AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, gündemi değerlendirdi:
"Netanyahu gibilerin, PKK ve benzeri terör örgütlerinin, Wilders gibi Avrupa'daki faşistlerin Sayın Cumhurbaşkanımıza kullandığı cümleleri tekrar etmek gibi bir misyonu CHP Genel Başkanı Özel, kendisine seçmişse bu kendisinin bileceği bir iştir. Türk siyasetine sürülen bu lekeye üzülüyoruz"- "Bütün çalışma arkadaşlarımızın, teşkilatlarımızın en derinlemesine görüşlerini almak, seçimlere güçlü bir şekilde hazırlanmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstişarelerin tamamlanmasından sonra aday belirleme safha
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine ilişkin, "Netanyahu gibilerin, PKK ve benzeri terör örgütlerinin, Wilders gibi Avrupa'daki faşistlerin Sayın Cumhurbaşkanımıza kullandığı cümleleri tekrar etmek gibi bir misyonu CHP Genel Başkanı Özel, kendisine seçmişse bu kendisinin bileceği bir iştir. Türk siyasetine sürülen bu lekeye üzülüyoruz." dedi.
Çelik, parti genel merkezinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Pençe-Kilit operasyonunda şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı dileyen Çelik, "Kuşkusuz, etrafımızdaki gelişmeler, güvenliğimiz konusundaki hassasiyetimizin azami düzeyde olmasını gerektiriyor. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrasında daha da fazla aynı hassasiyetle ülkemize karşı faaliyet yürüten şer odaklarıyla mücadele etmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Çelik, terör örgütlerinin Türkiye'ye zarar vermek istediğini, örgütlerin arkasında da birtakım siyasi projelerin, planların olduğunu çok iyi bildiklerini söyledi.
Bölgede birtakım siyasi oluşumlar ve terör devletçikleri meydana getirmek için çeşitli mahfillerde üretilen siyasi projeler olduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunların taşeronu olan bu terör örgütleri, sınırlarımıza çok yaklaştığında herhangi bir şekilde buna müsaade etmeyeceğimizi, hepsini darmadağın edeceğimizi ifade ederek pek çok harekat gerçekleştirdik. Zeytin Dalı'ndan Pençe-Kilit'e kadar. Güvenliğimizin herhangi bir pazarlık konusu olamayacağını, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik hakları ve güvenliği söz konusu olursa gözümüzün hiçbir şeyi görmeyeceğini bütün dünyaya defalarca gösterdik, bundan sonrasında da göstermeye devam edeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri, terör örgütlerine karşı şu anda güçlü bir şekilde operasyonlarına devam ediyor. Onları ve onların arkasındakileri yenecek gücümüz var."
Çelik, terörle mücadelesini kararlılıkla sürdüren kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine başarılar diledi.
Milli İstihbarat Teşkilatı, emniyet ve jandarmanın hukuk devleti ve egemen bir ülke olan Türkiye'nin haklarını, hukukunu milletin talimatları doğrultusunda koruyacak güç, imkan ve kabiliyete sahip olduğunu anlatan Çelik, bundan sonra aynı mücadelenin aynı güçle devam edeceğini söyledi.
- Aday belirleme çalışmaları devam ediyor
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partide normal mesaisine devam ederken, aynı zamanda il teşkilatlarıyla görüşme ve istişarelerini sürdürdüğünü bildirdi.
Daha önce yaptığı bir açıklamada, "istişareler tamamlandı" ifadesini kullandığını ancak bazı medya organlarında "aday belirleme çalışmaları tamamlandı" şeklinde cümlelerin yer aldığını aktaran Çelik, şunları söyledi:
"Bu ikisi farklı şey. İllerle istişare yapıyoruz. Bu aday belirleme çalışmalarının tamamlandığı anlamına gelmiyor. O hassasiyete dikkat etmek lazım. Dün biliyorsunuz Konya, Kahramanmaraş, Antalya ve Eskişehir ile bu istişareler yapıldı. Bugün de Aydın, Hatay, Diyarbakır, Mersin, Muğla ve Van'la istişareler tamamlanmış olacak. Bütün çalışma arkadaşlarımızın, teşkilatlarımızın en derinlemesine görüşlerini almak, seçimlere güçlü bir şekilde hazırlanmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstişarelerin tamamlanmasından sonra aday belirleme safhası, daha sonraki toplantılarda ele alınacak."
