tüzüğün yeni hükümet sistemimize uygun bir biçimde çalışmasını sağlayacak düzenlemelere öncülük edeceğiz. Parlamentomuz sadece yasama görevi yapmayacak, uluslararası alanda da ülkemizin ve insanımızın hukukunu koruyacak şekilde bir misyonu olacaktır. Yeni dönemde parlamenter diplomasi alanında Meclisimiz çok daha aktif bir rol oynayacaktır." ifadeleri kullanıldı.
- Güçlü hükümet
Beyannamede, yeni hükümet sistemine ilişkin şu görüşlere yer verildi:
"24 Haziran seçimleri ile birlikte en öncelikli meselemiz, halkoylaması sonuçlarının tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesi, milli iradeye dayalı etkin işleyen bir yönetim yapısı tesis edilmesidir. Yeni yönetim sistemine yasal ve kurumsal uyum süreci, 2023 hedeflerimiz çerçevesinde “reformcu” bir anlayışla hayata geçirilecektir. Seçimlerin beş yılda bir yapılması istikrarı ve öngörülebilirliği sağlayacak, belirsizlikleri azaltacaktır. Anayasa değişikliğiyle devletin başı sıfatıyla yürütme yetkisinin verildiği Cumhurbaşkanlığı Makamının liderliğinde artık daha çabuk karar alacak ve daha hızlı işleyecek bir devlet sistemine geçiyor, Meclis ve Hükümetin daha uyumlu bir biçimde çalışacağı bir döneme giriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yeni bir şahlanış dönemi başlayacak. Bu dönemde bürokrasinin azaldığı hızlı ve etkili yönetim, ekonomik büyüme, refah ve kalkınmanın garantisi olacaktır. Hızlı karar alan, hızlı icraat ve reform yapan, etkin bir yönetim modeli oluşturacağız."
Beyannamede, yeni sistemle Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı'nın politika ve strateji geliştirmeye, izleme ve değerlendirmeye yoğunlaşacağı, bakanlıkların daha icracı ve fonksiyonel bir yapıda şekillendirileceği, bakanların artık milletvekili olmayacağı, dolayısıyla seçim bölgesinden çok kendi asli işlerine yoğunlaşacakları belirtildi.
Yeni sistemle yürütmede karar alma süreçlerindeki çok başlılığın ortadan kalkacağı, daha etkin hızlı bir yönetim anlayışının sergileneceği, bu sayede atamalarda bürokratik gecikmelerin ortadan kaldırılacağına dikkat çekilen beyannamede, yöneticilerde performansa dayalı görev değişikliklerinin daha hızla yapılabileceği, görevde ehliyet ve liyakatin ön plana çıkarılacağı, bürokraside yönetim kademelerinin azaltacağı ifade edildi.
Beyannamede, şu vaatlere yer verildi:
"İnsanı, bilgiyi ve mali kaynakları daha etkin yönetebilen, hızlı düzenleme kabiliyetine sahip, hızlı karar alabilen ve çözüm üreten bir yönetim mekanizması oluşturacağız. Yeni dönem kamu yönetimimiz açısından yürütmenin yasama süreçlerine daha kaliteli katkı sunduğu; izleme, değerlendirme ve denetimin daha etkili olduğu bir dönem olacaktır. Yeni dönemde veriye ve kanıta dayalı politika geliştirme anlayışımız daha da ileriye götürerek devlet idaresinde bilgiye dayalı yönetimi hakim kılacağız.
Vatandaşlarımıza hizmet sunumunda hiçbir aksaklığa meydan vermemek üzere yeni hükümet sistemimizde üst kademe yönetici atama sistemimizi reforme edeceğiz. Bu bağlamda atama süreçlerinde objektif, liyakate ve performansa dayalı bir sistem temin edecek düzenlemelere gideceğiz."
- Bağımsız ve tarafsız yargı
Beyannamede, adaletin mülkün ve meşruiyetin temeli, hukuk devletinin esası olarak görüldüğü vurgulandı.
Adaletin, her türlü güç odağından bağımsız, tarafsız, vatandaşların ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilen bir yapıda olması gerektiği vurgulanan beyannamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Geçmiş tecrübelerimiz göstermektedir ki güçlü bir hükümet ve etkili bir meclis olmayınca yargı, çeşitli kesimlerin etkisi altına girebilmekte ve demokratik işleyişi aksatabilmektedir. Tarihimiz bunun çeşitli örnekleriyle doludur. Daha önce AK Parti iktidarları tarafından yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı adına yapılan reformlar meyvesini vermiş ve Türk yargısı tarihinde ilk defa darbecilere boyun eğmemiş ve 15 Temmuz gecesi önemli bir yargı bağımsızlığı zaferine imza atmıştır. 16 Nisan Anayasa değişikliğiyle yargı alanında yapılan düzenlemeler ise başlı başına bir reformdur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sayesinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı tam güvence altında olacaktır. Yargı organlarımız artık sadece yargısal faaliyetlerle uğraşacak, vesayetçi yapı ve anlayışlara alet edilemeyeceklerdir. Yeni sistemde Anayasa yargısı meclisten çıkan kanunları ve cumhurbaşkanlığı kararnamelerini denetlerken, Danıştay ve idari mahkemeler ise hükümetin tüm işlemlerini denetleyecektir. Böylece yeni dönemde yargı güvencesi daha da artacaktır."
Kaynak:
Bu haber toplam 140 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.