Sözcü Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bugün grup toplantısında yaptığı konuşma ile Özel ile CHP'nin nasıl bir istikamet çizeceğinin de netleştiğini dile getirdi. Ömer Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Anlaşıldığı kadarıyla bir tür yalan ve yıkım siyasetine hiçbir şekilde ilke, prensip gözetmeden devam edeceği bugün netleşmiş oldu. Orada kullandığı bir ifade var Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak. Haddini aşan bir şekilde, son derece yakışıksız bir şekilde 'hain' diye bir ifade kullanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımıza hain diyenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Netanyahu böyle konuşur. PKK terör örgütü ve diğer terör örgütleri Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük olarak bunları söyler. Sayın Özgür Özel'in söylediği cümleler, bu kesimlerin söylediği cümlelerle aynı düzleme yerleşmiştir. Avrupa'da, Wilders denilen faşist bu cümleleri söyler. Özgür Özel'in söylediği cümlelerin Wilders'ın Sayın Cumhurbaşkanına karşı kullandığı cümlelerden bir farkı yok. Netanyahu gibilerin, PKK ve benzeri terör örgütlerinin, Wilders gibi Avrupa'daki faşistlerin Sayın Cumhurbaşkanımıza kullandığı cümleleri tekrar etmek gibi bir misyonu CHP Genel Başkanı Özel, kendisine seçmişse bu kendisinin bileceği bir iştir. Türk siyasetine sürülen bu lekeye üzülüyoruz. Aynı zamanda CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımızın CHP'den beklentileri var. O beklentilere CHP genel başkanı tarafından yapılan bu kötülüğe üzülürüz. Bugün yaptığı konuşmada baştan aşağı nefret siyaseti nasıl yapılır, nefret siyasetinin koordinatları nedir, bunu bütün Türkiye'ye gösterecek bir şekilde, şimdiye kadar sakladıklarını açığa dökerek bu konuşmasını gerçekleştirdi."
- "Milletimiz oylarıyla siyasi kötülüğü engelledi"
Çelik, Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için "kötü insanlar" ifadesini kullandığını aktardı.
Kötülük ve kötü nedir, bunu çok iyi bildiklerini, en son hangi kötülerin Türkiye'ye hangi siyasi kötülüğü yapmak üzere 14 Mayıs öncesinde hangi açıklamaları yaptıklarını gördüklerini dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"14 Mayıs seçimleri öncesinde Türkiye'ye birtakım kötüler, öyle bir kötülük yapmak istediler ki terör örgütleriyle yan yana, aynı dili kullanan, aynı üslubu, bakış açısını ortaya koyan bir yaklaşım sergilediler. Milletimiz oylarıyla ve iradesini Cumhurbaşkanımızı seçmekten ve Cumhur İttifakı'nı güçlü çıkarmaktan yana kullanarak bu siyasi kötülüğü engelledi. Seçimden sonra bu kötülüğün ne kadar organize olduğu ortaya çıktı. Ortaya çıktıktan sonra da Cumhur İttifakı saflarında oy kullanmayan, muhalefet partilerine oy veren vatandaşlarımızın hemen hemen büyük bir çoğunluğu da iyi ki muhalefet kazanamamış, iyi ki Cumhurbaşkanımız seçilmiş ve Cumhur İttifakı bu şekilde güçlü çıkmış diyerekten birçok yerde bunu beyan ettiler. Daha sonrasında zaten o gizli pazarlıklar, bakanlıkların birtakım pazarlıklar sonucunda dağıtılması, Türkiye'ye dayatılmak istenen modelin arkasındaki birtakım gizli işbirlikleri ortaya çıkınca siyasi kötülüğün odağının hangi yönetim ve kadrolar olduğu ortaya çıktı. Sayın Özgür Özel'in söylediği cümleler bize herhangi bir şekilde zarar vermez ama gördüğüm şudur, Özgür Özel, CHP'ye büyük bir kötülük yapacak ve bu siyasi kötülüğü nasıl gerçekleştireceğine dair de siyaset tarzını bugünkü konuşmasında, baştan aşağıya hakaret ve argo dolu konuşmasında ortaya koydu."
- "Hiçbir gerekçe ortak bildiriye imza atmamayı mazur gösteremez"
CHP Genel Başkanı Özel'in, "Bedava siyaset dönemi bitti" dediğini aktaran Çelik, Özel'in herhangi bir yerde doğru bir iş yapılıyorsa o doğruya destek vermeyeceğini ifade etmek için bu sözleri kullandığını söyledi.
CHP yönetiminin teröre karşı ortak bildiriye imza atmadığında "Biz iktidarın arkasına takılmayız" dediğini belirten Çelik, teklifin ilk olarak bir muhalefet partisinden geldiğini, Cumhur İttifakı'nın da "adrese değil ilkeye bakarız" anlayışıyla buna destek verdiğini anlattı.
CHP'yi ikili siyaset yapmaya çalışmakla suçlayan Çelik, "Bir yandan terörü kınıyormuş gibi yaptılar, bir yandan da belli birtakım siyasi pazarlıkların önünü açacak şekilde bu bildiriye imza atmamayı tercih ettiler. Vatandaşlarımızdan bu tepkileri görünce 'biz bir bildiri yayımladık' diye ortaya çıktılar." dedi.
Hiçbir gerekçenin TBMM'de hazırlanan ortak bildiriye imza atmamayı mazur gösteremeyeceğini dile getiren Çelik, bu konuda sağduyulu olan CHP milletvekillerinin, partilerinin bu tutumunu reddettiğini kaydetti.
Deniz Baykal'ın genel başkanlığı döneminde CHP'nin milli meselelerde, teröre karşı Türkiye'nin pozisyonunu, gücünü, kararlılığını savunma konusunda tavizsiz bir tavır sergilediğini anlatan Çelik, CHP'deki bugünkü durumun geçmiş yönetim döneminde başladığını ve bu yönetimle doruğa ulaştığını söyledi.
Çelik, "Bunu 'bedava siyaset yok' diye ifade etmeye çalışıyor. Evet bir bedava siyaset olmadığını gördük ama siyasetinizin sponsorunun kim olduğunu da bugün net bir şekilde ifade etmiş oldunuz. Onu artık kendiniz bulun. Çıkıp Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı Netenyahu'nun cümleleriyle, Avrupa'daki faşistlerin diliyle, Türkiye'ye kötülük yapmak isteyenlerin diliyle konuşursanız o zaman sponsorunuzu da beyan etmiş olursunuz." değerlendirmesini yaptı.
CHP'yi "kötü, kalitesiz ve reddedilmesi gereken" bir siyaset yapmakla eleştiren Çelik, şunları kaydetti:
"Bugünkü söyledikleri her cümle onları takip edecek. Şimdiye kadar CHP'nin yeni Genel Başkanı nasıl hareket edecek diye düşünenler, bugün görmüş oldular. Nefret siyasetinin Türkiye şubesi olarak kendisi hareket edecek. Umarım özellikle CHP'de geçmişten beri milli siyaset, milli değerler konusunda hassas olanlar, ortak bildiriye imza atmaması karşısında 'CHP'nin yaptığı yanlıştır' diyenler, CHP'yi bu savrulmadan kurtaracak, Türk siyasetine bu kötülüğün yapılmasını, CHP'nin tarihine bu kötülüğün yapılmasını engelleyecek bir tutum ortaya koyabileceklerdir.
İkincisi de onların söyledikleri sözler ne Sayın Cumhurbaşkanımıza ne Sayın Devlet Bahçeli'ye ne Cumhur İttifakı'na yetişmez. Kendi söyledikleri sözleri kendileri dinliyorlar. Bundan sonrasında da bu kötülük siyasetine, nefret siyasetine izin vermemek için milletimizle görüşlerimizi paylaşmak için daha büyük bir sorumlulukla hareket edeceğimizi ifade etmek isterim."
Çelik ayrıca, CHP'den "biz birtakım şartlar öne sürdük, bu şartlar yerine getirilmeyince bildiriye imza atmadık." denildiğini aktararak, "Bu bildiriye imza atmak için şart öne sürülmez. Mehmetçiğin yanında duracaksın, teröre karşı duracaksın. Bunun ne şartı olacak? TSK bugün bu mücadeleyi verirken bu ortak iradeyi göstermeyeceksin, sonra tepkiler gelince bu tepkileri yatıştırmak için uğraşacaksın. Peki yaptığınız iş doğruydu da kaç gündür niye sürekli bununla uğraşıyorsunuz, 'öyle yapmadık da böyle yaptık' diye anlatmaya çalışıyorsunuz? Yaptığınız yanlıştır, milletten özür dilenmesi gereken husustur." dedi.
Kaynak:
Bu haber toplam 115 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.